Hatalar, doktorları güldürdü

SAMSUN (İHA) - Samsun'da Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı tarafından düzenlenen panelde, bir profesör ve 3 doçent, burun düzeltme ameliyatlarında yaptıkları hataları slaytlarla anlattı.

Samsun'da, kongre başkanlığını OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Tekat'ın yaptığı 5. Akademi Toplantısı başladı. Toplantının ilk panelinde "Septorinoplasti'de Hatalar" konusu ele alındı. Bu paneli yöneten Prof. Dr. Çağatay Akçalı, "Biz hekimler de yaptığımız hataları anlatmalıyız ki, bizden sonrakiler tekrarlamasın" dedi.
Daha sonra Prof. Dr. Oğuz Öğretmenoğlu, Doç. Dr. İsmet Aslan, Doç. Dr. Timur Akçam ve Doç. Dr. Fatih Öktem, burun ameliyatlarıyla ilgili yaptıkları hataları anlattı. Akademisyenler slaytlarla ameliyat etip çatısını düzelttikleri burunların ameliyat öncesi ve sonrası halini gösterdikçe dinleyici akademisyenler, "Keşke yapmasaydınız, eski hali daha güzelmiş" diyerek gülme krizine girdi.

Genç ve alımlı bir bayanı ameliyat ettikten sonra burnunda oluşan sorunlardan birinin nedenini hala çözemediğini belirten Doç. Dr. İsmet Aslan, olayı şöyle anlattı:
"Bayan karşımıza geldi, inceledik. Bu bayan güzel, havalı bir bayan. Kaşı gözü güzel. Burnunun da güzel olmasını istiyor. Ameliyattan sonra olmaması gereken bir sorunla karşı karşıya kalıyor. Hasta neredeyse her hafta sizin kapınızı çalıyor. 'Biraz daha zaman, belki geçer' diyoruz. Gittikçe sorun daha belirgin hale gelmeye başlıyor. Kemik yapıda bir sorun yaşamadık fakat ameliyattan 1.5 sene sonra kalıcı bir diskolarasyon karşımıza çıktı. Ben nerede hata yaptım? Bu vakada çok düşündüm. Böyle alımlı güzel bir bayan bunu çok kafasına takabiliyor. Ciddi sorun yapabiliyor. Benim şansım hastanın iyi niyetiydi. Fazla sorun yaşamadım. Burun ameliyatı yapıldıktan sonra bir kamuflaj bir Türk lokumu koyuldu. Her vakaya koyuyorum, hiç böyle birşeyle karşılaşmadım. Cilt ince. Her hastada ameliyat sonrası morluklar olabileceğini söylüyoruz. Morluklar kaybolana kadar ultraviyole ışına maruz kalmamaları gerektiğini söylüyorum. Bu şekilde bir hastayı yönlendirmede mi bir hata yaptım? Bu hastanın İstanbul'da dolaşmadığı plastik cerrah, estetisyen, dermatolog kalmadı. Böyle bir vaka var. Gerçek bir hata ve sebebini hala bulamadım."
Salonu dolduran akademisyenler, ameliyat sonrası burnun çatısında oluşan kahverengi lekenin ultraviyole kaynaklı olduğu kanısına vardı.

Burnunun ameliyatla güzel bir hale getirilmesini isteyen başka bir kadını ameliyat eden Doç. Dr. Fatih Öktem ise, tecrübesini, "Eğer karşınızdaki çok takıntılı, hayatını burnuna bağlayan bir hastaysa kesinlikle ameliyat etmeyin" diye açıkladı. Böyle bir hastayı ameliyat ettiğini ve 2-3 ve 4. ameliyatla ancak sonuca varabildiğini ifade eden Fatih Öktem, "Ben bu hatayı yaptım. Şimdi çok dikkatliyim. Hatalardan nasıl korunabilirizi artık biliyorum. En başta vaka seçiminde çok dikkatli olacaksınız. Siz daha hasta kapıdan girip 3-5 cümle sarf ettiğinde, burnuyla ilgili beklentilerini çok kısa sürede anlıyorsunuz. Eğer çok takıntılı bir hastaysa, hayatını burnuna bağladıysa, bu hastayı zaten ameliyat etmeyin. Direk bu bir hata oluyor. Ameliyat ettiğinizde kötü bir sonuçla karşı karşıya kalırsınız. Çok zor problemli vakalar, travmatik vakalar, çok büyük, eğri burunlar, çok kalın ve ince derili hastalara biraz teretdütlü yaklaşmak lazım. Vaka sayınıza, tecrübe seviyenize göre her vakaya girmemek lazım. Aksi halde hasta size bir şekilde geri geliyor. Analiz çok önemli, hastanın cildinin kalınlığını mutlaka değerlendireceksiniz, kıkırdaklarının sağlamlığına bakacaksınız. Septumu, konkaları değerlendireceksiniz. Sonra nefes alamayan hatalı hastalarla karşı karşıya kalırsınız" diye konuştu.

1996 senesinde ameliyat ettiği bir hastanın burnunun gözleri arasında tamamen kaybolduğunu anlatan Öktem, "Hasta mutsuz. Ben bu ameliyatı yaparken muhtemelen tecrübesizlikle gereğinden çok redüksiyon yapmışım. Şu an ne yapmayacağımı biliyorum. Bu hastada dorsumu hafif törpüleyip bırakmak lazım. Biz bu şekilde yapmamışız. Tabi böyle bırakmadık. 'Gelin düzeltelim' dedik. Kadavradan kıkırdak alıp buruna yerleştirdik. Herhangi terslik olmadı. Nispeten dorsumdaki aşırı kavis toparlandı. Bir sene önce tekrar ameliyat yaptık. 4 ameliyat sonra belli bir noktaya getirdik" şeklinde konuştu.

Panelist akademisyenler, burun düzeltme ameliyatlarında kişinin kendi vücudundaki diğer bölgelerden kıkırdak alınmasının önemine dikkat çekerken, kadavradan ya da başka bir insandan alınan kıkırdakların başka bur vücuda kolay uyum sağlayamayacağına da işaret etti.

Panelin ardından konferanslara geçildi. 5. Akademi Toplantısı 14 Nisan'da sona erecek. Toplantıda çok sayıda akademisyen düzenlenecek panel ve konferanslarda konuşma yapacak.