Haberal’ın tedavisinin ayakta yapılabileceğine dair raporu 1 yıl sonra mahkemeye gönderip örgüte yardım ettikleri öne sürülen enstitü görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada kamera görüntülerine el konuldu.
İKİNCİ Ergenekon davasının tutuklu sanığı, Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın tedavisinin ayakta yapılabileceğine dair raporu 1 yıl sonra mahkemeye göndererek, terör örgütüne yardım ettikleri öne sürülen İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada, dün enstitü binasına baskın yapıldı. Sabah saatlerinde Haseki Caddesi’ndeki binaya gelen Terörle Mücadele ekipleri, enstitünün kamera görüntüleri, evrak ve ziyaretçi defter kayıtları ile Haberal’ın hasta kartı kayıtlarına incelemek üzere el koydu. Polisin, raporu kimin gizlediğini tespit etmek için kayıtları incelediği öne sürüldü. Ayrıca Haberal’ın hastane dışına çıkıp çıkmadığıyla ilgili iddiaların da araştırıldığı öne sürüldü.
Doktorlar ifade verebilir
Haberal’ın tedavisinin ayakta yapılabileceğine dair 16 Ekim 2009’da verilen ve Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne 1 yıl sonra ulaşan raporun altında imzası bulunan Prof. Dr. Zerrin Yiğit ile kurul üyeleri olarak Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Dr. Cengizhan Türkoğlu’nun bugün ifade vermek üzere Beşiktaş Adliyesi’ne gelmesi bekleniyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında 17 Nisan 2009’da tutuklanarak cezaevine konulan Prof. Haberal rahatsızlanmış, tedavisinin yapılabilmesi için İÜ Kardiyoloji Enstitüsü’ne sevk edilmişti. 19 aydır enstitüde yatan Haberal’ın tedavisinin ayakta yapılabileceğine dair Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’nca hazırlanan 16 Ekim 2009 tarihli rapor, bir yıl sonra 28 Ekim 2010’da mahkemeye gönderilmişti. Bunun üzerine Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, raporun gizlendiğini öne sürerek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istemişti. Savcı Pekgüzel’in talebini kabul eden İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu. Yapılan suç duyurusu üzerine İÜ Kardiyoloji Enstitüsü görevlileri hakkında soruşturma başlatılmıştı. Enstitü de, polis tarafından yapılan inceleme dün akşam geç saatlere kadar sürdü.
Ani ölüm tehlikesi
Prof. Mehmet Haberal’ın avukatları Köksal Bayraktar ve Dilek Helvacı, müvekkillerinin sağlık durumunu Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanarak öğrendi. Avukatların yönelttiği 4 soruya İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nce verilen cevapta, Haberal’ın potansiyel ani ölüm tehlikesinin halen yüksek olduğu ifade edildi. Haberal’ın beklemediği bir şeklide ani tutuklanmasının iki uçlu majör depresyona neden olduğu, tutuklama durumunun uzaması nedeniyle hastada sık sık dikkat ve konsantrasyonunu toparlayamama, ani öfke patlamaları, birkaç dakikalık gerçek dünyadan kopuş, geçici kısa süreli delirium nöbetleri gözlenebildiği ifade edildi. (Hürriyet)