Sağlık Bakanlığı sezaryenle doğum oranını Dünya Sağlık Örgütü standartlarına ulaştırmak ve normal doğuma yönlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Kurumsal performans kriterleri arasındaki bir hastanede gerçekleştirilen sezaryenle doğum oranları da, kurumun verimliliğinin bir göstergesi olacak.
"HASSASİYETİMİZ VE PERFORMANS KRİTERİ OLMASI SEZARYEN ORANINI DÜŞÜRDÜ"
Sağlık Bakanlığı Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Dairesi Başkanı Hasan Güler, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'deki sezaryen oranlarının yüksek olduğunu ve bu oranları sorguladıklarını bildirdi. Daire Başkanı Güler, şöyle konuştu: "Biz Bakanlık olarak sezaryen oranlarını Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği oranlara çekmek istiyoruz. Bu anlamda sezaryen oranlarını da performans kriterlerinde bir klinik gösterge olarak alıyoruz. Diyoruz ki, tüm hastanelerde sezaryen oranı yüzde 15'i geçmemeli, eğitim hastanelerindeyse yüzde 20'yi geçmemeli."
2006'dan beri bu uygulamayı gerçekleştirdiklerini ifade eden Güler, "Ama her geçen gün biraz daha niteliği arttırıyoruz. Farkındalıklar arttı, insanlar artık bunu sorgulamaya başladı. Bizim hassasiyetlerimiz ve performans kriteri olarak yürürlüğe koymamız, ülkemizdeki sezaryen oranlarının aşağı düşmesine yol açtı. Bu bir kültürel süreç. Gittikçe bu konuda farkındalık artıyor" dedi.
SEZARYENLE DOĞUM YÜZDE 40'TAN YÜZDE 32'YE DÜŞTÜ
Sezaryenle doğumun sadece dünyada değil Türkiye'de de artması üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığı'nın çalışmaları sonuç verdi ve sezaryenle doğum oranında düşüş yaşandı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, tüm Türkiye'de 2006 yılında toplam doğum oranı 706 bin iken, bunun 288 binini, yani yüzde 40.8'ini sezaryenle doğum meydana getiriyordu. 2007 yılında ise, toplam 766 bin doğum gerçekleşti. Bu doğumlarda ise 251 bin anne, yani yüzde 32.8'lik bir oran sezaryenle doğumu tercih etti.
ANKA