HABER

Hastaya konulan kanser teşhisinin grip çıktığı iddiası

Erzurum'da, 3 yıl önce gittiği hastanede kanser tanısı konulup bir süre kemoterapi gören ve kanser olmadığını öne süren Yılmaz Kızıloğlu, sorumluların cezalandırılması için Danıştay'a müracaat etti - Yılmaz Kızıloğlu: - "Erzurum'da 5. kür tedavisini alacağım zaman kardeşim Solmaz beni arayıp Ankara'da yapılan tahlillere göre kanser olmadığımı, hastalığımın gribal enfeksiyondan kaynaklandığını söyleyince çok sevindim ve kanser tedavisi almadım. Bu durumu hastane yönetimine iletince beni ve kardeşimi dikkate almayıp özür bile dilemediler. Biz de avukat aracılığıyla konuyu 3 yıl önce adli makamlara taşıdık" - Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü: - "Atatürk Üniversitesi şikayet sonrası süreçte hukuki süreci titizlikle yürütmüştür. Tamamı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimlerinden müteşekkil bilirkişi heyeti konuyu incelemiş ve tanı ve tedavi sürecinde görev yapan hekimlerin kusurlarının bulunmadığı yönünde kanaat belirtmişlerdir. Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü bilirkişi raporuna istinaden konuyla ilgili soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiştir"

Erzurum'da, 3 yıl önce kanser tanısı konulan ve bir süre kemoterapi gördükten sonra kanser olmadığını savunan Yılmaz Kızıloğlu, kendisine yanlış tedavi uygulandığı iddiasıyla sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Kızıloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce şubat ayında yüksek ateş şikayetiyle gittiği Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde 20 gün tedavi görüp taburcu olduğunu söyledi.

Daha sonra koltuk altında ve boğazında şişlik oluştuğunu aktaran Kızıloğlu, "Tekrar aynı hastaneye başvurduğumda KBB servisinde yatış verdiler. Boğazımdan parça alıp 2-3 gün sonra taburcu ettiler. Alınan parçaları da patolojiye gönderdiler. Erzurum'da patoloji sonucu çıktığında hastane yetkilileri telefonla arayıp hastaneye çağırdı ve bu süreçte 20 gün kemoterapi gördüm. Buna bağlı olarak ise saç dökülmesi ile kilo kaybı yaşadım." dedi.

Yılmaz, patoloji sonucunu ve alınan parçayı kardeşi Solmaz Yılmaz'ın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda yeniden incelettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Erzurum'da 5. kür tedavisini alacağım zaman kardeşim Solmaz beni arayıp Ankara'da yapılan tahlillere göre kanser olmadığımı, hastalığımın gribal enfeksiyondan kaynaklandığını söyleyince çok sevindim ve kanser tedavisi almadım. Bu durumu hastane yönetimine iletince beni ve kardeşimi dikkate almayıp özür bile dilemediler. Biz de avukat aracılığıyla konuyu 3 yıl önce adli makamlara taşıdık."

Yılmaz, üniversite yönetiminden yaklaşık 3 ay önce avukatının olayla ilgili sonuç istemesi üzerine kendisine "Üniversite Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü görevlilerinin yapılan ön inceleme neticesinde söz konusu merkez çalışanları hakkında ceza soruşturması açılmasının gerekli olmadığı sonucuna varılmıştır" yazılı cevap verildiğini kaydetti.

Bu cevabı dikkate aldıklarını belirten Yılmaz, söz konusu olayla ilgili yakın zamanda Danıştay'a başvurduklarını aktardı.

Yılmaz Kızıloğlu'nun kardeşi Solmaz Kızıloğlu da Atatürk Üniversitesinde yapılan patoloji sonucunu ve patoloji örneğini Ankara'ya götürdüğünü anlatarak, "Ağabeyime kanser denilince Erzurum'da yapılan bütün tahlil sonucu ile patoloji örneğini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalında yeniden değerlendirilmesi için götürdüm. Yaklaşık 2 ay süren patoloji sonucunda kardeşimin lenf kanseri olmadığı ortaya çıktı." diye konuştu.

Solmaz, ağabeyi Yılmaz'ın çekilen (Pet Ct) filminde de kanser çıkmadığını vurguladı.

Yılmaz Kızıloğlu'nun avukatı Muhammed Tetikçi de müvekkilinin kanser nedeniyle bir süre söz konusu hastanede kemoterapi gördüğünü belirterek, "Yılmaz'ın kardeşi Solmaz Kızıloğlu Erzurum'daki tahlil ve tetkikleri Ankara'da yeniden inceletiyor ve sonuç olarak Yılmaz'ın kanser olmadığı ve gribal enfeksiyon geçirdiği anlaşılıyor. Bu şekilde rapor alan müvekkilim bize başvurdu. Biz de 3 yıl önce konuyla ilgili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduk." ifadelerini kullandı.

Tetikçi, olayla ilgili yapılan yazışmalar sonrası rektörlükten geçen ay cevap aldıklarını öne sürerek, şöyle konuştu:

"Rektörlük soruşturmayı kapatmış, ancak soruşturmanın neden kapatıldığına dair daha önceden bize hiçbir bilgi verilmedi. Atatürk Üniversitesine yazılı olarak başvurduğumuzda, soruşturmaya izninin verilmediğini ve ilgili dosyanın kapatıldığı ifade edildi. Biz de bu süreç üzerine Danıştay'a başvurduk. Konunun takipçisiyiz."

- "Soruşturmaya gerek olmadığı kararı verildi"

Atatürk Üniversitesinden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, hukuki sürecin titizlikle yürütüldüğü belirtildi.

Açıklamada şu ifadele yer verildi:

"Atatürk Üniversitesi şikayet sonrası süreçte hukuki süreci titizlikle yürütmüştür. Tamamı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp fakültesi hekimlerinden müteşekkil bilirkişi heyeti konuyu incelemiş ve tanı ve tedavi sürecinde görev yapan hekimlerin kusurlarının bulunmadığı yönünde kanaat belirtmişlerdir. Bugün itibarıyla dosya Danıştay incelemesinde olup hukuki süreç titizlikle takip edilmektedir. Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü bilirkişi raporuna istinaden konuyla ilgili soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiştir."

En Çok Aranan Haberler