Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından, geçen hafta gizliliği kaldırılan Dersim belgeleri arasında önemli bilgiler yer alıyor. Belgede, Dersim’de yapılan harekatın ardından nasıl bir iskan politikası izleneceği ifade ediliyor. Operasyon sonrası, 4. Umumi Müfettişi General Abdullah Alpdoğan’a, Sıhhat Vekili Dr. H. Alataş tarafından yazılan bir raporda, Dersimliler için yapılacak iskanın, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Tunceli’ye yaptığı ziyaret sırasında aldığı kararlar neticesinde şekillendiği ifade ediliyor.
Belgede yer alan bilgilere göre, Dersimlilerin “toplu ve medeni yaşayışa katılamadığı” belirtilerek halkın “Türkiye’nin ziraat, maden ve endüstri mıntıkalarına nakil ve iskanlarının uygun görüldüğü” kaydediliyor. İskan için uygun görülen şehirler ise Zonguldak ve Erzincan. Erzincan’a, sevk edilecek Dersimliler için kurulacak köylerin 30 kilometre çevresinde bulunan yöre halkının soy, dil, din ve nasıl bir kültüre sahip olduklarının tespitinin yapılması emrediliyor.
“SEFİL VE BEDBAHT BİR HAYAT YAŞAYAN DERSİM HALKI GÖÇ EDİLECEK”
Sıhhat Vekili Dr. H. Alataş tarafından yazılan raporlarda, iskan politikasının yapılmasının gerekliliğine ilişkin bilgiler de yer alıyor. Raporlarda, Dersim halkından “Çıplak kayalar içinde sefil ve bedbaht bir hayat sürmekten başka nasibi olmayan halk.” diye bahsediliyor.
“Dersimlilerin bundan sonra aynı vaziyette bırakılmamasına karar verilmiştir.” denilen belgede, Tunceli’de sosyal ve medeni merkez olma kabiliyetinde bulunan yerlerin var olduğuna da dikkat çekiliyor. Bölgelerin tatbik edilerek, toplu ve medeni yaşayışa katılamayan bir kısım halkın varlığından bahsedilen raporda, Dersim halkı için “Orada bırakarak külli masraf ve emek sarf etmek yerine; memleketin ziraat, maden ve endüstri mıntıkalarına nakil ve iskanları daha uygun görülmüştür.” deniliyor.
Nakle tabi tutulması gerekenlerin soy ve dillerine göre hane nüfuslarının tespit edilmesi emredilen raporda, iskan öncesi şu hususların yerine getirilmesi isteniyor: “Bulundukları köyler, isimleriyle bağlı oldukları kazaları belirtmek suretiyle, nakledilecek mahalleleri gösteren ayrıntılı bir haritanın yollanması. Bunlar arasında çeşitli aşiret ve dini tarikatlara bağlı olanlar ile aslen Türk oldukları halde dillerini ihmal edenler var ise bunların bu tasnifte gösterilmesini, beraberlerindeki öküz, inek, beygir gibi çift hayvanatı ile diğer hayvanlar adedinin dahi tespiti ve neticenin bu husustaki bilgileri verilmesini.”
Belgede, iskan mıntıkası için ise uygun görülen şehirler, “Maden için Zonguldak, ziraat için Erzincan” bölgesi olarak tespit edilmiş. Naklin zaman ve tarzı icra ve tatbikinin ayrıca yazılacağı dile getirilen belgede, naklin 2048 numaralı kanunun 4. maddelerine istinaden yapılacağı belirtiliyor.
“DERSİMLİLERİN ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE NAKİLLERİ UYGUN GÖRÜLMÜŞTÜR”
Sıhhat Vekili Dr. H. Alataş tarafından Zonguldak Valiliği’ne yazılan başka bir belgede ise Atatürk’ün Tunceli’deki seyahatlerindeki gözlemleri neticesinde, Dersim halkının dağlar arasında sıkıştığı, tek tük ziyarete elverişli vadilerin bu mıntıkadaki halkı geçindirmeyeceği anlaşıldığı belirtiliyor. Bu gerekçe ile Tunceli halkının nakillerinden başka çaresinin kalmadığı kaydediliyor:
“Bu halkın, Erzincan bölgesine ve endüstri sahasında çalıştırılmak ve vilayetiniz (Zonguldak) dahilindeki maden ocaklarında çalıştırılmak üzere maden sahalarına yakın bölgelere nakil ve iskanları uygun görülmüştür. Nakledilenler için müstakil evler, nakillerinden önce yapılacaktır. Bunların nakillerini ve yerleştirilmelerine müteakip maden ocaklarında çalıştırılarak hayatlarını kazanmaları istenilmiştir. Maden ocakları dahilinde nakil ve iskanlarına münasip yerlerin şimdiden tespitini ve gerek yeniden köy kurmak gerekse mevcut köylere ilave suretiyle tesis edilecek iskan ve mahallelerin bu gayeye göre tetkikini ve bu iskana ait ayrıntılı bir haritanın tanzimi ile gönderilmesin, evlerin mahalli ihtiyaca uygun bir surette inşaası istenildiğinden bu şartlar iki oda, bir hol ve helayı müştemil bir ev planı yaptırılıp keşfi ile beraber vekalete yollansın. İnşaata ait malzemenin ve bilhassa kerestenin ne suretle temin edileceğinin ve külliyetli miktarda yapılacak bu inşaat için usta amelelerin temin ve tedarikinin mümkün olup olmadığının bu husustaki mütealalarının acele bildirilmesini rica ederim. Vilayetiniz dahiline yerleştirilecek olanların hakiki miktar ve nüfusları ve inşa edilecek ev aletleri ayrıca bildirildiğinden yapılacak tahkikatın bu sahaların bu bakımlara göre azami iskan kanununa göre yapılması gerekiyor.”
“ERZİNCAN’A KURULACAK KÖYLERİN 30 KİLOMETRE ÇEVRESİNDEKİ YERLİ NÜFUSUN SOY, DİL, KÜLTÜR TESPİTİNİ YAPIN”
Sıhhat Vekili Dr. H. Alataş tarafından, 8 Aralık 1939’da yazılan bir başka rapor da Erzincan Valiliği’ne gönderilmiş. Erzincan Valiliği’ne yazılan bu belgede de Zonguldak Valiliği gibi benzer taleplerde bulunuluyor. “Nakledilecek halktan, Erzincan bölgesine sevk edilenler de muvafık görülmüştür.” denilen raporda, nakillerden önce bölgede evlerin inşa edileceği alet ve hayvanların nakillerden evvel gerçekleşeceği bildiriliyor. Erzincan bölgesine yapılacak iskanların, ziraate elverişli topraklar üzerine olması gerektiği ifade edile belgede şunlar yer alıyor:
“Mevcut köylere ilave suretiyle iskan yapılması icap eden yerler ile kurulacak köylere yakın 30 kilometre çevresindeki yerli halk nüfusunun soy dil ve kültürlerinin tespiti, evlerin mahalli ihtiyaca uygun bir surette inşaası iki oda, bir hol ve ahırı kapsayacak şekilde bir ev planı yapılması için gerekli malzemelerin temin ve tedarikinin mümkün olup olmadığı ve bu konuda acilen bilgilendirilmemi rica ederim. Verilecek arazi 2500 sayılı kanunun 17 maddesine bağlı toprak cetvelindeki kadar olacaktır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz