Hayat genç kızın yüzüne hiç gülmedi !
Baba dayağından kaçtı, sevgilisi terk etti, töre infaz kararı verdi, sığındığı kişiler tecavüz etti. Adana'da konfeksiyon işçisi 20 yaşındaki G.Y., aile içi şiddetten kurtulma ümidiyle sevdiği gence kaçarken tecavüze uğradı. G.Y., döndüğü baba evinde işkence görünce yeniden kaçarken, fuhuş mafyasına satılmak istendi. Fırsatını bulup, kaçarak polise sığınan G.Y. fuhuş batağına düşmekten kurtuldu.
Siirt'in Kurtalan İlçesi'nden göç ederek, Adana'ya yerleşen 7 çocuklu ailenin 2'nci çocuğu olan G.Y., ilköğretim 3'üncü sınıftayken, "Artık büyüdü, isteyenleri var" gerekçesiyle okuldan alındı. İnşaat işçiliği yapan babanın geliri yetmeyince, aile bütçesine katkıda bulunması için geçici tarım işçiliği yapıp, konfeksiyon atölyelerinde çalışan G.Y., iddiaya göre "İşten geç geldin, cep telefonun niye kapalıydı?" gerekçeleriyle bahanelerle sürekle babasından dayak yedi. 18 yaşına girerken cep telefonuyla fazla konuştuğu gerekçesiyle babası 49 yaşındaki M.R.Y.'nin öfkesine maruz kaldığı bildirilen G.'nin kolu kırıldı. Kırık kolla acılar içinde kıvranan G.Y., 2 gün sonra annesi tarafından hastaneye götürülerek tedavi ettirdi.
AİLE İÇİ ŞİDDET CANINI TAK ETTİ
Yıllarca ailesinden şiddet gördüğünü iddia eden G.Y., konfeksiyon atölyesinden kız arkadaşı K.V.'nin, uzaktan akrabası olan Ü.T.'nin "Seni seviyorum, evleneceğim" sözlerine kanıp, 10 ay önce evden kaçtı. Evden kaçtığının ilk gününde erkek arkadaşının götürdüğü bekar evinde, tecavüze uğrayan G.Y., "Benimle evleneceğini söylediği için ne istediyse yaptım. Sonra `seninle evlenemem' dedi, ama evde tutmaya devam etti. 3 gün boyunca benimle zorla ilişkiye girdi. Daha sonra evden kovdu. Eşyalarım, kimliğim de orada kaldı. Çaresiz kaldım, ailemin yanına dönemiyordum, çünkü töreler evden kaçan kızın namussuz olup, kötü yola düştüğü hükmünü veriyor. Yani öldürülecektim. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmeden 2 gün sokaklarda yattım. Sonra, erkek arkadaşımdan şikayetçi olmak için polis merkezine gittim. Ü.T.'yi yakaladılar, ifadesinde benim rızam ile ilişkiye girdiğini söyledi, yaşımın da reşit olması nedeniyle serbest kaldı" dedi.
Sokaklarda yaşanmayacağını anlayıp, evine dönen G.Y., ailesinin kendisini kabul etmesine rağmen sürekli olarak `o....u' diye kendisine seslendiklerini, adımı hiç söylemediklerini, kardeşlerinin kendisiyle aynı sofraya bile oturtmadıklarını iddia etti. G.Y., "Baskılar sürerken, aile büyüklerim de hakkımda ne yapacaklarına karar vermeye çalışıyorlardı. Sonumun ölüm olacağını anlayınca yeniden kaçtım. Kadın sığınma evine gittim, burada 16 gün kaldım. Dayım İ.Ş., infaz edilmeyeceğimi, kendisinin koruyacağını ve yanında kalabileceğimi söyleyerek beni Mersin'e götürdü. Orada, 2.5 ay kaldım. Sonra bir gece ailem dayımlara geldi, beni yerlerde sürükleyerek alıp Adana'ya götürdüler. Odaya kapattılar, aç- susuz bırakıp eve hapsettiler. İnfaz gününü bekliyordum, kaç gün kaldığımı bilmiyorum, kız kardeşim kapıyı açık unutunca çıkıp yeniden kaçtım" diye konuştu.
İkinci kez evden kaçıp sokaklarda kalmaya başlayan G.Y., 16 gün barındığı kadın sığınma evine gitmek istemesine rağmen, önceki dönemde izinsiz ayrıldığı için kabul edilmediğini söyledi. Sokaklarda kimsesiz kalan G.Y., narenciye toplarken tanıştığı M.C. adlı erkek arkadaşını arayarak, yardım istedi. Kendisine ağabey gibi yaklaşan M.C.'nin, "Sokaklarda harcarlar seni, gel sözümü dinle, evine dön" tavsiyesinde bulunduğu halde onu dinlemediğini belirten G.Y., "Ağabey gibi davranan M.C. ile konuştuğumuz sırada yanında dayısının oğlu olduğunu sonradan öğrendiğim 29 yaşındaki E.S., gelerek kendilerinde kalabileceğini söyledi. M.C.'nin kabul etmemesine rağmen çaresiz kalıp gittim. Uyuşturucu bağımlısı olan ve ilk gün beni `el üstünde' tutan E.S., ertesi gün zorla tecavüz etti. Karşı koyduğum taktirde öldüreceğini, kimsenin beni bulamayacağını söyleyip tehdit etti. Annesi- babası evde yoktu, çaresiz kaldım, direnmeme rağmen 3 gün 3 gece ırzıma geçti. 4'üncü gün eve M.C. geldi ve bir ihtiyacım olup- olmadığını sordu. E.S. de ona bir şey söylememem için tehdit ediyordu. Fırsatını bulup durumu M.C.'ye söyledim" diyerek başından geçenleri anlattı.
SIĞINMA EVİNE ALINMADI
G.Y.'nin başından geçenleri öğrenen M.C, akrabası olan E.S.'den şikayetçi olmamasını isteyip, Mersin'e götürdü. Sığınma evine girmek isteyen G.Y., Tarsus İlçesi'ndeki kadın sığınma evine yerleştirilmek istenirken, "Kimliğin yok, alamayız" yanıtı üzerine, genç kadın Adana'ya yeniden döndü.
Ailesini ikna edip, yeniden yanlarına gitmeyi düşünen G.Y., ilk telefonunda, "Sen artık bizim kızımız değilsin. Git kimlerin koynuna girdiysen sana onlar sahip çıksın. Eğer karşımıza çıkarsan törenin hükmünü yerine getiririz" yanıtını aldığını, sokaklarda dolaşırken geceleri Sabancı Merkez Camii bahçesindeki banklarda uyuduğunu söyledi.
İntihar etmeyi düşündüğünü, buna fırsat bulamadığını ileri süren G.Y., çaresiz bir şekilde dolaşırken, daha önce saldırısına uğradığı E.S. ile karşılaştığını, kendisine "Neden kaçtın, seninle evlenecektim. İstemiyorsan gel eşyalarını al, istersen birkaç gün bende kal, sonra nereye gidersen git. O zaman uyuşturucu almıştım, ne yaptığımı bilmiyordum" sözlerine inandığını belirten G.Y., kıyafet ve kimliğini alabilmek için teklifi kabul ettiğini bildirdi. Anne ve babası evde bulunmayan E.S.'nin G.Y.'yi silahla tehdit ederek, yeniden tecavüz ettiği, karşı koyunca dövüldüğünü belirten G.Y., bunun 3 gün devam ettiğini, ardından bir arkadaşı ile eve geldiğini anlattı. G.Y., E.S.'nin yanındaki kişiye kendisini göstererek, beğenip- beğenmediğini sorduktan sonda Mersin'e gideceklerini söylediklerini, satılmak istediklerini anlayınca kaçarak polise gittiğini sözlerine ekledi.
G.Y.'nin şikayeti üzerine yakalanan E.S., `zorla alıkoyma, ırza geçme, ölümle tehdit' suçlarından tutuklanadı. E.S.'den şikayetçi olan G.Y., Adana İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Kadın Sığınmaevi'ne geçici olarak yerleştirildi.
Vatan
