HABER

Hastalıklar artık kodlanacak

ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı, hastalıkların daha kolay tanımlanması ve tedavi ile araştırmalarda daha yüksek başarı elde edilebilmesi için yeni bir program uygulamaya koyuyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde kullanılan ve "ICD 10" adı verilen program sayesinde Türkiye'de görülen hastalıklar, bölge ve görülme sıklığına göre uluslar arası kodlamaya tabi tutulacak.

Sağlık Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, ICD 10, Türkçe olarak 'Uluslar arası Hastalık Kodlaması' 10. versiyonu olarak adlandırılıyor ve sistem her 10 yılda bir revize ediliyor. Hastalıkların sınıflandırılmasında bir çok yöntem bulunduğunu belirten bakanlık yöneticileri, bunun istatistiksel amaçlı bir sınıflandırma olduğunu ifade ettiler.

Türkiye'de epidemiolojik yönden çok fazla verinin bulunmadığını vurgulayan yöneticiler, "Hangi hastalıklar nerede çok sık görülüyor, neden kaynaklanıyor, bunlarla ilgili çok fazla bir verimiz yok. Yurtdışında da bunlar zamanında yokmuş. Bunları öğrenmek için böyle bir hastalık sınıflandırma sistemi geliştirmişler. Yani her hastalığa belli bir kod verilmiş. Bu kodlar belirli merkezlerde toplanıyor, ondan sonra istatistiksel bir takım analizlere gidiliyor. Program, 'Hangi hastalık sık görülüyor? Nerede daha yaygın? Neden sık görülüyor? Ne gibi önlemler alınabilir?' sorularına cevap verecek. Temel prensibi de istatistikle metodolojiye dayalı olmasıdır" diye konuştu. ICD 10'un esas çıkış noktasının 1893'te ölüm nedeniyle ilgili olduğunu ve insanlar neden yaşamlarını kaybettikleri yolunda bir liste yapılması olduğunu kaydeden yetkililer, "Sistem insanların ölüm nedenleriyle ilgili bir sınıflandırma yapılmasıyla başlıyor ama zaman geçtikçe bu revize edile edile artık hastalıkları da içerir hale gelmiş. Şu anda esas olarak hastalıkların sınıflanması ama bununla birilikte ölüm kodları da var" şeklinde konuştular.

HASTALIKLAR BİRBİRLERİYLE KARŞILAŞTIRILACAK

Yeni sistemle ilgili bilgi veren yetkililer, şunları söylediler:

"Artık bundan sonra her şey bilgisayara dayalı. Bir takım şeyleri denetlemek, doğru mu yapılıyor, yanlış mı yapılıyor veya ne kadar yapılıyor bunları bilmek için ihtiyaç duyduk. 60-70 milyonluk bir Türkiye var karşımızda. Buradan gelecek verileri kağıtla kalemle değerlendirme inceleme şansınız yok. Bilgisayarla çalışmanız gerekiyor.

Bilgisayarla çalışacaksanız, bilgisayarın dilini konuşmanız veya gelecek verileri bilgisayar diline uygulamanız lazım. Bunun için de bir sınıflama, bir kodlama sisteminin gerektiği de ortadadır. Böyle bir şey de çok uzun bir çalışmayı gerektiriyor. İşte ICD çalışması da böyle bir uzun süreçten geliyor. Gerçekten çok geniş çalışma olduğu için 5-10 sene sonra benzeri bir şey ortaya çıkabilecekti. Şu anda bu sistem için Avrupa'da 300 kişilik bir ekip çalışıyor. Ama Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bizde yurt dışında neler var diye araştırdığımızda baktık, Dünya Sağlık Örgütü'nün ki ICD'yi zaten geliştirende öneren de o. Dünya Sağlık Örgütü'nün bu hastalıklarla ilgili sınıflama sistemi var. Avustralya, Amerika, Kanada, Almanya, Romanya hepsi, Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmı bunu artık kullanıyor. Aynı zamanda da ülkeler arasında karşılaştırma da yapılıyor. Belli bir bölgede bir hastalıkla sık mı karşılaşılıyor diye araştırırken, ülkeler arasında da karşılaştırma yapılabiliyor. Hangi hastalıklar hangi ülkelerde daha sık, genetik mi, temel mi, çevresel bir faktör mü bunları anlama şansı olabilecek. Bu amaçla böyle bir şeyi seçtik."

Hasalıkları birbirleriyle karşılaştırabilmek için isimlendirmek ve aynı kodu vermek gerektiğinin altını çizen bir bakanlık yetkisi, "Mesela hastalık isimlendirmeleri 300 bin isme kadar gidebiliyor. Yani öyle 100 isim 200 isim gibi değil gerçekten çok geniş. ICD'de bu 44 bin civarındadır" dedi. ICD 10 programının 20-22 tane ana bloğu bulunduğunu anlatan yetkili, "Bir tanesi mesela enfeksiyon hastalıklarıdır. Bütün enfeksiyon hastalıklarını sınıflayarak içeriyor, bir tanesi diyelim kadın hastalıkları ve doğum. Bildiğimiz genel tıp kitaplarındaki kısaltmaları içeriyor. Bazı test kitaplarında yazan bir takım kodlarla ise alakası yok" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler