YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hamzaçebi: CHP’nin yasa dışı hiçbir organizasyonda izini hiç kimse bulamaz

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, internet andıcı davasında savcının 2006 ile 2009 yılları arasında Genelkurmay...

Hamzaçebi: CHP’nin yasa dışı hiçbir organizasyonda izini hiç kimse bulamaz

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, internet andıcı davasında savcının 2006 ile 2009 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı'nı ziyaret eden CHP'li yöneticilerin olup olmadığının araştırılmasını istediğine ilişkin iddialarla ilgili, “Bu haberler eğer doğru ise boşuna bir gayrettir. CHP’nin yasa dışı hiçbir eylemde, hiçbir harekette, hiçbir organizasyonda en küçük bir izini hiç kimse bulamaz.” dedi.
Akif Hamzaçebi, partisinin Trabzon İli Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Hamzaçebi, 1 Ekim’de açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin yeni yasama dönemindeki öncelikli konusunun yeni anayasa olacağının anlaşıldığını belirtti.
TBMM Başkanı Çiçek'in başlattığı bir girişimle anayasa hukuku konusunda uzman olan profesörlerin Meclis’e çağrıldığını ve anayasa süreci konusundaki görüşleri ifade etmesini istendiğini hatırlatan Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Toplantı gerçekleştiğinde ortaya çıkacak olan sonuçları, görüşleri hep beraber izleyeceğiz. Şüphesiz ki anayasa konusunda uzman olan akademisyenlerin anayasa yapım usulü konusundaki görüşlerini ortaya koymaları yararlı olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki anayasaları daima millet yapar. Anayasalar hukuki metinlerin ötesinde ve ondan önelcikle olarak politik metinlerdir. Yani milletin temel ihtiyaçlarının hukuki çerçevede nasıl karşılanacağının temel esasları anayasalarda yer alır. Teknisyenler, uzmanlar, hukukçular bu çerçevede bunları kaleme alırlar. O nedenle sayın meclis başkanın yapacağı bu toplantıdan sonra siyasi parti gruplarıyla da bir araya gelerek uzlaşma komisyonu kurulmasından önce partilerin bu konuda görüşlerini alması son derece yararlı olacaktır.”
Anayasa konusunda CHP’nin bir temel şartının, ‘Cumhuriyetin değişmez niteliklerinin yeni anayasa da aynen muhafaza edilmeli’ olduğunu tekrarlayan Hamzaçebi, şöyle devam etti: “Bundan sonraki diğer düzenlemeler için bizim öncelikle şartımız da, insanımızın hak ve özgürlüklerini genişleten bir anayasa olmasıdır. Hareket noktası bireyin temel hak ve özgürlüklerini genişleten bir anayasa olmalı. Bireyin hak ve özgürlüklerine müdahale edebilecek ün büyük güç olan devletin yani hükümetin yetkileri de sınırlandırılmalıdır. Bizim anayasa ile ilgili teme hareket noktamız budur.”

CHP YİNE ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEK
Yeni anayasa sürecine doğru gidilirken iktidarın sürekli 1982 Anayasanı eleştirdiğini ifade eden Hamzaçebi, bunu söylerken 1982 Anayasası'nın olağanüstü döneme ilişkin getirdiği yetkileri, düzenlemeleri kullanmaması gerektiğini savundu.
1982 Anayasası'nın hükümete TBMM’ye bay-pas ederek çok çeşitli konularda kanun hükmünde kararname çıkartma yetkisi verdiğini anlatan Hamzaçebi, özgürlükleri, halkın iradesini esas alan bir demokratik rejimde yetki kanunu gibi bir düzenlemenin olamayacağını, olsa da ancak olağanüstü dönemlere mahsus olmak üzere getirilebileceğini ileri sürdü.
Bu kapsamda hükümetin, TBMM’den 6 Nisan’da bir yetki kanunu çıkarttığını hatırlatan Hamzaçebi, son alarak uygulamaya konan Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat ve görevlerine ilişkin kanun hükmünde kararnamesini de Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerinin sinyalini verdi.
Hamzaçebi, şöyle konuştu: “Bugünü kadar hükümet 21 kanun hükmünde kararnameye yürürlüğe koymuştur. Bunlardan 11 tanesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nde dava açtık. 5 tanesiyle ilgili dava açmadık, açmayı düşünmüyoruz. Kalan 5 tanesiyle ilgili dava açma çalışmalarımız devam etmektedir. Bunlardan sonuncusu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın teşkilat ve görevlerine ilişkin kanun hükmünde kararnamedir. Hükümet, kanun hükmünde kararname uygulaması ile Meclis'in, yani halkın iradesini bir kenara bırakmıştır. Demokrasilerde kanunların meşruiyeti arkasında halk iradesinin ortayı çıkması ile kesinlik kazanır. Bir kanunun arkasında halk iradesi varsa meşruiyet açısından en önemli şart tamamlanmış demektir. Yeterli değildir ama ağırlıklı şart budur. Kanun hükmünde kararname ile çok önemli konular düzenleniyorsa bunun arkasında TBMM’nin değil de bakanları kurulunun, hükümetin iradesi varsa bu kanun hükmünde kararnamelerin meşruiyeti tartışmalı olacaktır ve bunların meşruiyeti tartışmalıdır.”

MİLLİ EĞİTİM BAKANINI ELEŞTİRDİ
Pazartesi günü başlayacak olan yeni öğretim yılına da sorunlarla girileceğini iddia eden Hamzaçebi, “Tüm sorunlara rağmen yeni öğretim yılını Milli Eğitim Bakanı, bakanlığın teşkilat kanunu düzenleyen bir kanun hükmünde kararname ile Milliği Eğitim Bakanlığının ‘milli’ özelliğini kaldırmak suretiyle karşılıyor. Böyle bir Milli Eğitim Bakanı var Türkiye’de.”
Eski Milli Eğitimi Bakanı Nimet Çabukçu’nun 2011 yılı için verdiği 55 bin öğretmen ataması sözünün de hala tutulmadığını söyleyen Hamzaçebi, geriye kalan 15 bin atamanın da biran önce yapılması gerektiğini ifade etti.
Hükümetin kanun hükmünde kararnameler ile çok daha ileri şeylerde yaptığını savunan Hamzaçebi, hükümetin Türkiye Bilimler Akademisi’nin yapısına müdahale ettiğini ileri sürdü. Hamzaçebi, akademinin 300 kişilik genel kurulunun üçte ikisinin doğrudan ya da dolaylı olarak hükümet tarafından atanacağını iddia etti.

YENİ YASAMA DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLER
Hamzaçebi, yeni yasa sürecinin en önemli konusu olarak görülün yeni anayasanın uzun bir süreç alacağını, o süreç devam ederken bazı anayasa değişiklikleri ile bir takım konuların oybirliği ile çözülebileceğini belirtti.
Bu konudaki önerilerini de şöyle sıraladı: “Çıkarılmış kanun hükmünde kararnameler TBMM gündeminde öncelikli olarak görüşülmelidir. Komisyonlarda ve genel kurulda görüşülmelidir. Daha fazla daha fazla özgünlük için CMK kanun iki düzenlemeyi derhal yapmalıyız. Özel yetkili mahkemeler Türk hukuk sisteminden çıkartılmalıdır. 250–251 ve 251 maddelere derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. CMK kanununda bir tedbir olarak düşünülen ama sürelerin uzunluğu nedeniyle cezalandırılmayı dönüşen tutukluluk süreleri kısaltılmadı, AB standartlarına indirilmelidir. 2B düzenlemesini derhal yürürlüğüne koyabiliriz. Burada bir anayasa maddesi değişikliği gerekmektedir. Büyük anayasa değişikliğini beklemedin mecliste ittifakla bunu çıkartabiliriz. İntibak Yasası’nda eski ve yeni emekliler arasındaki farkı giderecek bir kanunu oy birliği ile TBMM den çıkartabiliriz. Belediyeler ve yerel yönetimlerde çalışan sözleşmeli personelin kadroya alınmasını elbirliği ile yapabiliriz. Milli eğitimdeki tüm öğretmen açığını giderecek şekilde bir yasal düzenlemeyi birlikte yapabiliriz.”

İNTERNET ANDICI
Hamzaçebi, internet andıcı davasında savcının 2006 ile 2009 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı'nı ziyaret eden CHP'li yöneticilerin olup olmadığının araştırılmasını istediği iddialarına ilişkin soruya da, “Bu haberi gazetelerde okudum. Eğer doğru ise boşuna bir gayrettir. CHP’nin yasadışı hiçbir eylemde, hiçbir harekette, hiçbir organizasyonda en küçük bir izini hiç kimse bulamaz. Biz TSK içerisindeki kanuna aykırı bir kısım düşüncelerin, oluşumların olmaması gerektiğini ve bunların TSK’dan tasfiye edilmesi gerektiğini savunan bir partiyiz. O boşuna bir gayrettir, öyle bir şey varsa kesinlikle oradan bir sonuç çıkmayacaktır.” cevabını verdi.
Hamzaçebi, kadım tazminatına ilişkin düzenlemelerde de ana ilkelerinin, kazanılmış hakların korunması olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler