HABER

Hangi belirti hangi hastalığın işareti?

Hangi belirti hangi hastalığın işareti?

Zaman zaman yorgunum ya da hafif bir rahatsızlık geçiriyorum diyerek geçiştirdiğiniz bu belirtiler, vücudunuz ile ilgili önemli sinyaler verip bazı hastalıkları işaret ediyor olabilir.


Tırnak altında veya çevredeki deride kızarıklık, şişlik ve ağrı belirtileri ile seyreden enfeksiyon, tırnak kalınlaştırır, alttaki tırnak yatağından ayrılır, kırılgan ve gözenekli hale gelir. Beraberinde çevredeki deri de etkilenir.


Bulaşıcılığı olan bir hastalıktır. Sıklıkla ayak tırnaklarında görülmesi çevreden ayağa daha kolay bulaşmasına bağlıdır. Dar veya iyi oturmayan ayakkabılarda mekanik basıya bağlı ayaklardaki kan dolaşımının bozulması ile dokulardaki beslenme bozukluğu, ve iyi hava almayan çoraplar veya ayakkabıların giyilmesi ile terlemenin artması ayak tırnak mantarının başlıca zemin hazırlayıcı nedenleridir.


Sağ kasıkta duyulan ağrılar şiddetli olmasa da, hastayı işinden alıkoyacak kadar sıkıntı verebilir. Ağrı genellikle aşırı güç harcama, ağır ya da bağırsaklara dokunabilecek bir yemek, rahatsız edici uzun bir yolculuk ya da inatçı kabızlık gibi durumlardan sonra görülür. Ağrıya bulantı, öğürme, bazen kusma, iştahsızlık, genel kırıklık ve kabızlık eşlik edebilir. Eğer iltihap yakın organlara da yayılmışsa ateş hafifçe yükselebilir.


Kronik apandisit, apandisin uzun süren ve tedavi edilmeden iyileşme olasılığı bulunmayan iltihabıdır. Ama önceden kısaca değinildiği gibi kronik apandisit tanısı çoğu zaman yanlış konur ve bu tanı konan hastaların apandislerinin ameliyat sırasında tümüyle sağlıklı olduğu görülür


Mide yanması en çok şikâyet edilen rahatsızlıktır. Mide içeriğinin yukarı çıktığını hissetmek, göğüs bölgesinde yanma, ağza acı suyun gelmesi, kalp çarpıntısı, rahatsız edici mide şişkinliği, öksürme.


Çeşitli sebeplerden dolayı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına reflü denir. Bu durum uzun süre devam ederse, asitli olan mide içeriği yemek borusunu tahriş eder. Yemek borusu kendini mide asidinden koruyamaz hale gelir.


Genelde ağrı, şişlik, hareket sınırlanması, sakatlık, şekil bozukluğu, kalp sorunları, gözde oluşan bulgular, sinir sisteminde görülen değişiklikler gibi belirtiler vardır. Eklemde ise iltihapla beraber kızarıklık ve şişlik görülür. Sonuç olarak hareket kısıtlığı, eklem yapısının bozulması (kireçlenme) ortaya çıkar. Bu durum sıklıkla diz ve kalçada oluşur. Nemli ve sıcak hava hastayı rahatsız eder.


Vücudumuzun hareketini sağlayan kas ve iskelet sistemimizde şişlik, ağrı, hareket sınırlamasına yol açan, iç organlarımızda çeşitli rahatsızlıklara neden olan hastalıklara romatizma denir. Romatizma tek bir hastalık değildir. 200'den fazla çeşidi vardır.


Derinin belirli bir bölgesinde yanma batma tarzında ağrı ve duyarlılık artışıdır. Bu ağrı döküntünün gelişmesinden 2-3 gün önce döküntü alanında başlar. Bu arada baş ağrısı ve ateş olabilir. Bu alanda daha sonra kızarıklık ve şeffaf su kabarcıkları gruplar halinde oluşur.


Zona olarak da bilinen Herpes Zoster su çiçeği virüsünün yaptığı bir enfeksiyondur.


Hastalar çoğunlukla sırt, bel ağrıları gibi şikâyetlerle doktora başvururlar. Hatta ilk kırık meydana gelinceye dek herhangi bir bulgu vermeyebilir. İlk omurga kırığından sonra yeni bir kırık olma olasılığı 5 kat artar.


Düşük kemik yoğunluğuna bağlı olarak kemik direncinin azalması ve kırılma riskinin artması olarak tanımlanan kemik erimesi hastalığı (Osteoporoz) günümüzün en çok görülen kemik hastalıklarından biridir.


Baş dönmesi, kulak çınlaması, ağız kenarında çatlaklar, tırnakların kaşık şeklini alması, çatlaklar oluşması, dilde kızarma, çatlak ve kabarcık oluşumu, ağrılı yutma.


Anemi olarak da adlandırılan kansızlık hastalığı, uzun yıllardır dünyada ve ülkemizde en çok karşılaşılan kan hastalığı olma özelliğini korumaktadır. Ülkemizde karşılaşılan anemi vakalarının en büyük nedeni demir eksikliğidir.


Kendini üzüntülü, değersiz, umutsuz, çaresiz, hissetme, içinde boşluk duygusu olması, karar verme güçlüğü, konsantrasyon zorluğu, bellek bozukluğu, Daha önce zevk alınan iş ve aktiviteleden zevk alamama, işte, okulda, aile ve arkadaş arasında sorunların ortaya çıkması, diğer insanlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği, enerji azlığı, yorgunluk hissi ve çabuk sinirlenme, uyku bozukluğu, yeme bozukluğu, nedeni belli olmayan baş, boyun, sırt ağrısı gibi vücudun değişik yerlerinde sürekli ağrılar hissetme.


Kişinin sosyal işlevlerini ve günlük yaşama dair etkinliklerini rahatsız edecek, bozacak dereceye ulaşmış üzüntü durumudur.


Ağızda tekrarlayan aftlar, cinsel organ çevresinde yaralar ve yara izleri, değişik deri lezyonları vardır, ayak bileği, diz, el bileği ve dirsek eklemleri etkilenir, gözler sendromun başlangıcından sonraki ilk 3 yıl içinde tutulur, bağırsak incelemesinde ülserler görülebilir.


Behçet sendromu ya da Behçet hastalığı (BS), tekrarlayan oral (ağız) ve genital (cinsel organlar) ülserlerle, göz, deri, eklem, damar ve sinir sistemi tutulumuyla giden, nedeni bilinmeyen bir damar iltihabıdır. BS, 1937 yılında bir Türk doktoru olan Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır.


Deride pembe kızarıklıklar, ciltte 1 ile 10 cm arası döküntüler, kısa zamanda şişliğe dönen cilt kızarıklıkları.


Kurdeşen hastalığı, tıptaki adıyla Ürtiker, ciltte aniden başlayan alerjik bir deri hastalığıdır.


Burun tıkanıklığı, genize doğru sarı yeşil bir akıntı, baş ağrısı, nadir olarak ateş görülür.


Burun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasına sinüzit adı verilir.


Hapşırma, burunda tıkanıklık ve tahriş olması, iştahsızlık, kırıklık, kuru öksürük, arkasından patlayan öksürükler, nefes alma zorluğu ve moraran dudaklar.


Boğmaca akut ve çok bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. En tipik özellikleri solunum yollarında nezle ve üst Üste gelen öksürük nöbetleridir.


Nefes darlığı, ölüm korkusu, çarpıntı, kalp nabzın hissedilmesi, aniden ortaya çıkan sıkıntı, baş dönmesi, bayılacakmış gibi olma, göğüste daralma, çıldırma korkusu, kontrolün kaybedileceği korkusu, karın bölgesinde gerginlik ya da bulantı, tehlikeli bir hastalığı olduğu hissine kapılma, ellerde, ayaklarda terleme, uyuşma, karıncalanma, üşüme ya da ateş basması


Aniden ortaya çıkan yoğun korku, sıkıntı ve endişe nöbetidir. Bu nöbet şiddetli olarak genellikle 10-30 dakika arası sürer ve sonra yavaş yavaş şiddeti düşer.


Hastalık, kendini, yürümede zorluklar, dizde genel bir ağrı olarak göstermektedir. Ağrı ve şişlik, eklemin hareket açıklığında azalma, diz içinde sıvı birikmesi, dizde sıvı akışı hissi.


Menisküs dokusu, ani dönme hareketleri başta olmak üzere, dizdeki travmalar sonucu yırtılabilmektedir. Bu tahribat daha çok sporcularda görüldüğü için menisküs yırtığı bir sporcu hastalığı olarak görülmektedir. Ancak menisküs rahatsızlıkları sadece sporcularda değil, dizini herhangi bir şekilde zorlamış hemen hemen herkeste görülebilir.


Fiziksel ve zihinsel aktiviteleri etkileyen, sebebi açıklanamayan aşırı bir yorgunluk, zayıflama yada diyet gibi herhangi bir aktivite söz konusu olmadan iki aydan kısa bir sürede 7-10 kilo kaybı, birkaç haftanın sonunda ateşin açıklanamayacak bir şekilde 39 derecenin üstüne çıkması, uyku sırasında kişinin üstünü sırılsıklam edecek derecede terleme, sebebi bilinmeyen bir şekilde vücuttaki salgı bezlerinin kabarması, dilin üzerinde ve ağız içinde beyaz noktalar yada lekelerin oluşması, ısrarla devam eden ishal, herhangi bir solunum enfeksiyonuyla meydana gelen ve çok uzun süren kuru öksürük, özellikle öksürükle birlikte oluşan nefes darlığı, deri üstünde ya da altında oluşan kat kat, yada yükselen bir şekilde leke ve şişliklerin meydana gelmesi. Başlangıçta çürükmüş gibi algılanabilir fakat bunlar zamanla kaybolmazlar ve genellikle etraflarındaki derilerden çok daha serttirler.


HIV nedeniyle insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalık.

En Çok Aranan Haberler