Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanvekili Hasan Doğan, Başbakan'ın Haluk Ulusoy'a eski döneminden dolayı güvenmediğini belirterek, "Eğer Ulusoy yönetimi başarı sağlarsa en büyük destekçileri oluruz, ancak eski yanlışlarını devam ettirme alışkanlığını görürsek de karşılarına dikiliriz" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanvekili Hasan Doğan, Futbol Extra dergisine gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu. Başbakan'ın, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a eski döneminden dolayı güvenmediğini ifade eden Hasan Doğan, "Eğer Başbakanımız seçimlerde olaya siyasi yaklaşsaydı, yandaşlarına 'Bermek'i destekleyeceğiz' derdi ve başkan Bermek olurdu. Başbakan Haluk Ulusoy'a eski döneminden dolayı güvenmiyor ve bunu da açık açık söyledi. Başbakan sadece düşüncesini ifade etti. Düşünce ifade etmekle tavır koymak aynı şey değildir. Tavır koymak demek, herkese baskı koyup 'Şuna oy vereceksin' demektir. Bunu kime yapardı, elbette en yakınlarına. En yakınlarına bile yapmadığına göre baskı yok demektir. Eğer tavır koysaydı Melih bey de birçok kişi de Bermek'e oy verirdi. Bunu 'Haluk Ulusoy, Başbakan'a karşı kazandı' iddialarına karşılık söylüyorum. Başbakan olaya siyasi olarak bakmadı ve 'Ben bir futbolsever olarak Haluk Ulusoy'a güvenmiyorum. Benim oyum olsa Ulusoy'a vermem, siz ne isterseniz yapın. Ne haliniz varsa görün' dedi. Başbakan bu konuda işaret verseydi Haluk Ulusoy kesinlikle seçimi kazanamazdı. Haluk Ulusoy inşallah geçmişinden ders almıştır" dedi.
"BAŞBAKAN İLE DOSTLUĞUM TAMAMIYLA TÜRK FUTBOLUNUN EMRİNDE" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dostluğunun tamamıyla Türk futbolunun emrinde olduğunu belirten Hasan Doğan, "Bu dostluğu Türk futbolunun düzelmesi için kullanmaya azami gayret ediyoruz. Onun desteğiyle Türk futbolunda bazı şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz. Mücadelemiz bu yöndedir. Başka bir beklentimiz yoktur" ifadelerini kullandı.
Levent Bıçakcı federasyonunun tükenişindeki gerçek nedenin yönetimdeki uyumsuzluk ve huzursuzluk olduğunu vurgulayan Doğan, "Başkanımız Levent Bıçakçı'nın istediği Osman Çağlıkoç'un başkan vekili olması halinde zaten federasyonun ömrü hemen bitecekti. Bu ismi telaffuz ettiğinde Levent Bıçakçı'ya 'Senin istediğin Osman Çağlıkoç başkan vekili olursa federasyon dört gün daha dayanır, dört gün sonra da bir sürü insan istifa eder' dedim. Osman Çağlıkoç'un başkan vekili olması konusunda ilk teklif Levent Bıçakçı'dan geldi. Ben de kendisine daha önce anlattığım cevabı verdim ve 'Mahmut Özgener olabilir, o olmazsa Davut Dişli olabilir' dedim. Yönetim içinde huzursuzluğu önleyecek formül buydu. Mahmut başkan vekili olsaydı federasyon devam edebilirdi. Federasyonun tükenişindeki gerçek neden başkan vekilliği değil, yönetimdeki uyumsuzluk ve huzursuzluktur" diye konuştu.
Yönetim içindeki huzursuzluğun ana kaynağının ise Tahkim Kurulu olduğunu kaydeden Doğan, "İstifa nedeninin yüzde 50'sidir Tahkim Kurulu'nun kararları. Bu kurulun oluşumunda hiçbir şekilde bulunmadım. Hem hukukçu, hem de yıllarca Tahkim Kurulları'nda hizmet etmiş biri olduğum için, Tahkim Kurulu'nun Levent Bıçakçı tarafından yapılmasının doğru olacağını düşündük. Tahkim Kurulu tamamıyla Levent Bıçakcı'nın arzusu ve talebiyle yapıldı. Dolayısıyla orada sorun çıkaran arkadaşlarımız da Levent Bıçakcı'nın arkadaşları. Bizim herhangi birine bir şey karşılığı paye veya görev verdiğimiz savı hiçbir şekilde doğru değildir" ifadelerini kullandı.
"FEDERASYONA ALINAN KADROLARDA HİÇBİR DAHLİM YOK" Federasyona alınan kadrolarda hiçbir dahlinin olmadığını savunan Doğan, "Alınanların tamamı da diyebiliriz, yüzde 95'inden fazlasını Levent Bıçakçı belirledi. Yönetim içindeki sıkıntının başlangıcı da bundan kaynaklandı. Çünkü isimleri başkan kendisi belirliyordu. Maaş miktarlarının kararını da başkan kendisi veriyordu. Şekip Mosturoğlu'nun başkanvekili yapılacağı da daha önceden Levent Bıçakcı tarafından Fenerbahçe Kulübü'ne söylendi. Öyle bir talep geldiğinde bu konunun görüşüldüğü doğru" dedi.
Haluk Ulusoy başkanlığındaki futbol federasyonu yönetimi başarı sağlarsa en büyük destekçileri olacaklarını, ancak eski yanlışlarını devam ettirmeleri halinde müdahale edeceklerini söyleyen Hasan Doğan, "Eğer bu yönetim başarı sağlarsa en büyük destekçileri oluruz. Ancak eski yanlışlarını devam ettirme alışkanlığını görürsek de karşılarına dikilmekten imtina etmeyiz. Ahmet'e Mehmet'e iş vermek için ehil olmayan insanlar kadrolara getiriliyorsa, projeler terk ediliyorsa, hakemler maçların neticeleri ile oynuyorsa bu eskiye dönüş demektir. O zaman biz gereğini yaparız. İyi olmasını arzu ederiz, kötü olduğunda da müdahale ederiz. Çok basit" ifadelerini kullandı.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) konusunda ciddi endişe ve korkuları olduğunu belirten Doğan, "MHK'nın oluşmasının sıkıntılı olduğunu görüyoruz. MHK konusunda ciddi endişe ve korkularımız var. Farklı dünyaların insanlarının, aynı şekilde düşünmeyen insanların topluluğu gibi oldu MHK. Bu da bizi hakemlerin performansıyla ilgili olarak endişeye sevk ediyor" diye konuştu.
Kendi dönemlerinde hakemlerin daha cesur düdük çaldıklarını gördüğünü kaydeden Bıçakcı, "Eskiden İstanbul'da bu takımların aleyhine düdük çalmaktan imtina eden hakemlerimiz, bizim dönemimizde daha rahat hareket etti. Çünkü biz o güveni verdik, baskı koymadık. Biz göreve geldiğimizde, eski dönemden bazı olumsuz duyumlar aldığımız birkaç hakemin görev almaması konusunda o günkü MHK'yı uyardık. Uygulama üç hakemle başlatıldı. Ancak iki-üç hakemle sınırlı kalmamalıydı bana göre. Hakem olayını düzeltmek istiyorsanız bu meşakkatli yolda sabırla ilerlemeniz gerekir. Zor bir olaydır" dedi.
"BAŞKANLIĞIMI AÇIKLASAYDIM KULÜPLER BİRLİĞİ'NDEN BENİM İSMİM ÇIKARDI" Seçimli genel kurul öncesi başkanlığa adaylığını açıklaması halinde kendi isminin Kulüpler Birliği toplantısından çıkacağını ifade eden Doğan, "Ancak Levent Bıçakcı bizim başkanımız olduğu sürece onun kenara çekilip, benim başkan olmam söz konusu olamazdı. Bu benim adamlığıma yakışmazdı. Ama artık o dönem bitti" şeklinde konuştu.
Yönetim Kurulu toplantılarında yaşananların dışarıya yansımasının uygun bir davranış olmadığını belirten Doğan, "Genel olarak Yönetim Kurulu toplantılarında yaşananların dışarıya yansıması bizi hep rahatsız etmiştir. Bu uygun bir davranış değildi. Bunu yapan arkadaşlarımız yanlış yaptı. Halbuki sürekli ikaz etmiştik. Bunun doğru bir davranış olmadığını ben zaman zaman tacizkar ifadelerle yönetim kurulu toplantılarında dile getirdim. Hatta en sonunda bir gün dedim ki 'Bu yönetim Kurulu toplantısında ben konuşmayacağım, çünkü size güvenmiyorum" diye konuştu.
Levent Bıçakçı'nın kendisinin gücüyle başkan olduğunu söyleyen Doğan, "Ben kendisine "Biz, bizim gücümüzle değil, kendi gücüyle Federasyon Başkanı olacak kişiyi arıyoruz. Bu sensen bundan büyük memnuniyet duyarız. 1.5 senedir Federasyon Başkanı'sın, eskiden seni çok fazla kişi tanımıyordu ama şimdi herkes tanıyor. 4-5 kulübün desteğini arkana al gel, ben de sana destek vereyim" dedim ama yok öyle bir destek. Bulsaydı elbette Levent Bıçakçı'nın yanında olacaktık" ifadelerini kullandı.
PFDK'nın bahis konusunda verdiği cezaların biraz ağır olduğunu ifade eden Hasan Doğan, "Ben, suçunu itiraf etmiş, pişmanlık duymuş bir futbolcuya, olay da gerçekleşmeyip teşebbüs halinde kaldığı için daha yumuşak yaklaşılmasından yanaydım" dedi.