Galatasaray'da, Duygun Yarsuvat döneminde ikinci başkanlık yapan Hamdi Yasaman, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun gidişinin takım açısından iyi olmadığını savunurken, hem yönetimi hem de Hamzaoğlu'nu eleştirdi.
Hamzaoğlu'nun gönderilmesi kararını yanlış bulduğunu belirten Yasaman, "Bize de sürpriz oldu. Çok ani gelişti. İyi olmadığını düşünüyorum. Lig devam ediyor. Önümüzdeki hafta Atletico Madrid maçı var. Ani bir teknik adam değişikliği iyi olmayacaktır. Bence yanlış bir karar alındı. Yönetimin bir şekilde Hamzaoğlu ile bunu halletmesi gerekirdi ama Hamza hoca bazı eleştirileri kaldıramadı herhalde" diye konuştu.
"PLANLI BİR ŞEY DEĞİL"
Sözleşme feshinin planlı olmadığınını vurgulayan Yasaman, "Böyle bir şey beklenmiyordu. Başkanla bir sürtüşmesi olabilir. Planlı olduğunu zannetmiyorum. Bir anda alınan fevri bir karar olabilir. Problem olsa iki gün önceki genel kurulda duyulurdu. Sürpriz bir karar oldu. Bir gece önce başkanla konuştum ve gayet neşeliydi. Böyle bir düşünceleri olsa hissederdik. Ne olduysa dün yaşandı. Planlı bir şey olduğunu zannetmiyorum" açıklamasını yaptı.
"TRANSFER YAPILAMADIĞI GİBİ MELO DA GİTTİ"
Yasaman, Hamzaoğlu'nun 3 kupa aldığını hatırlatarak, "Başarılı bir antrenör olarak kabul ediliyor. Hamzaoğlu'nun kredisi fazla olduğu için hiç kimse beklemiyordu. İstenilen transferler de yapılmadı. Hamzaoğlu olanlarla idare ediyordu. Avrupa kupasında mücadele edilecek bir takım oluşturulamadı. Melo'nun kalıp, savunmaya iyi bir oyuncu alınması gerekiyordu. Ocak ayından beri Serdar Aziz için uğraşıldı ama maddi konulardan dolayı alınamadı. Transfer yapılamadığı gibi Melo da gitti" değerlendirmesinde bulundu.
"O CÜMLEYİ DUYUNCA İRKİLMİŞTİM"
Hamdi Yasaman, Hamza Hamzaoğlu'nun yönetimin üstünde hareket ettiğini de ileri sürerek, şunları aktardı:
"Umut Bulut'un sözleşme opsiyonun kullanılmasıyla ilgili 'otomatik olarak uzamasaydı bile ben sözleşme yapardım' dedi. Bu yönetimin kararı. Hamza hocanın 'uzamasa bile yönetimden uzatılmasını isterdim' demesi gerekirdi. Fatih Terim ekolü öyle. İmparator olunca 'benim dediğim geçerli' düşüncesi vardır. Bu cümle beni irkiltmişti. Öyle söylenmez. Antrenörün görevi sözleşme yapmak değil. Teknik direktör sadece tavsiyede bulunur. Hamzaoğlu'nun yetkisinde değil. Sonrasında yönetim kurulu karar verir. Herhalde sıkıntı orada doğdu."