Zonguldak ve Bartın'da görülen hanta virüsünden ölen ve isimleri sır gibi saklanan 3 kişinin isimleri belirlendi. Vakayla ilgili yaşanan aksaklıklar nedeniyle İl Sağlık müdürlükleri tarafından, 2 ilde çok sayıda doktor hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Ölenlerden Semra Kalaycı'nın eşi doktorlar hakkında dava açmaya hazırlanıyor.
Sağlık Bakanlığı Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü ve Bartın Sağlık Müdürlüğü ekiplerini 2 ay boyunca alarm halinde tutan Hanta virüsünden ölenlerin isimlerinin Bartın'da İlyas Bilgin, Zonguldak'ın Devrek ilçesinde Semra Kalaycı ve Ereğli ilçesinde ise Cavit Elmas olduğu öğrenildi. Yapılan araştırmalar kemirgenlerden ya da dışkısından bulaştığı tahmin edilen hanta virüsünün sudan yayıldığı ihtimalinde yoğunlaştığı öğrenildi. Hanta virüsünün sonradan farkına varılması nedeniyle virüsten ölenlerin mezarlarının açılarak, yeniden doku örnekleri alındığı ileri sürüldü. Zonguldak Karaelms Üniversitesi ve Zonguldak ve Bartın'daki Devlet Hastaneleri'nde görevli bazı doktorlar hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenilirken, Bakanlık tarafından getirilen Zonguldak ve Bartın İl Sağlık Müdürleri ile yetkililer hakkında getirilen konuşmama yasağının sürdüğü belirtildi.
Hanta virüsü nedeniyle ölen Semra Kalaycı'nın eşi Aziz Kalaycı, İHA'ya konuşarak, yaşadıklarını anlattı. Eşinin karın ağrısı nedeniyle hastaneye götürüldüğünü 1 ay gibi kısa süre içerisinde eşinin vefat ettiğini söyledi. 50 yaşındaki Eşi Semra Kalaycı'nın ilk günlerinde çok sayıda doktorun tedavi etmesine rağmen kendilerine pek bilgi verilmediğini iddia eden Aziz Kalaycı, eşinin hastalık aşamasında 3 ayrı hastalık tespiti yapıldığını ileri sürdü. Eşinin durumunun ağırlaşması üzerine Nefroloji Servisi
Yoğun Bakım Ünitesi'ne alındığını anlatan Aziz Kalaycı, "Eşimin hastalığı ile ilgili doktorlar ilk 15 gün içinde böbrek yetmezliği, son 3 gün içerisinde akciğer pronomisi, son 2 saat içerisinde kalp durması olduğunu söylediler. Ölüm raporunda da kalp durması olarak österdiler. İlk getirdiğimizde bir anda böbrekleri iflas etmiş, susuz kalmış dediler. Çok şaşırdık. Sonrada diğer aşamaları gördük. Durumu ağırlaşınca Yoğun bakıma alındı. Vefat ettiği gün ise müdahale yapılacağı söylendi. Eşimin uyutulup, tekrar uyandırılacağı söylendi. Ama eşim uyutuldu bir daha uyandırılamadı" dedi.
Elinde tetkik, tahlil raporları, hastalık tanısı ve tedavisi ile ilgili raporlar ile çekilen röntgen gibi yaklaşık 52 adet elinde belge olduğunu vurgulayan Aziz Kalaycı, İl Sağlık Müdürlüğü'nün soruşturmasının tamamlanmasının ardında çıkacak sonuca göre, doktorlardan davacı olacağını ifade etti. Kalaycı, fare ya da dışkısından virüsün kapılmış olabileceği söylenmesine rağmen kendisinin evde fare ya da dışkı görmediğini de sözlerine ekledi. Su üzerine sorular soran sağlık müdürlüğü yetkililerinin
tavsiyesi üzerine Kalaycı, eşinin hastalandığı evden, başka bir eve taşındı. Eşini kaybeden Kalaycı, bir an önce sorumluların bulunmasını istiyor.