Bağışıklık sistemi, hastalıklara sebep olan mikroorganizmalara karşı bizi savunmak için olağanüstü bir iş çıkarır. Ancak stres gibi bazı durumlardan dolayı bağışıklığımız düşer. Beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemli bir kısmını oluşturur. Ancak ne yazık ki çoğumuz gün içerisinde yeterli miktarda taze meyve ve sebze tüketememekteyiz. Bağışıklık sistemini uyarıcı, bakteriyel dengeyi düzenleyici ve serbest radikalleri azaltıcı etkileri olan vitamin ve mineral açısından zengin besinlere beslenmenizde sık sık uygun porsiyonlarda yer vermelisiniz.
Aşağıda belirtilen besinleri beslenmenize ekleyerek bağışıklığınızı kuvvetlendirebilir, mikroplara karşı güçlü bir kalkan oluşturabilirsiniz. Bir avuç dolusu besin takviyesi ve multivitamin yerine dengeli ve zengin bir beslenmeyle bağışıklığınızı arttırabilir ve hastalıklardan çok kolay korunabilirsiniz.
İşte, Uzman Diyetisyen Samet Yağlı’nın güçlü bir bağışıklık için önerdiği yiyecekler
GÜNLÜK SÜT
Günlük süt bağışıklığınızı kuvvetlendirici ve alerjilere karşı koruyucu yararlı bakterileri içerir. Özellikle A vitamini, çinko ve enzimler açısından oldukça zengindir. Ayrıca bağışıklığa faydalı yağ asitlerini de barındırır.
FERMENTE GIDALAR
Geleneksel fermente gıdalar içerdikleri yararlı mikroorganizmalarla bağışıklık sistemi için vazgeçilmezdir. İyi bakterilerin bağışıklık üzerinde güçlü, yararlı etkileri vardır. Zararlı mikroorganizmalara karşı ilk savunma hattını oluştururlar ve antikor üretimine yardımcı olurlar. Fermente gıdaların en sağlıklı ve yararlı olanlarından biri şüphesiz kefirdir. Kefir enzim yönünden ve iç ekosistemimizi dengeleyecek dost bakteriler açısından zengindir. Kefir dışında ev yoğurdu, turşu ve zeytin de fermente gıdalara örnektir. Kahvaltıda yiyeceğiniz 5-6 adet zeytin, ara öğünlerde tüketeceğiniz bir su bardağı kefir ile fermente gıdaları beslenmenize yerleştirebilirsiniz.
HİNDİSTAN CEVİZİ VE HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI
Tiroit ve metabolizmanız için mükemmel bir besin olan hindistan cevizi, vücudumuzda monolaurine çevrilen laurik asit açısından da zengindir. Monolaurin, anne sütünde bulunan ve bebeğin bağışıklığını güçlendiren bir bileşiktir. Yapılan araştırmalar iyi bir bağışıklık sistemi için laurik asidin vazgeçilmez olduğu konusunda hemfikirdir. Hindistan cevizini veya yağını seçerken, ısıl işlem görmüş, kimyasallarla ağartılmış ve rafine olanlarından uzak durmakta fayda var. Yemeklerinizi alternatif olarak hindistancevizi yağı ile pişirebilir, lezzetli ve bir o kadar sağlıklı sonuçlar alabilirsiniz. Günümüzde birçok profesyonel sporcu, gıdalarını hindistancevizi yağı ile pişirmektedir.
YABAN MERSİNİ VE AHUDUDU
Yaban mersini ve ahududunun diğer sebze ve meyvelerle karşılaştırıldığında antioksidan özellikleri oldukça yüksektir. İyi birer bağışıklık güçlendiricidirler. Yaban mersini aynı zamanda rengini veren antosiyanin gibi güçlü fitokimyasallar açısından da zengindir. Bir diğer iyi özelliği de diğer meyvelere nazaran şeker oranının düşük olmasıdır. Yulaf ezmesinin içine veya içeceklerinizin içine ekleyebilirsiniz.
MANTAR
İçerdiği C ve B vitamini, kalsiyum ve yüksek protein sayesinde bağışıklığı güçlendirir. Mantarda bulunan beta-glukan adlı güçlü bileşikler uzun süre bağışıklığı koruyucu etkiye sahiptir. Makrofajlara ve diğer temizleyici beyaz kan hücrelerine bağlanarak anti-enfeksiyon özelliklerini aktive eder. Kahvaltıda yapacağınız mantarlı bir omletle bağışıklığınız için ilk adımı atabilirsiniz. Yüksek protein içeriğiyle öğle yemeğinde fazla kaçırmanızı engelleyecektir.
SARIMSAK
Sarımsak çok iyi bir savaşçı besindir. Antibakteriyel, antiviral ve antifungal özelliği sayesinde zararlı mikroorganizmaların çoğuna karşı gelir. Sarımsağın en iyi özeliklerinden biri de sentetik antibiyotiklerin aksine bakteri, virüs veya mantarların sarımsağa karşı direnç oluşturamamasıdır. Sarımsaktan maksimum seviyede yararlanabilmek için taze olmasına ve soyulduktan sonra 1 saat içinde tüketilmesine dikkat edilmelidir. Sağlığımız ve bağışıklığımız için her gün sarımsak tüketmemiz gerekir. Ayrıca alisin denen antikanserojen bir kimyasal da içerir. Alisin düşük LDL seviyesi, düşük kolesterol, düşük kan basıncı ve düşük homosistein seviyesi de sağlayarak kalp sağlığını da korur.