BURSA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin istikrarından, yakaladığı huzur ortamından, attığı demokrasi adımlarından rahatsız olanların, kendi karanlıkları ile baş başa kalmaya mahkum olacaklarını, bu nifak tohumlarının kesinlikle kuruyacağını söyledi. Türkiye'nin, dünya barışı için son derece anlamlı bir buluşmaya zemin olacağı beklentisi ile AB üyeliğini istediğine dikkat çeken Erdoğan, "hasta adamın" artık tamamen iyileşip, kendine yakışan hedeflere koşar adım ilerlediğini belirtirken, Türkiye'nin geleceğini parlatmakta olan ışığı, hiçbir ihanet çetesinin söndüremeyeceğini ifade etti.
Bursa Almira Otel'de, AK Parti 27. İl Başkanları Toplantısı'na katılan Erdoğan, Türkiye'nin birçok badire atlattığını, bugün oynanmak istenen oyunun, yerleştirilmek istenen nifak tohumlarının kuruyup gideceğini kaydetti. Erdoğan, "hasta adam" olarak nitelendirilen Türkiye'nin tam olarak iyileştiğini, ayağa kalktığını ve hedeflere doğru koşar adım gittiğini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin düşmanları, Türkiye'nin istikrarından, yakaladığı huzur ortamından, attığı demokrasi adımlarından rahatsız olanlar, kendi karanlıkları ile baş başa kalmaya mahkum olacaklar. Bu ülke bu badireleri defalarca atlatmıştır. Oynanmak istenen haince oyunun da her insanımız farkındadır. İçimize yerleştirmek istedikleri bu nifak tohumları kesinlikle kuruyup gidecektir."
AK Parti olarak öncelikli görevlerinin, milletin geleceğini aydınlatacak bir siyaset anlayışını bütün kurumları ile hayata geçirmek olduğunu, partilerinin her bir ferdinin bu sorumluluk içinde, bu memleket ödevini başarmaya kendini hazırlaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Hükümet olarak, iktidar olarak bu anlayışla Türkiye'nin bugüne kadar görmezden gelinmiş, cesaretle üstüne gidilememiş ne kadar derdi meselesi varsa, çözmenin arayışı içerisine bu dönemde girmiş bulunuyoruz. Devletin hizmet üretmek yerine, ekonomiye yük getiren o ağır yapısını değiştirmek, işlemeyen mekanizmaları açmak ve böylece daha etkin bir şekilde Türkiye'nin meseleleri üstüne gitmek kararlılığındayız. Şu ana kadar işlettiğimiz süreç budur. Ankara bugüne kadar olduğu gibi Türkiye'nin düğümlendiği bir yer olmayacaktır, olmamalıdır. Ankara, yeni dönemde, ağırlıklarından kurtulmuş, çatışma kültürünün yerine hizmet kültürünü yerleştirmiş, insanımızın dertlerine deva olacak bir yönetim merkezi olacaktır. Bu minvalde hızla ve karalılıkla yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. Türkiye'nin başını doğrultmasını, adil ve kalkınmış geleceğe doğru adımları hızlandırmasını içine sindiremeyen, bundan rahatsız olanlar var. Ülkemizin istikrarını bozmak, milletimizin asırlardır sahip çıktığı kardeşlik hukukunu bozmak, nihayetinde gelişme iradesini sekteye uğratmak isteyenler var. Şunu çok iyi bilsinler ki, her şeyden önce ne yaptıklarını ve ne yapmak istediklerini biz çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
"HASTA ADAM ARTIK AYAĞA KALKMIŞTIR"
Türkiye'nin AB üyeliğinin dünya barışı için önemli bir buluşmaya zemin olacağı beklentisi içerisinde olduklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye, dünya barışı için son derece anlamlı bir buluşmaya zemin olacağı beklentisi ile AB üyeliğini istemektedir. Bu yolda adım adım ilerlemeyi hedeflemektedir. Bu konudaki kararlılığımızda en ufak bir değişiklik yoktur. Ancak içeride ve dışarıda Türkiye'nin büyüklüğüne yakışır adımlar atmasından, atılımlar yapmasından rahatsız olanlar elbette vardır. Onlar Türkiye'nin en uzun süre hasta adam olarak kalmasını istiyorlar. Bunu kendi etki alanlarının daralması, eskiden olduğu gibi kendileri çalıp kendileri oynamak için istiyorlar. Ancak şunu herkes bilsin ki, o hasta adam artık iyileşmiştir. Sağlığına tam olarak kavuşmuştur. Ayağa kalkmış, kendisine yakışan hedeflere doğru koşar adım ilerlemeye başlamıştır."
Milletin her ferdinin, bu ülkeye yıllarını kaybettiren ayak oyunları ve provokatif girişimlerin farkında olduğunu dile getiren Erdoğan, "Acı tecrübeler yaşadık. O tecrübelerden aldığımız derslerle dimdik ayağa kalkma iradesini gösterdik. Bu millet çok ağır ekonomik sarsıntılardan, kör düğüm halini almış yönetim krizlerinden de sağ salim çıkmıştır. Artık geleceğine de aynen buna paralel olarak sahip çıkma kararını vermiş ve bunun da adımlarını atmıştır. Birileri bizi yeniden o bataklığa çekmek istiyor. Ama yağma yok. Bütün kötü niyetlerinizle, bütün hain planlarınızla, bütün çirkinliklerinizle birlikte o çamurun içerisinde siz yalnız kalacaksınız. Bu ülke artık ne bugününü, ne yarınlarını ucuz provokasyonlara kurban etmeyecektir. Aksine bu ülke, kararlılıkla yoluna devam edecek. Türkiye, bütün dünyanın örnek aldığı bir adalet ve demokrasi ülkesi haline gelecektir. Türkiye'nin geleceğini parlatmakta olan ışığı hiçbir ihanet çetesi söndüremeyecektir" dedi.
"HANTAL YAPIYI SONA ERDİRİYORUZ"
Bu ülkeyi seven herkese çok önemli görevler düştüğünü, gerek mevcut iç ve dış problemlerin aşılmasında, gerek geleceği dönük projelerin hayata geçirilmesinde, gerekse siyasi açılımların hayata geçirilmesinde herkesin üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirmesi gerektiğinin altına çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim kalkınma anlayışımız genelden yerele doğru değil, aynı zamanda yerelden genele doğru şekillenen top yekun bir gelişmeyi ve atılımı öngörüyor. Mevcut Ankara merkezli işleyişte, Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmenin mümkün olmadığını gördük. Hükümetin yükünü ve yetkilerini tek merkezde toplamak, yıllardır gördüğümüz gibi sistemin işleyişini ağırlaştırıyor. Hantallaştırıyor, bize ağır faturalar ödettiriyor. Hızla büyüyün sorun ve ihtiyaçlar karşısında sistemin zafiyet göstermesine de neden oluyor. Bu tıkanıkları gidermek hükümet olarak için yerel yönetimleri güçlendirmek ardına önemli adımlar attık, atıyoruz. Türkiye'nin kurutuluşu, yetki ve sorumlulukların paylaşıldığı merkezi yönetimle yerinden yönetimin en verimli bir şekilde organize edilmesi ile mümkün olacaktır. Vatandaşın basit, en ufak bir işi için Ankara yollarına düştüğü, devlet kapılarını aşındırdığı zamanlar sona eriyor. Devletin asli hizmetleri dışındaki bütün hizmetleri bizzat yaşadığımız yerde çözülecek. Problemlere çareyi yine burada arayacaksınız. Bu olmadan ekonominin gemisini artık yüzdürebilmek, devletin vatandaşa doğrudan ve zamanında hizmet götürmesini sağlayabilmek mümkün değildir. Herkesin söylediği, bir türlü fiiliyata geçiremediği bu büyük değişimi biz hayırlısıyla AK Parti olarak milletimize yaşatacağız. Sadece bu alanda değil, Türkiye'nin her alanında Türkiye'yi geleceğin parlak yıldızı haline getirecek değişim hamleleri tek tek gerçekleşiyor, gerçekleşecektir. Bunun için çalışıyor ve gece gündüz demeden gerek genel merkezimiz ve il teşkilatlarımız, ilçe belde teşkilatlarımız bu gayretleri net, açık ortaya koyuyorlar. İstiyoruz ki, bu milletin bahtı açılsın.
İnsanımızın yüzü gülsün, çocuklarımızın kalpleri umutla dolsun. İnşallah bugünlerden daha güzel günler göreceğiz. Bu milletin mutluluğu için koyduğumuz ileri hedefleri algılamayanlar, bilesiniz ki inşallah yarınlarda kesinlikle mahcup olacaklardır. Ben Türkiye'nin adil, kalkınmış, mutlu geleceğine bütün kalbimle inanıyorum. İnanıyorum ve biliyorum ki sizler de bu konuda en az benim kadar inançlısınız. Bugünün kazanımlarını kalıcı hale getirmek, yarınlar için bunlardan daha fazlasını gerçekleştirmek için bütün dikkatimizle ve enerjimiz, gücümüzle çalışacağız. Herkes kendi gücü nispetinde Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu milletin davasına gönül veren, emek veren, onur veren insanların, bu milletin meselesi için dertlerini çözmek için fikirler projeler ürettiğini çok iyi biliyorum. Benim geleceğe güvenle bakmamı sağlayan asıl güç, sizlerdeki bu ruh, bu inançtır".
Erdoğan, 2006'da ilçe ve il teşkilatlarının kongrelerini, 2006 son baharında ise genel merkezin ikinci genel kurulunu yapacaklarını sözlerine ekledi.