Bayrampaşa Cezaevi 19 Aralık 2000’de, ‘Hayata Dönüş’ adlı operasyonun uygulandığı 20 cezaevinden birisiydi. Siyasi tutukluların kaldığı C Blok’a yönelik müdahalede 12 kişi öldü, 55’i kişi yaralandı. C Blok’taki operasyondan merkezi Ankara’da bulunan Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JKÖAK) sorumluydu.
Savcılığın ısrarlı sorularına yanıt vermeyen jandarma altı yıl sonra konuştu. Dava dosyası incelendiğinde verilen iki isimden birinin şehit diğerinin askerlikle ilişiği kesilmiş bir rütbeli olduğu ortaya çıktı.
Bayrampaşa Cezaevi’ne yönelik operasyon yedisi yanma ve dumandan boğulma sonucunda; Mustafa Yılmaz, Cengiz Çalıkoparan, Ali Ateş, Murat Ördekçi ve Fırat Tavuk ise kurşunla ölmüştü. Yılmaz ve Çalıkoparan’ın, “Kurşun giriş deliklerinin kenarından kesilmek suretiyle genişletildiği” ortaya çıkmıştı.
SAVCILIĞI ALTI YIL OYALADILAR
Radikal Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın haberine göre; Eyüp Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel, 8 Mart 2002’de İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı’na (İJBK) yazarak Bayrampaşa’da operasyonun planlı olup olmadığını, hangi birliklerin nerede görev aldığını, ölümlerin yaşandığı C Blok’a kimin müdahale ettiğini sordu. 16 Mayıs 2002’de verilen yanıtta, JKÖAK’ın müdahale ettiği belirtildi.
O tarihe dek Savcı Demirel, JKÖAK’ya üç kez yazıp listeyi istemiş, ses çıkmamıştı. Dördüncü kez soruldu. Yine yanıt verilmedi. Beşinci yazı, 2 Eylül 2003’te iletildi. JKÖAK, nihayet 31 Aralık 2002’de yanıtladı: “İsim listesinin İstanbul Bölge Komutanlığı’ndan istenmesine...”
Fakat İJKB de “Bilgileri JKÖAK’dan öğrenebilirsiniz” diyordu. Savcı Demirel, 31 Mart 2003’te, JKÖAK’ya isyan ediyordu: “Birçok defalar yazılmasına rağmen bugüne kadar operasyona fiilen katılan birlik komutanı dahil tüm görevlilerin açık kimlik ve adreslerinin bildirilmediği, soruşturmanın sürüncemede bırakıldığı anlaşılmıştır.”
JKÖAK’nın yanıtı 24 Nisan 2003’te geldi. Yazıda, “Personelle ilgili kayıtlara ulaşılamamıştır” deniliyordu. Aynı yanıt, 9 Mart 2005’te ve 24 Mart 2006’da yinelendi. Bu kez akla ziyan bir yanıt veriliyordu: “Altı yıla yakın bir zaman geçmiş olması sebebiyle operasyona fiilen kimlerin katıldığına dair bir kayıt ya da belgeye rastlanılmamıştır.” Listenin İstanbul’dan istenmesi, eski JKÖAK Komutanı Albay Burhan Ergin’e danışılması önerildi.
PERSONEL ROBOKOP KIYAFETLİYDİ
Altı yılın sonunda Edirne İl Jandarma Komutanlığı’na atanan Burhan Ergin, 17 Mart 2006’da, İJBK’ya gönderdiği yazıda, kayıt ve arşiv tutulacağı konusunda müeyyide olmadığını belirterek, şöyle dedi:
“Olaylar plansız ve organizesiz geliştiğinden tedbirler aynı şekilde cerayan etmektedir ve kayıt tutulamamaktadır. Personelin robokop kıyafetli ve gaz maskeli olması nedeniyle kimliğini sormadan tanımak mümkün değildir. C Blok’a giren personelin Astsubay Sürayya Yalçınkaya ve Astsubay Zafer Sabancı olduğu öğrenilmiştir.
Astsubayların bir grup erbaş ve erle C Blok’a girdiği saptanmış ancak kaç kişi olduğu, kimlikleri belirlenememiştir. Erbaş ve erler terhis olduktan sonra kendilerini bulmak, olaylara ilişkin doğru ve güvenilir bilgi almak mümkün olmamaktadır.”
Ergin, bilgisine başvurulmak üzere yedi erbaşın adını verdi. Bunun dışında Ergin’in şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmadı. Savcı Demirel’in, ifadelerini aldığı askerler benzer bir savunma verdi. Hiçbiri cezaevine girmemişti. Bir ara Astsubay Yalçın ve Şehit Sabancı bir grup erle gardiyanları kurtarabilmek için koşmuş ve geri dönmüştü. Ancak Ergin’in sorumlu diye gösterdiği Sabancı, 1 Ağustos 2005’te Tunceli’de şehit düşmüş, Yalçınkaya’nın ise 2002’de TSK ile ilişiği kesilmişti.
SADECE ERLER YARGILANACAK
Savcı Demirel başka komutanlıklardan gönderilen liste doğrultusunda yalnızca 39 er hakkında ‘görev sınırını aşarak faili gayri muayyen şekilde birden çok adam öldürmek’ ve ‘öldürmeye teşebbüs’ iddiasıyla dava açtı. Yargılanan hiçbir rütbeli yok. Aralarında Albay Engin’in de bulunduğu 213 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi. Bayrampaşa Ceza-evine yapılan Hayata Dönüş operasyonunun davasının ilk duruşması, 10 yıl sonra 23 Kasım 2010’da Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ve 39 er yargılanacak.