Hasta Kız Kardeşi Için Ailesinden Vazgeçti

Gökhan CEYLAN- Yasin KIRAS/SİVAS, (DHA)- SİVAS'ta mevsimlik işçi olarak çalışan 28 yaşındaki Şimşek Kızıltepe, sedef hastalığına yakalanan kız kardeşi, bedensel engelli eniştesi ile 2 yeğenine bakabilmek için kendi ailesinden vazgeçti. Kızıltepe, "Kardeşimi yanıma almak isteyince eşimle tartıştık, istemedi. Ben de boşanmak zorunda kaldım. Kardeşimi bu şekilde yalnız bırakmak istemedim" dedi. Kastamonu'nun Araç İlçesi'ne bağlı Yeşilova Köyü'nde oturan ve gündelik işlerde çalışarak geçimini sağlayan Şimşek Kızıltepe, 2005 yılında Hülya Kızıltepe ile dünya evine girdi. Çiftin bu evlilikten Baran isminde bir erkek çocukları dünyaya geldi. Ancak çiftin bu evliliği, Kızıltepe'nin kız kardeşi 26 yaşındaki Özlem Gedik'in 2011 yılında sedef hastalığına yakalanmasıyla zarar görmeye başladı. Kızıltepe, hasta kız kardeşi ve bedensel engelli eniştesi 28 yaşındaki Sedat Gedik ile yeğenleri 4 yaşındaki Seda ve 7 yaşındaki Özge'yi yanlarına almak istedi. Ancak iddiaya göre Hülya Kızıltepe, eşinin hasta kız kardeşine bakmak istemedi. Bunun üzerine çift arasında tartışma çıktı. Daha sonra Şimşek Kızıltepe kardeşini yalnız bırakmak istemediğini belirterek 10 yıllık eşinden boşandı. 'BİZE AĞABEYİM BAKIYOR' Şimşek Kızıltepe, yaklaşık 1 hafta önce Sivas- Ankara karayolunun 20'nci kilometresi üzerindeki bir tarlada çalışmak için kız kardeşi ve onun ailesiyle birlikte Sivas'a geldi. Tarihi Yıldız Köprüsü yakınlarındaki boş araziye çadır kuran aile burada yaşamaya başladı. Kızıltepe burada pancar tohumu toplayarak günde 50 lira, eniştesi Sedat Gedik ise bedensel engeli nedeniyle 25 liraya çalışarak yaşam mücadelesi veriyor. Hastalığı nedeniyle güneşe çıkamayan Özlem Gedik ise tüm gününü çocukları ile birlikte çadırda geçiriyor. Birçok hastaneye gittiğini ancak çare bulamadığını ifade eden Özlem Gedik, hastalığın önce saçından başladığını belirterek, "Özel hastaneye gittiğimde iki tane iğne verdiler. O iğneler de 10 bin lira tutarında. Bizim de maddi durumumuz yok. Bize ağabeyim bakıyor zaten. Bütün her yerimde var. Bir tek yüzümde yok. Yüzümde de sivilce gibi birşeyler çıkıyor. Ondan da çok korkuyorum. Zaten doktor, önlem almazlarsa sıçrar gözlerinin içinden bile çıkar dedi. Akşamları çok kaşıntı oluyor. Hiç güneşe çıkmıyorum. Kabuklaşma çok oluyor. Bütün arkadaşlarım güneşte oturuyorlar, hep geziyorlar. Ben dışarıya çıkamıyorum, çok üzülüyorum. Depresyon hapı kullanıyorum. Her gece ağlıyorum" dedi. 'İĞNELERİ ALMAYA GÜCÜMÜZ YETMİYOR' Doğuştan sol kolunu haraket ettiremeyen eşi Sedat Gedik ise "Mevsimlik işçiyiz. Köyde de inşaatlarda amelelik yapıyorum. Kolum sakat olduğu için de yarım yevmiye alıyorum. İğnelerin fiyatı yüksek, almaya gücümüz yetmiyor. Maddi durumum iyi olsa iğneyi ben kendim alırım. Eşim sağlığına kavuşsun ben başka birşey istemiyorum" diye konuştu. 'BOŞANMAK ZORUNDA KALDIM' Fedakar ağabey Şimşek Kızıltepe ise evin geçimini kendisinin sağladığını belirterek, "Eniştem de kolundan rahatsız olduğu için fazla iş yapamıyor. Mevsimlik işçi olarak gelip gidiyoruz. Bende de Akdeniz anemisi var. Ben ömür boyu bir ilaca mahkumum. Ama Allah'a şükürler olsun ki benim raporum var alıyorum. Kardeşim iyileşsin ben başka birşey istemiyorum. Evlendim, kardeşimi yanıma alayım dedim. Eşimle biraz tartıştık, istemedi. Ben de boşanmak zorunda kaldım. Kardeşimi bu şekilde yalnız bırakmak istemedim" dedi.