12 bin yıllık tarihe sahip Batman’ın Hasankeyf ilçesinde tarihi eserin taşınması için çalışmalar sürerken, bir yandan da arkeolojik kazılar yapılıyor. Yapılan arkeolojik kazılarda antik Roma dönemine ait han, hamam ve konaklar bulundu.
"HER YERDEN BİR TARİH FIŞKIRIYOR"
Hasankeyf’in 12 bin yıllık bir geçmişi olduğunu belirten aktivist Emin Bulut, “Hasankeyf, Mezopotamya uygarlığının kalbidir. Gördüğünüz gibi kazınan her yerden bir tarih fışkırıyor, bir kültür ortaya çıkıyor. Hasankeyf’te hemen hemen 12 uygarlığı burada görebiliyoruz, ta Medler, Horilerden, Sümerlerden, Asurilerden, Roma, Bizans, Kendaliler, Süryanilere, dönem dönem baktığımızda Mervaniler, Hemdaniler, bu şekilde Akkoyunlular, Karakoyunlulara kadar, Eyyubilere kadar geldiğimizde özellikle Artuklu ve Eyyubi uygarlığının buradaki en önemli eserleriyle karşılaşabiliyoruz.
Hasankeyf şu anda eski çarşısı diye tabir ettiğimiz hemen ihtişamlı kalesinin altında Er-Rızk Camii’nin önünde yapılan kazı çalışmalarında ciddi anlamda antik Roma dönemine ait han, hamam ve konaklar bulundu. Bu konaklar üzerinde kazı çalışmaları yapılıyor. Son kurtarma kazı çalışmaları olarak tabir edebiliriz. Artık Hasankeyf’in eski yerleşkesinin taşınmasıyla birlikte buradaki son kazı çalışmaları yapılıyor. Dediğimiz gibi antik Roma dönemi buraya Kuzey Mezopotamya’nın en büyük garnizonunu inşa etmişti. Kale üzerinde de büyük bir saray var. Bu büyük sarayın antik Roma, yani Doğu Roma’nın en stratejik, merkezi olarak tarihi literatürde geçmekte ve bu açıdan da baktığımızda hemen kalenin arkasında Er-Rızk Camii’nin altında da devam eden arkeoloji kazı çalışmasıyla han, hamam ve konakların izlerine rastlayabiliyoruz.
"TARİH İÇİNDE TARİH YAŞIYOR"
Burada 12 bin yıllık bir tarihi ile Hasankeyf 12 uygarlığa beşiklik ediyor. Her gelen uygarlık diğer uygarlığın üzerine inşa edilmiş, inanılmaz derece tarihi ve kültürel özelliğe sahip bir yeryüzü-gökyüzü şehridir. Tarihin başlangıç noktasıdır. Hasankeyf aslında Göbeklitepe’den 500 yıl daha eskidir. Bu açıdan baktığımızda Dicle Nehri’nin en önemli stratejik ve yaşam kavşağıdır. Bu gözle baktığımızda Hasankeyf’in altı üstü, her tarafı tarih fışkırıyor, tarih içinde tarih yaşıyor. Umarız ki bu tarih bu şekilde gelecek nesillere erişir. Gelecekte buralar eski özelliğini bulur ve temennimiz odur ki Hasankeyf’in tarihi kaybolmasın ve gelecek nesillere yetişsin.” dedi.
Kaynak: İHA