Hayata Sanatla Tutunmanın Hikayesi

SÜLEYMAN ELÇİN - İstanbul'da reklam ajansı ve grafik atölyesi sahibiyken işleri kötüye giden ardından geçimini sağlamak için geldiği Antalya'da felç geçiren ve evsiz kalan, belediye yetkililerince huzurevine yerleştirilen 59 yaşındaki Hulusi Cengiz Şahin, içindeki sanat sevgisiyle hayata tutundu. İstanbul'da 1978 yılında Devlet Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümünden mezun olan ve bir süre bazı şirketlerde grafik tasarımcı olarak çalışan Şahin, ardından kendi reklam ajansı ve grafik tasarım atölyesini kurdu. Yanında çok sayıda grafik tasarımcı çalıştırmaya başlayan Şahin, 2000 yılında yatalak olan hasta annesine bakmaya başladı. 7 yıl süreyle baktığı annesinin hayatını kaybetmesi üzerine işlerinin de kötüye gitmesiyle şirketini kapatan Şahin, Antalya'nın Demre ilçesine geldi. Buradaki St. Nicholas Kilisesi önünde kendi yaptığı ahşap haçları turistlere satmaya başladı. İlçede "Cengiz hoca" olarak bilinen Şahin, buradan günde kazandığı 20-30 lirayla geçinmeye başladı. - Felç geçirdi, 6 ay parklarda yattı Demre'de 2 sene bu işi yapan Şahin, bir sabah kalktığında vücudunun sağ tarafını hareket ettiremediğini fark etti. Felç geçirdiği tespit edilen Şahin, tedavi için Antalya'ya geldi. Kentteki bazı hastanelerde kontrolden geçen Şahin, felç olması nedeniyle iş yapmadığı için para kazanamadı ve parklarda yatmaya başladı. Yaklaşık 6 ay süreyle kentteki park ve cami bahçelerinde kalan Şahin günlerce aç kaldı. Bazı esnaf ve vatandaşların yardımıyla karnını doyurabilen Şahin, zor günler yaşadı. - Huzurevine yatırıldı Burada bir vatandaşın tavsiyesi ile Akdeniz Üniversitesi Hastanesine giden Şahin, hastanenin sosyal hizmetler müdürlüğü tarafından Antalya Büyükşehir Belediyesine ait huzurevine yerleştirildi. Huzurevinde kalan ve bir yandan da hastanede ergoterapi yöntemiyle tedavi gören Hulusi Cengiz Şahin, vücudunun sağ tarafını yavaş yavaş kullanmaya başladı. Sakinlerine gitar çalan Şahin'e huzurevi yönetimi küçük bir sanat atölyesi kurdu. Şahin, burada yeniden sanatsal eserler yapmaya başladı. - "İhtiyacı olan kalsın" diyerek huzurevinden ayrıldı Ergoterapi yöntemiyle felçten kurtulan Şahin, "Benim yerime ihtiyacı olan biri kalsın" diyerek huzurevinden ayrıldı. Şahin, Büyükşehir Belediyesinin yardımıyla katı atık ve kağıt peçetelerden sanat eserleri yapmak ve sergilemek için sanat atölyesi kurdu. Yeniden eser üretmeye başlayan Şahin, zor günlerde kendisine arkadaşlık eden ve sokakta kalan arkadaşlarını da unutmayarak zaman zaman ziyaret edip, yardımlarda bulunuyor. Yaşamını, sonu mutlu biten Yeşilçam filmlerine benzeten Şahin, filminin en mutlu sahnesinin çekildiği atölyesinde hayatının en mutlu ve huzurlu günlerini yaşıyor. - "Sanatla hayata tutundum" Atölyesinde katı atıklardan bereketin ve bolluğun simgesi olarak gördüğü balık figürü yapan Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zor günler geçirmesine rağmen hayata dair umudunu hiç yitirmediğini söyledi. Günlerce sokakta yattığını, aç kaldığını anlatan Şahin, "Sanatla hayata tutundum. Sanata olan bağlılığım içimdeki yaşama sevincini hep sıcak tuttu. Yaşadıklarımı diye düşünürsen zaten her şey bitmiştir. Ben bunu yapmadım, hayal etmeye, üretmeye devam ettim" dedi. - Tekniklerini öğretmek istiyor Gazete kağıtlarından sanatsal objeler üretmeye başladığını dile getiren Şahin, şöyle konuştu: "Gazete kağıdını çamur haline getiriyorum. Bu çamurdan seramik tekniğiyle sanatsal objeler elde ediyorum. Dışarıdan baktığınız zaman metal gibi gözüküyor. Kağıt peçeler üzerinde de ebrumsu bir takım çalışmalar yaptım. Yapılmayan şeyler yapmaya çalışıyorum. Doğada olan bir şeyi değil, kendi kafamda oluşturduğum objeler, resimler yapmaya çalışıyorum." Şahin, en büyük hayalinin bu teknikleri yetenekli ve istekli gençlere öğretmek olduğunu sözlerine ekledi.