HAS Parti’li Bekaroğlu: Sivillerin yapacağı bir anayasa büyük önem arzediyor

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, sivillerin yapacağı bir anayasanın büyük önem arz ettiğini belirtti.
Yeni bir anayasa yapılabilmesi için parlamentoda bir kurucu meclis oluşturulması gerektiğini iddia eden Bekaroğlu, “Bu sivilleri, bu meclisin temsil etmediğini düşünüyorum. Yüzde 95 partisel anlamda temsil özelliği olsa bile temsil etmiyor.” dedi.
Eskişehir’de çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen 'Nasıl Bir Yeni Anayasa İstiyoruz ?' konulu konferansta konuşan Bekaroğlu, Türkiye’de, başta iktidar olmak üzere hiç kimsenin yeni bir anayasa yapmak gibi bir derdinin olmadığını ileri sürdü.

"SİVİLLERİN YAPACAĞI BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR"
“İhtiyacımızın olduğu anayasanın yapılması mümkün değildir. Yapmayacaklar ve yapamayacaktır da.” diye ileri süren Bekaroğlu, zaten iktidar partisinin bu konuda kısmi değişiklikler yaptığını savundu. Bekaroğlu, şöyle konuştu: “Karar hükmünde kararnamelerle, bırakın Cumhuriyet tarihini Türkiye'de, Anadolu'da devlet kurulduğundan bu yana mevcut olan bu geleneği zaten alt üst etmiştir. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. Kimsenin bir derdi yok bu konuda. Ama gerçekten anayasa yapmak istiyorsak, ilk defa Türkiye’de parlamentoda bir kurucu meclis oluşturmalıyız. İçeriği dahil ama şeklen de askerlerin darbe sonrasında değil sivillerin yapacağı bir anayasaya ihtiyaç var. Türkiye’deki anayasaların tamamı, 1921 anayasasını ayrı koyuyorum. Tam bir anayasa mıdır değil midir? Bunu herkes bilir. Diğer anayasaların tamamı 1924 darbesi, 60, 80 darbesinden sonra hazırlanmıştır.”

"SİVİLLERİN YAPACAĞI BİR ANAYASA BÜYÜK ÖNEM ARZEDİYOR"
Bu bağlamda, sivillerin yapacağı bir anayasanın büyük önem arz ettiğinin altını çizen Bekaroğlu, şöyle devam etti: “Fakat bu sivilleri bu meclisin temsil etmediğini düşünüyorum. Yüzde 95 partisel anlamda temsil özelliği olsa bile temsil etmiyor. Hani anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilebilir mi değiştirilemez mi kurucu meclis var mı? Hepsine cevap verebilecek bir şey söyleyeyim. Anayasanın 175. maddesi anayasanın nasıl değiştirileceğine dair hükümlerini içerir, bu maddeyi tek maddelik bir değişiklik yapar, mevcut meclis der ki (yeni bir anayasa yapmak üzere kurucu meclis oluşturulacaktır.) Kurucu meclis seçim yaptı. Bu seçim iki türlü olur. Belli gurupların nasıl temsil edileceğini burada yazılır. Sadece bir anayasa yapmak üzere bir meclis kurulur. Kurucu meclis oluşturulur. Bunun teknik sorunları işte 150 bin kişiye işte 1 temsilci vesaire, bunlar yapılabilir, oluşur. İşte bu kurucu meclis oturur, anayasayı yapar. İşte belli bir süre konulur, ondan sonra bu anayasa referanduma gider. O zaman bir anayasa çıkar. Siyasi partilerin kaydettiği adamlar olmaz. Gerekirse bu seçime kurucu meclis oluşturacaksın. Siyasi partiler de aday göstermez. Bu iş,bu şekilde çözülür. “

"ANAYASA DEĞİŞECEKSE İLK DÖRT MADDE DE DEĞİŞMELİ"
Mutlaka eğer anayasa değiştirilecekse, ilk dört maddenin de değiştirilmesi gerektiğini savunan Bekaroğlu, “Bu anayasanın temelinin özü, eşit yurttaşlık temeline dayanacaktır. Orda işte eşit olan modern Türk olanlardır diğeri de çok eşit gözükmüyor. Türkiye'de kim yaşıyorsa, nasıl yaşıyorsa, bütün kimlikleri ile eşit olacağı, herkesin kendisini ifade edeceği, işte Türkün de Türkçe konuşarak ne yapabiliyorsa Kürt’ün de Laz’ın da kendi dilini konuşarak onu yapabileceği, elbette ortak bir dil olacak. O da Türkçe’dir. Kimse buna bir itiraz etmiyor. Böyle bir anayasa gerekiyor. İkincisi de adalet değişiyor dikkat ederseniz. Bütün bu liberal demokratlar sabahtan akşama kadar işte bu yaptığı demokrasi vesayet özgürlükler falan onları konuşuyorlar. Hiç kimse Türkiye’de kamu nedir, kamusallık nedir demiyor? İşte bu yağma, özelleştirme, derelerin pazarlanması, suların pazarlanması ve şehir yağmalamaları, imar yağmaları bunlarla ilgili hiç kimse bir şey söylemiyor.“ şeklinde konuştu.