Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden koronavirüs pandemisi sürecinde hareketsizlik, bilgisayar başında geçirilen uzun saatler boyunca kan dolaşımının olumsuz etkilenmesi, yanlış ve aşırı beslenerek kilo alma, özellikle göbek etrafındaki yağlanma vb sorunlar, normalde hiç olmayan metabolik sendrom gibi kardiyovasküler risklerin artmasına neden oluyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, bu süreçte kalbimizi korumanın yollarını ve alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Koronavirüs tedavisi sürecinde ve sonrasında yaşanan sorunlarla ilgili ortaya yapılan araştırma sonuçlarını paylaşan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, “Kovid-19 tedavisi sürecinde ve sonrasında yaşanan sorunlar, uzun dönemli etkiler yapılan araştırmalarla bir bir ortaya çıktıkça almamız gereken önlemler, dikkat etmemiz gereken noktalar da artıyor. Çünkü hastalıktan en çok etkilenen yapılar, solunum ile kalp ve damar sistemleri olarak karşımıza çıkıyor. Kalp damar sisteminde meydana gelebilecek sorunların her biri hayatı tehdit edecek ciddiyette olabiliyor” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, bu olumsuz koşulların kalp hastalarının yanı sıra kalbinde herhangi bir sıkıntı yaşamamış sağlıklı kişileri de etkileyebildiğini belirterek “Bu zorlu süreç kalp damar hastalığı olanlar veya yüksek riskli kişilerin gerekli muayene, tahlil ve tetkiklerini yaptırmamaları ayrıca sorun oluşturmaktadır. Klinik takiplerine uzun bir aradan sonra gelen hastalarda maalesef bazı komplikasyonlar geliştiğini görüyoruz” diye konuştu.
Kalp damar sisteminde meydana gelebilecek sorunların her birinin hayatı tehdit edecek ciddiyette olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Sinan Dağdelen; gelişebilecek durumları kalp kası iltihabı, kalp zarı iltihabı, akut kalp krizi, ciddi kalp yetersizliği, felç, kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon atakları, akciğer damar tıkanıklığı ve bacak damarlarında pıhtı oluşması şeklinde sıralıyor.
Kovid-19 döneminde ya da iyileşirken daha önce olmayan tansiyon yükselmeleri, çarpıntı ve ritim problemleri de görülebiliyor. Prof. Dr. Sinan Dağdelen, “Kovid-19 tedavisi sürecinde ve sonrasında yaşanan sorunlar, uzun dönemli etkiler yapılan araştırmalarla bir bir ortaya çıktıkça almamız gereken önlemler, dikkat etmemiz gereken noktalar da artıyor. Çünkü hastalıktan en çok etkilenen yapılar, solunum ile kalp ve damar sistemleri olarak ne çıkıyor. Hastalığın seyri normale girerken bile aniden başlayan beklenmedik nefes darlığı, aşırı çabuk yorulma, aşırı çarpıntı hissi, göğüs ağrıları, göğüste baskı veya ağırlık hissi, tıkanma hissi gibi semptomlar, ani veya ilerleyen ciddi bir kardiyovasküler komplikasyonun ön habercisi olabiliyor. Bu belirtileri yaşayan hastanın mutlaka hekimine danışması ve en azından EKG ve kan tahlillerinde anormalliklerin olmadığını teyit ettirmelerinde yarar vardır. Herhangi bir acil durum karşısında asla dünyanın en iyi doktorunu aramakla zaman kaybetmeyin, acil durumlarda en iyi doktor size en yakın doktordur.” ifadelerini kullandı.
Pandemi nedeniyle hastaların üçte birinin rutin kontrollerini aksattığını belirten Prof. Dr. Sinan Dağdelen, ABD’de yapılan bir çalışmaya göre tansiyon hastalarının yarısının kontrollerini yaptırmadığını, kolesterol tahlillerinin de yüzde 37 azaldığını belirtiyor. Kontrollerdeki bu aksaklıkların yanı sıra başka olumsuz etmenlerle birlikte pandemi döneminde hastane dışında ani kalp durması ve akut kriz vakalarında üç kat artış yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Sinan Dağdelen, “Pandemi döneminde 187 ülkenin analiz edilen verilerinde ortalama adım atma sayısı ve yürüme alışkanlığında yüzde 27 azalma tespit edilmiştir” dedi.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, yaşanan önemli risklerinden birinin de sosyal medya kanalları aracılığı ile yayılan yanlış yönlendirme ve bilgilendirme olduğunu kaydederek “Maalesef bazı insanlar bu bilgilere kanarak sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar. Bunun en önemli örneği ise anti aşı kampanyalarıdır. Ülkemizde 65 yaş üzeri insanlarımızın aşı sıraları geldiği halde yüzde 20-25’inin aşı olmaması, bu konuda önemli bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu.
Kovid-19, ACE-2 adı verilen özel hücre yüzeyi reseptörlerine tutunarak hücre içine giriyor. Bu durum, vücutta kan basıncının düzenlenmesinde etkin olan Angiotensin-2’nin damarlarda ve akciğerde dönüşümünü azaltıyor. Bu etki ise doğrudan kalbi ilgilendiren birçok sorunu beraberinde getiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, bu riskleri “kalbi koruyucu maddelerin azalması, damarların aşırı kasılması, pıhtılaşmanın artması, enflamasyon iyileşme sürecinin bozulması, dokuların sağlamlaştırıcı etkisinin azalması, iltihap oluşumu vb bir dizi patolojik süreç” olarak özetledi.
Hastalık sırasında ve iyileşme dönemindeki en tehlikeli kalp ve damar risklerinin başında ise akut kalp krizi geliyor. Damar içi pıhtılaşma ve akut kalp yetersizliği ataklarının da görülme sıklığının arttığına işaret eden Prof. Dr. Sinan Dağdelen, “Bu hastalar daha önceden bilinen bir kalp damar hastası olabilir veya olmayabilir. Daha önceden herhangi bir kalp damar hastalığı veya damar pıhtılaşma hikayesi olan ya da hipertansiyon ve diyabet gibi rahatsızlığı olanlarda bu komplikasyonları olma riski de artıyor” diye uyarıyor. Risk grubundaki kişilerin kan tahlili ya da tetkiklerle daha yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sinan Dağdelen, ayrıca ilaç, kan sulandırıcı, kalp ritmini koruyan tedaviler uygulanabileceğini söyledi.
Kalp ve damar hastalıklarından korunmak için maske, mesafe, hijyen koşullarına uymanın önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Sinan Dağdelen, bu dönemde kalbimizi korumak için mutlaka dikkat etmemiz gereken 10 kuralı şöyle sıralıyor: