Hat Sanatına 6 Yeni Yazı Karakteri Kazandırdı

Trabzon - Trabzonlu hattat Recep Şahin'in, son yıllarda evrensel sanatlar arasında yer almaya başlayan hat sanatını daha da geliştirmek ve herkesin ilgi duyacağı boyuta taşımak için yürüttüğü çalışmalar kapsamında geliştirdiği 6 yeni yazı karakterini kullanarak hazırladığı çalışmalar dikkat çekiyor.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olan Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hat sanatına merakının çocukluk çağında başladığını belirterek, "Çocukken evimizin giriş bölümündeki Arapça yazı ilgimi çeker, merakla onu seyrederdim. Camilerde gördüğüm, kitaplarda karşılaştığım yazıları da dikkatle incelerdim. Gençlik yıllarıma kadar merak duyduğum hat sanatı ile üniversitede tanışma fırsatı buldum" dedi.
Hüsnü hat çalışmalarına kamış kalemle okul yıllarında başladığını ifade eden Şahin, okul yılları da dahil olmak üzere yaklaşık 33 yıldır hat sanatını geliştirmek ve farklı yorumlayabilmek için çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
Şahin, İslam kültüründe yüzyıllardır önemli yeri olan hat sanatının son yıllarda evrensel sanatlar arasında anılmaya başladığına dikkati çekerek, "Benim amacım da hat sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmak ve herkesin ilgisini çekmek. Bu nedenle geleneksel çalışmaları yaparken aynı zamanda hep yeni arayış içinde oldum, yeni yazı karakteri geliştirebilmek için çaba sarf ettim" diye konuştu.

- "Güzelin daha güzelini ortaya çıkarma duygusu bana ilham verdi"

Divani, celi sülüs, kufi gibi geleneksel yazı türleri ile çok sayıda çalışma hazırladığını dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yazı karakterlerini kullanırken istediğim kompozisyonları oluşturamayınca yeni bir tarz uygulamaya karar verdim. Bir ayeti kompozise etmek istediğimde geleneksel yazı karakterleri arzu ettiğim çalışmanın oluşmasına izin vermeyince arayış içine girdim. 28 harfin yazım yorumları aşağı yukarı birbirine benzer. Ben ise yaptığım çalışmalarla farklı bir stili ortaya çıkardım. Güzelin daha güzelini ortaya çıkarma duygusu bana ilham verdi ve böylece bu çalışmalar ortaya çıktı."
Şahin, geliştirdiği 6 yazı karakterinden ilkine Haydari, ikincisine ise Fatimi adını verdiğini ifade ederek, "Diğerlerini ise Recebi, Hüseyni, Hasani ve Zeynebi olarak adlandırdım. Bu yazı karakterlerinin her biriyle onlarca çalışma hazırladım. Bir ayeti, kelimeyi kompozise etmeye geleneksel yazı karakterleriyle yazmaya başlıyorum ancak bana istediğim çalışmayı yapma fırsatı vermeyince kendi yazı çeşitlerimle devam ediyorum ve böylece çok rahat hazırlayabiliyorum" dedi.
Geleneksel ve kendi geliştirdiği yazı karakterlerini harmanlayarak da çok sayıda çalışma hazırladığını belirten Şahin, şunları dile getirdi:
"Çalışmalarıma bakanlar kimi zaman ağaç, kuş ve çiçek motifi görebiliyorlar. Bu motifleri geliştirdiğim yazı karakterinin elverişli olması sayesinde yapabiliyorum. Zaman zaman geleneksel yazı karakterlerinden hazırlanan çalışmalar dikkat çekmiyor ve geniş kitlelere ulaşmada sıkıntı oluyor. Hazırladığım çalışmalar ise güncel ve daha popüler olduğu için herkesin hatta bizim kültürümüzden olmayan insanların dahi beğenisini kazanıyor. Dünyada hattatlar genel olarak 12 çeşit yazı karakterini kullanarak çalışmalarını hazırlar. Ben ise 33 yılımı verdiğim hat sanatında nüans farklarını da dikkate alırsam 20 farklı türde yazı hazırlayabiliyorum. Bu kadar çeşit yazının bulunduğu başka koleksiyon olduğunu zannetmiyorum. Bazen bir kompozisyonda 5, 6 yazı karakterini bir arada kullandığım eserler oluyor."
Yurt içinde ve dışında dört sergi açtığını anlatan Şahin, Kelim-i Tevhidi abide, Al-i İmran Suresi'nin 19'uncu ayetini Nuh'un Gemisi, İbrahim Suresi'nin 24'üncü ayetini ağaç, Er-Rad Suresi'nin 28'inci ayetini kalp, El Maide Suresi'nin üçüncü ayetini islam güneşi şeklinde yorumladığını, bu çalışmalardan bazılarının 2 metre büyüklüğünde olduklarını kaydetti.