Astımın önemine dikkat çekmek için Denizli Devlet Hastanesi'nde ücretsiz solunum fonksiyon testi yapıldı.
Hastane personeli, hastalar, hastaneye ziyarete gelenlerin ücretsiz faydalandığı testte Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Esma Öztürk de test yaptıranlarda oluşan risk faktörlerini sorguladı. Kişilere broşürler dağıtılarak solunum testi sonucuna göre gerekli birimlere yönlendirildi. Kronik bir solunum yolu hastalığı olan tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük yakınmaları ile kendini gösteren astımın tüm dünyada yaklaşık 300 milyon insanı etkilediğini belirten Uz. Dr. Esma Öztürk, "Ülkemizde yaklaşık her 12 -13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak giderek artmaktadır. Tüm dünyada astımdan yıllık ölümlerin 250 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir. Güncel verilere göre ülkemizde etkenler arasında ilaçların doğru ve düzenli kullanılmaması dışında, sigara dumanı ve benzeri tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10'undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve yüzde 30 - 40'ının obez olduğu gösterilmiş ve bu olguların astım kontrolünde daha kötü olduğu bildirilmiştir" dedi.
Astım hastalığının görülmesinin nedenlerine değinen Uz. Dr. Esma Öztürk, "Astım, hava yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar halinde gelen bir hastalıktır. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hisseder. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Hava yolu şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman, koku, gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Kriz de hava yollarını saran kaslar kasılır, ödem ve şişlik artar. İlerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden kıvamlı bir balgam salgılanır. Tüm bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır" dedi. Bazı kişisel ve çevresel faktörlerin kişide astım görülme olasılığını arttırdığını belirten Dr. Öztürk, "Çevremizde bulunan ve sık karşılaştığımız bazı etkenler, genetik olarak yatkın olan kişilerde astımın ortaya çıkmasında ve hastalığın ağırlığı üzerinde önemli rol oynarlar. Alerji çocuklukta daha fazla, erişkinlikte daha az olmakla beraber astıma eşlik eden ayrı bir genetik durumdur. Astımlılardaki genel duyarlılık hali, alerjiye eşdeğer kullanılmakla beraber bu doğru değildir, bu nedenle astımlıya alerjik inceleme yapmak gerekmez" diye konuştu.
Erişkinlerde işgücü çocuklarda okullarına devam edememeye neden olan astım hastalığında başta hastalar olmak üzere hasta yakınları, sağlık personelleri ve eczacıların bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öztürk, uygun tedavi ile hastalığın kontrol altına alınabileceğini söyledi. Dr. Öztürk, astım hastası için kontrol altında olmanın, gündüz hastada astım yakınması olmaması, gece astım nedeni ile uyanmama, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçlar kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim olmaması, nefes ölçümlerinin normal düzeyde olması ve günlük işlerin engellenmeden yapılabilmesi anlamına geldiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz