Sneijder hakkında abartılı yorum yaptığını kabul etti, sorulara net cevaplar verdi, duygularını gizlemedi, politik bir tavır koymayacağını şimdiden gösterdi
Sarı-Kırmızılı camiada gündem Hamza Hamzaoğlu... Soru işaretleriyle birlikte Galatasaray’ın başına getirilen 44 yaşındaki teknik adamın dün TT Arena’da gerçekleşen imza töreni merakla bekleniyordu. Görünen o ki Hamza hoca ilk sınavını başarıyla geçti. Zira basın toplantısındaki tavırları, duruşu ve samimiyeti her kesimden tam not aldı. Kazanmak için kolları sıvadı Hamza hocanın özellikle Sneijder konusunda neler söyleyeceği çok merak ediliyordu. Dünya Kupası’nda yorumculuk yaparken, Hollandalı futbolcu için, “Galatasaray’da herkesten fazla para kazanıyor, ama acaba bunu hak ediyor mu? Milli takımda koştuğu kadar Galatasaray’da koşmuyor” yönünde ifadeler kullanmıştı. Dünkü basın toplantısında yorumlarının abartılı olduğunu kabul ederek, önemli bir adım attı. İlk işinin Sneijder’le konuşmak olduğunu, kendisiyle hiçbir problemi bulunmadığını ve elindeki en değerli oyuncuların başında geldiğini dile getirdi. Yani Sneijder’i kazanmak için elinden geleni yapacağını açıkladı.
Gözyaşlarını zor tutabildi
Hiçbir soru için havada kalan, geçiştirici cevaplar vermedi. Hep netti, kendinden emin, sakin, efendi, ama özgüveni yüksek bir insan görüntüsü verdi. Duygularını da gizlemedi. Kendisine yapılan teklifin, babasını kaybettiği güne denk gelmesi nedeniyle yaşadığı burukluğu anlatırken gözyaşlarını zor tutabildi.
Fair-Play mesajı umut verdi
İlk izlenime göre, geçmişten alışık olduğumuz politik, içten pazarlıklı tavırdan uzak duracağını gösterdi. Rakipler, hakemler ve kulüpler hakkındaki fair-play mesajı da gelecek için umut veren cinstendi. Genel kanı, basın toplantısında sergilediği duruşu, oyuncularıyla iletişiminde de sağlayabilirse, Galatasaray’da çok başarılı olabileceği yönünde. Zira Akhisar Belediyesporlu oyuncular da, Hamza hoca Galatasaray’la anlaştığında bu düşünceye paralel ifadeler kullanmıştı. Hamzaoğlu’nun bir teknik direktörden ziyade, ağabey gibi olduğu, takım bir maç kaybetti diye, göstermelik kamp kararları almadığı ve sistemine bağlı kaldığı söylenmişti.