Fıtığının daha çok orta yaş ve ileri yaşlardaki insanlarda ağır kaldırma, ani eğilme, doğrulma, hapşırma, ıkınma gibi hareketler neticesinde aniden ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Vatan Tayfur, "Fıtık aniden ortaya çıkabileceği gibi bel ve boyun ağrısı gibi şikayetlerle sonradan yavaş yavaş ilerleyici ve en sonunda günlük aktiviteyi kısıtlayıcı bir hale de gelebilmektedir" dedi.
Tayfur, "Bel fıtığı şikayetleri genellikle bel ağrısı, özellikle yürümekle artan sağ ve sol bacak ağrılarıdır. Ağrının yanında güçsüzlük, ayaklarda felç ve uyuşma da tanı koymada uzmanlara katkı sağlar. Hastayı değerlendirdikten sonra tetkik yöntemleri, kan tahlilleri, röntgen grafileri ve MR istenmektedir. Hastanın klinik bulgularıyla, tetkik sonuçları birbirini desteklediğinde fıtığın ağırlığına ve yaptığı incilme ya da hareketlerindeki yetersizliğe göre cerrahi tedavi planlanır. Hastanın durumuna göre lokal cerrahi yöntemler ya da fizik tedavi, istirahat,ilaç tedavisi gibi yöntemlere de başvurulabilir" şeklinde konuştu.
Bel fıtığının genetik bir rahatsızlık olmadığına dikkat çeken Dr. Tayfur, "Bu hastalığı ailedeki anatomik yapı benzerliğinden meydana gelebiliyor. Hareketten uzak bir yaşam tarzı da bu hastalığı tetikliyor. Hastalığa yol açan etkenlerden bazıları ise hastanın aşırı kilolu olması, ağır işler yapması, uzun süre ayakta kalmasıdır. Berberler, hemşireler bu hastalık açısından risk altındadır. Ani hareketlerde fıtık çeperi yırtılarak içeride bulunan disk dediğimiz anatomik yapının içerisindeki sıvı, bacak siniri ya da omirilik kanalına basınç oluşturur. Ani bir kan içi basıncı artması dolayı fıtık oluşabilir. Hapşırma eylemiyle de aynı etki görülebilir. Önce kişinin bel fıtığına yatkınlığı olması lazım; çevresel ve kendine ait bir problemleri olacak ve ani bir hareketten dolayı çeperde zedelenme ve o bölgeye basınç yüklenmesi eğilme, doğrulma ani hareket gibi içerinin dışarıya fıtıklaşmasına taşmasın sebep oluyor" şeklinde konuştu.
Küçük fıtık vakalarında ilk önerinin yüzmek olduğunu söyleyen Özel Ata Sağlık Hastanesinde görevli Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Vatan Tayfur,
"Daha sonraki önerim ise; bel kaslarını güçlendirmeleri ve spor yapmaları oluyor. Suyun kaldırma kuvveti ve bele olan basınçtan dolayı karın ve bel kasları kuvvetlenir. Omurga kasları güçlendikçe fıtık azalır. Telefonla oynamak, bilgisayar başından kalkmamak gençlerde fıtığı arttırdı. Eskiden internet, görsel iletişim araçları olmadığı zamanlar doğa aktiviteleri ve sporlar daha yaygın olduğundan fıtık gençlerde az görülüyordu.Hastanın klinik bulgularıyla beraber, MR’daki görüntüsüne göre bel fıtığını üçe ayırabiliyoruz; hafif, orta, ileri derecede. Klinikle beraber incelediğimizde ileri derecedeki fıtıklarda belirtiler çok daha fazladır ve mikrocerrahi öneriyoruz. Hafif durumlu fıtıklarda başta istirahat olmak üzere ilaç tedavisi ve fizik tedavisi öneriyoruz. Orta dereceli fıtıklarda ise lokal operasyon yöntemleriyle hastayı daha az incelterek daha çabuk iyileştiriyoruz" ifadelerini kullandı.