Hayat Kurtaran Cansız Mankenler

Hayat kurtaran ilk müdahaleler için konuşabilen, kan akıtan, nefes alıp verebilen, öksürebilen hatta elektro şok ile canlandırılabilen cansız mankenlerin kullanılma eğitimlerinde Türkiye, Avrupa’da tercih edilen ülke oldu.Sağlık Bakanlığı’nın ilk yardım gerektiren vakaların müdahalesinde teorik bilgi yerine uygulamalı eğitim hedefinde İzmir, dünya sağlık çalışanlarına örnek oldu. İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mehmet Turhan Sofuoğlu 112 Urla Eğitim Merkezi’ndeki üç genç, üç erişkin ve bir bebek olmak üzere 7 cansız manken üzerinde denenen eğitimler hakkında bilgi verdi.Sağlık çalışanlarının hastane öncesinde olay yerindeki müdahaleleri doğru, hızlı ve güvenilir yapabilmesini sağlayan eğitimlerin aynı zamanda bilgisayarla kayıt altına alındığını böylelikle personel performansının da doğru saptanmasına olanak sağladığını belirten İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz uygulamalı eğitimleri çok önemsediklerini dile getirdi. Türkyılmaz, “Burası bir eğitim merkezi. Bize eğitim alanından daha çok uygulamalı eğitimleri önemsiyoruz. Karşımıza alıp da sağlık personelimizi doktorumuzu sadece slaytlarla sunumlarla eğitmek değil canlıya en yakın eğitimleri yapıyoruz. Tabii canlı bir insan üzerinde de eğitim yapmak etik değil Gerçeğe yakın eğitimleri de maketlerle yapıyoruz. Teknoloji bu alanda da gelişiyor. Yoğun bakım ünitesindeki hastaya yaklaşımları, hastayı ameliyata hazırlama imkanı sunuyor. Sağlık Bakanlığı bu alanda İzmir’i üs olarak görüyor. Eğitimlerde Arnavutluk’tan sonra Macaristan’dan da sağlık çalışanları yararlandı” dedi.‘HOCA BANA TAKTI’ DEYİMİ DE TARİH OLUYOR112 Eğitim Koordinatörü Doktor Zeynep Sofuoğlu da eğitimlerde personel performansının da dikkate alındığına dikkat çekerek, “Gözünü kırpabiliyor, ses çıkarabiliyor, kan akıyor, nefes alıp verebiliyor. Travma eğitimlerinde kullanabiliyoruz. Alanda, hastane öncesinde ambulans ekibinin sadece yapabileceği bir iğne takarak hayat kurtarmaktır. Ama bu eğitimler sayesinde örneğin uzaktan kumanda ederek boyun kısıtlılığı uygulaması da yapılabiliyor. En önemli durumlardan biride olay yerine gelen ekibin ne yapıp yapmadığı bilgisayar tarafından kayıt altına alıyor. Ne zaman tansiyonu ve nabzı ölçüldü? Saniyeler de önemli. ‘Yani hoca bana taktı’deyimi tarihe karışmış oluyor. Gerçek uygulamada vakit kaybedilecek bir durum söz konusu ise ekip yaklaşımına yönelik de çalışmalara ağırlıklar veriliyor. Örneğin bu çalışmalar sayesinde gördük ki kalp masajı yapılmamış vakada ileriki zamanlarda ölüm riski oranı artış gösterebilir. Elektro şok uygulamasını da birebir yapabiliyoruz. Hasta geri döndü mü dönmedi mi? bu bir beceri eğitim ama teknik olmayan beceriler de var aynı zamanda iletişim iyi olmazsa ekip gücü zayıf demektir. Bu bir dans ritmi gibidir. Ben solunumunu kontrol ettim ama diğer meslektaşım da solunum kontrolü yaparsa olmaz” diye konuştu.