Profesör Hawking, BBC'ye verdiği özel mülakatta, "Hayvanların acı çekmesine izin vermiyoruz. Neden insanların acı çekerek ölmesini engellemeyelim?" dedi.
21 yaşında motor nöron hastalığına yakalanan Profesör Hawking'e doktorlar üç yıl ömür biçmişti. Ancak aradan geçen 50 yılın ardından, Profesör Hawking'in inanılmaz yaşam öyküsü yeni bir belgeselle beyazperdeye taşınıyor.
Profesör Stephen Hawking, yardımlı intihar konusunda daha önce yaptığı açıklamalarda bu kadar açık sözlü davranmamış ve "Her zaman bir umut vardır." demeyi tercih etmişti.
71 yaşındaki ünlü bilim adamı Hawking, yardımlı intihara destek vermekle birlikte, bu yöntemin suistimal edilmemesi için gereken önlemlerin alınmasının da önemini vurguladı.
Hastalığının bir aşamasında yaşam destek ünitesine bağlanan Stephen Hawking'in eşine de dilediği zaman yaşam destek makinesini kapatabileceği söylenmişti.
'Yardımlı intihara izin verilmeli'
Yardımlı intihar, yaşamına son vermek isteyen ancak fiziksel engellerinden ötürü bunu kendileri yapamayan kişilerin, yakınları ve aile üyelerinden -yargılanma korkusu olmadan- destek almalarını öngörüyor.
Hawking, BBC söyleşisinde yardımlı intihara izin verilip verilmemesi gerektiği sorusuna "Evet." yanıtını verdi, ancak ekledi:
"Yaşamına son vermek isteyen kişilerin bu kararı herhangi bir baskı altında olmadan vermiş olmaları gerekiyor. Ayrıca, yıllar önce benim başıma gelebileceği gibi, kendi rızaları olmadan böyle bir kararın verilmediğinden de emin olunması lazım." dedi.
Profesör Hawking'in 50 yıl önce yakalandığı motor nöron hastalığına sahip hastaların sadece yüzde 5'i teşhisin konulmasının ardından 10 yıldan daha uzun yaşıyor.
Yaşamını anlatan belgesel filmde hem akademik kimliği hem de yakalandığı hastalıkla mücadelesi anlatılan Profesör Stephen Hawking bugüne kadar elde ettiği başarılar konusundaki bir soruyu "En gurur duyduğum şey, evreni anlamamıza katkı yapabilmiş olmam. Çalışmalarımın geniş kitlelere ulaşmasından büyük memnuniyet duyuyorum. İnsanlara, bilim adamlarının gizemli gibi görünen çalışmalarını anlama şansı vermeliyiz." dedi.
İranlı yetkililer dün gece Twitter ve Facebook gibi sosyal medya ağlarına serbest erişim sağlanmasının ardında "teknik bir aksaklığın" yattığını duyurdu ve filtreleri yeniden devreye soktu.