HABER

Hatalı beslenmenin getirdiği risk, şişmanlık

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihad Dündar, hatalı beslenmenin getirdiği riskin şişmanlık olduğunu belirterek, şişmanlığın bir çok zararı bulunduğunu söyledi.

Hatalı beslenmenin getirdiği risk, şişmanlık

Şişmanlığın artışıyla organların daha fazla çalıştığını ve gereksiz ağırlığın taşınarak çabuk yorulmanın meydana geldiğini dile getiren Doç. Dr. Cihad Dündar, "Şişmanlık bazı hastalıkların çıkışını da kolaylaştırmakta, hastalıklara yakalanma riskini arttırmaktadır" dedi.

Şişmanlığın, şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, kanser, kemik ve eklemlerde kireçlenme, bacaklarda ödem ve varis, ayaklarda düztabanlık ve topuk dikeni, belde fıtık risklerini arttırdığını, halsizlik, yorgunluk ve uyku isteğinin artmasına neden olduğunu kaydeden Cihad Dündar, karaciğer yağlanması, bağırsaklarda tembellik, cilt problemleri, ortalama yaşam ömründe yüzde 25'lik azalmaya da neden olabileceğini ifade etti.

Şişmanlığın bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Dündar, "Gerektiği kadar yeme alışkanlığını mutlaka kazanmalıyız. Böylece hem sağlıklı hayat sürdürülebilir hem de şişmanlığın yol açabileceği sorunlar ortadan kaldırılmış olur. Şişmanlığın asıl nedeni yanlış beslenmedir. Kalıcı kurtuluş yolunun anahtarı doğru beslenmektir. Sağlığımız için düzenli ve doğru beslenme alışkanlığı kazanmalıyız. Fazla kilolarımız varsa mutlaka bu işin uzmanı diyetisyenlerle görüşmeliyiz. Çünkü fazla kilolardan kurtulmanın yolu en kısa sürede zayıflamak da değildir. Doğru beslenme alışkanlığı kazanılmadan kısa sürede verilen kilolar kısa sürede tekrar alınır" diye konuştu.

"SOFRADAN TAM DOYMADAN KALKIN"

Doç. Dr. Cihad Dündar'ın kilo almak istemeyenlere yaptığı öneriler ise şunlar:

"Yemeklerinizi yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek yemeye özen gösterin. Yemek bitince sofrada oyalanmayın, masayı terk edin. Yemeklerinizi her gün aynı saatlerde yemeye çalışın. Seçici olun ve size ikram edilen her şeyi yemeye çalışmayın. Yemeklerinizi daha küçük tabaklarda ve yiyebileceğiniz kadar alın. Sofradan tam doymadan kalkın. Yağlar konusunda dikkatli olun, tam yağlı besinler yerine yarım yağlı besinleri tercih edin. Akşam yemeklerini en geç saat 20.30'da yemiş olmaya özen gösterin. Etli yemeklerinize dışarıdan yağ katmayın. Bol miktarda sebze, meyve ve kepekli ürünler tüketmeye çalışın. Haftanın 2 günü kuru baklagilleri tüketin. Öğünlerde ve acıkılırsa ara öğünlerde bol miktarda salata yiyin. Yemeklerinizdeki tuz miktarını azaltın ve kesinlikle yemeklere dışarıdan tuz eklemesi yapmayın. Şekerli besinleri akşam saatleri yerine hareketli olduğunuz gündüz saatlerinde en geç 17.30'a kadar tüketin. Şekerli besinleri haftada en fazla bir porsiyon olarak tüketin. Fast food tarzı besinler olan döner, lahmacun, kebap ve hamburgeri haftada 1 kez tüketebilirsiniz, aşırıya kaçmayın. Günde mutlaka 2 litre su için. Günde en az bir saat egzersiz ve değişik sportif faaliyetler yapın. Beslenmenizle ilgili problemlerinizde mutlaka bir doktor ve diyetisyene başvurun." İHA

En Çok Aranan Haberler