YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hanefi Bostan: “akademisyenlerin Maaşı Acilen Artırılmalı”

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi...

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, akademisyen maaşlarının acilen artırılması gerektiğini belirterek “İdari personelin ikinci öğretim ücretleri ödenmelidir” dedi.Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, 12 yıldan beri iş başına gelen bütün hükümetlerin, ‘akademisyeni düşük maaşa mahkûm ederek üniversiteyi hizaya getirme’ politikasını sürdürmesi gerektiğini söyledi. Bostan, “Bazı politikaların akademik personeli parasal bakımdan çok büyük, çok derin ve çok ciddî bir bunalıma ittiğini belirten Bostan, “Şu anda "maaş" adıyla ödenen paralar gerçekte ancak "burs" niteliğindedir. Bu maaşlarla geçinmek ve hele bir de bilimsel çalışma yapmak imkânsızdır. Maaş düşüklüğü, üniversitenin ve üniversite hocalığının saygınlığını çok tehlikeli bir şekilde aşındırmaktadır. Üniversite hocaları, yeni mezun olup işe başlayan öğrencilerinden daha az maaş alır konuma getirilmiş bulunmaktadır” dedi.Akademisyenlerin maaşlarına iyileştirmelerin olması gerektiğini vurgulayan Hanefi Bostan, “Dört kişilik bir ailenin asgari geçim endeksinin 3 bin 650 TL'ye dayandığı günümüzde üniversite hocalarının yaklaşık yüzde 95’i bu sınırın altında, yaklaşık yüzde 78'i de 2 bin 600 TL'nin altında bir maaşa mahkûm edilmiş bulunmaktadır. Bu kasıtlı kötü politikanın sonucu olarak, akademisyenlik, diğer adıyla üniversite hocalığı artık toplumsal saygınlığını çok büyük ölçüde kaybetmeye başlamıştır. Çünkü üniversite hocalığı amatörce yapılan, boş zamanlarda vakit geçirmek için uğraşılan bir boş zamanları değerlendirme meşgalesi değil, bir meslektir. Yani, araştırma görevlisinden profesörüne varıncaya dek, tüm akademisyenler, amatör değil, profesyoneldir. Bir iş yapar, bunun karşılığında bir ücret alır ve bununla da geçimini sağlarlar. Bunlardan başka, akademisyenlerin diğer kamu çalışanlarından ayrıldığı önemli bir yanları vardır: Bir akademisyen, yaptığı işi, yani mesleği için kendi cebinden para harcayan tek memurdur. Beri yandan, üniversitelerin araştırma imkânlarının yetersiz olması, hocaların bu masraflarını daha da arttırmaktadır” şeklinde konuştu.“Üniversite'nin aslî fonksiyonu, görevi ve var oluş sebebi, her şeyden önce, bilimsel araştırma yapmaktır” diyen Bostan, “Öğretim de dahil olmak üzere bütün faaliyetleri bundan sonra gelir. Ancak, üniversite, uzun bir zamandan beri gitgide yoğunlaşan bir biçimde, meslek adamı yetiştirmeye yönelik eğitim ve öğretim programlarına daha fazla eğilmek ve bilimsel araştırmayı ikinci plana atmak zorunda bırakılmıştır. Bu durumda, vaktinin büyük kısmını bilimsel araştırma dışındaki eğitim ve öğretim alanlarına ayırmak durumunda kalan akademisyenler aslî görevleri olan bilimsel araştırmalarını yapamaz hale gelmeye başlamışlardır. Bunun yanında, bilimsel araştırma imkânlarının her geçen sene biraz daha daraltılması ve bu alanlara ayrılan ödeneklerin yeterli olmaması da üniversiteyi aşırı derecede zorlamış, bilim kurumu olma kimliğini ihlâl etmiş ve çökme sınırına getirmiştir” ifadelerini kullandı.Bostan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilindiği üzere hükümet, 666. Kanun hükmünde kararname ile kamuda mesai ücretleri ile üniversitelerde memur, araştırma görevlisi ve uzmanların aldığı ikinci öğretim ücretlerini kaldırmıştı. Anayasa Mahkemesi haklı olarak bu hükmü bozdu. Bunun üzerine hükümet, 29 Mayıs 2013 tarihli resmi gazetede yayımlanan düzenlemeyle, fazla çalışma ücretini yeniden geri getirdi. Ancak bu yeni düzenlemede fazla çalışma ücretini belirleme yetkisi bakanlar kuruluna verildiğinden ve bakanlar kurulu da altı aydan ilgili belirlemeyi yapmadığından ikinci öğretimde görev alarak fazla çalışma yapan memur, araştırma görevlisi ve uzmanlar ücretlerini alamamaktadır. Araştırma görevlileri ve uzmanlar laboratuar derslerinde ve sınav haftalarında gece ve hafta sonu sınavlarında görev yapmak zorunda olduklarından mağduriyetleri iki katına çıkmaktadır.”Üniversitenin öncelikli olarak "bilim kurumu" olduğunu hatırlatan Bostan, “Unutulmamalı; bunun için de üniversitelerde çağımızın ihtiyacına göre, gerekli olan bilimsel çalışma ortamları, imkânları ve mali kaynakları sağlanmalı; akademisyenler, kendi maaşlarından bilimsel çalışmaya para ayırmak mecburiyetinde kalmamalıdır. Ayrıca ve behemehal akademisyenlerin maaşları konumlarına uygun hale getirilmelidir. Bu maaş artışı en az yüze 50 oranında bir artış olmalı ve taban maaşa yansımalıdır. Yine memurların, araştırma görevlileri ve uzmanların ikinci öğretimden dolayı oluşan ve altı aydan beri ödenmeyen fazla çalışma ücretleri biran önce ödenmelidir” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler