ANKARA (İHA) - Yaz aylarıyla birlikte havuz ve denize sıkça girilmesi, başta mantar olmak üzere diğer enfeksiyonları da beraberinde getiriyor.
Özellikle vajinal mantarlar yaz aylarında büyük oranda artarken, uzmanlar, ıslak mayonun hemen değiştirilmesi ve ardından yapılacak genital temizliğin önemine dikkat çekiyor. Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilimdalı Başkanı ve Centrum Klinik Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi sahibi Prof. Dr. Recai Papuçcu, kadınların özellikle yaz aylarında sağlıklarını korumak için yapmaları gerekenler konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Papuçcu, kadın hastalıklarıyla ilgili olarak öncelikle vajinanın yapısının bilinmesi gerektiğini belirterek, vajina yapısının PH 3.5 ile 4 arasında bir asit ortam olduğunu ve bu ortam bozulduğu zaman vajinanın hemen enfeksiyona doğru yol aldığını vurguladı. Bu durumda, vajinadaki birçok faydalı mikroorganizmanın hemen zararlı hale geçtiklerine dikkat çeken Papuçcu, bu fizyolojik dengenin özellikle bazı dönemlerde bozulduğunu söyledi. Kız çocuklarının adet görmeden önceki çocukluk döneminde bu asit ortamının olmadığını, fakat ilk adet görmeye yakın dönemlerinde, gebelik döneminde, adet görürken ve menopozdayken bu direnç mekanizmasının bozulduğunu anlattı. Bu mekanizma bozulduğu zaman rahmin ağzında fizyolojik koruma sağlayan tıkacın ortadan kalktığını belirten Prof. Dr. Papuçcu, "Rahim hiçbir şekilde mikrop ihtiva etmeyen bir organdır. Direncin düştüğü bu durumlara çok dikkat etmek lazım. Yaz aylarında ise insanlar doğal olarak denize ve havuza giriyorlar. Öncelikle suyun çok sirküle etmesi lazım. Bütün bunlara rağmen mantar enfeksiyonlu bir hanım yanınızda havuza ya da denize girmişse sizin o enfeksiyonu alma ihtimaliniz yüzde 80. Mantar rutubetli, nemli ortamı çok sever. O yüzden ıslak mayo hemen değiştirilmeli. Denizden eve veya otele gidildikten sonra derhal vajinal bir temizlik yapılmalı" diye konuştu.
En iyi vajinal temizlik yolunun bir litre su içine bir çorba kaşığı sirkeyle elde edilen suyun vajinaya lavaj yapılması olduğunu anlatan Papuçcu, bunun vajinanın asit ortamı için çok yararlı olduğunu kaydetti. Ayrıca, piyasada sadece temizlik amacıyla içinde asit ihtiva eden vajinal tabletler bulunduğunu belirten Papuçcu, "En azından deniz ve havuz sonrası birer tablet yerleştirmeleri koruyucu anlamda faydalı olacaktır" dedi.
Kadın hastalıklarıyla ilgili olarak iç çamaşırı kullanımının önemine de değinen Prof. Dr. Papuçcu, mutlaka keten ve pamuklu çamaşır giyilmesi gerektiğini vurguladı. "Çünkü vajinanın hava alması gerekir" diyen Prof. Dr. Papuçcu, "Hava almadığı zaman mutlaka o mikroorganizmalar zararlı hale geçiyor. Özellikle son zamanlarda g-string çamaşırlar da çok zararlı. Anüsteki enfeksiyonları vajinaya taşıyor. Kullanılıyorsa da günlük hijyene çok dikkat edilmesi lazım. Çünkü bu tür enfeksiyonları çok sık görüyoruz" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Papuçcu, özellikle 14-15 yaşından sonraki genç kızların, rahim ağzı kanserine sebep olan Human Papilloma Virus (HPV) virüsüne karşı, HPV aşısı olmaları gerektiğini belirtti. Hepatit aşısı gibi HPV aşısının da yapılması zorunlu aşılar arasına yerleşmesi gerektiğine işaret eden Papuçcu, 0-2 ve 6. aylarda olmaz üzere 3 aşılamayla yapılacak HPV aşısının yüzde 99'a varan bir koruma sağladığını kaydetti.
Rahim içi ve rahim ağzı olmak üzere rahim kanserinin ikiye ayrıldığını belirten Papuçcu, rahim içindeki kanserlerin ameliyatla çok büyük oranda tedavi edildiğini ancak, rahim ağzı kanserinde genellikle geç kalındığı için tedavi edilemediğini anlattı. Papuçcu, "Rahim ağzı kanseri üreme sistemi açısından hala yumurtalık kanserinden sonra en çok ölüm nedeni. Bayanlar cinsel organları civarında küçük toplu iğne başı kadar, horoz ibiği gibi küçük küçük et parçaları gördükleri zaman derhal doktora gitmeliler" dedi.