Psikolog Sevde Kesicioğlu, “Birey, aşık olduğunda mantıklı düşünmesi güçleşir. Çünkü aşık olunduğunda mantıksal çıkarım, karar verme gibi süreçlerden sorumlu olan beyin bölgesinde çalışmaların azaldığı ve işlevselliğin zayıfladığı yapılan araştırmalarla da desteklenmiştir” dedi.
Güzel başlayan ilişkilerin hüsranla sona ermesi her iki tarafı da olumsuz etkiliyor. Çiftlerin bazıları bu süreci kolay atlatırken, bazıları ise aylarca olumsuz psikolojiden kurtulamıyor. Peki bu süreçte neler yapılmalı? Aşk ve ayrılık acısını yaşamamak için ne gibi yol izlenmeli gibi soruların cevaplarını konunun uzmanı verdi.
Her ilişkinin güzel hayaller ile başladığını söyleyen Büyük psikolog Sevde Kesicioğlu, “Zamanla beklentilerin karşılanmaması durumunda yaşanan sıkıntılarla, ayrılıklar hayatımızın bir döneminde yer alır. Bu ayrılıklar neticesinde bireyler yalnız kaldığı için korku, yoğun acının getirdiği öfke, değersizlik hissi veya ihanete uğrama gibi baş edilmesi zor duygular hissederler. Bireyler ayrılık acısını ve terk edilme duygusuyla nasıl baş edebildiklerini bilmedikleri noktada hayatın akışında zorlanmalar yaşarlar” diye konuştu.
Bireyin aşık olduğunda mantıklı düşünmesinin güçleştiğini ifade eden Sevde Kesicioğlu, “Çünkü aşık olunduğunda mantıksal çıkarım, karar verme gibi süreçlerden sorumlu olan beyin bölgesinde çalışmaların azaldığı ve işlevselliğin zayıfladığı yapılan araştırmalarla da desteklenmiştir. Yani birey aşık olduğunda hayal dünyasında yaşamaktadır diyebiliriz. Birey yaşadığı bu duyguların hiç bitmeyeceğini düşündüğü için hayal kırıklarıyla baş etmesinde zorluklar yaşar. Veya kişi, partnerinin iyi bir insan olduğundan yola çıkarak ilişki içerisinde de iyi bir eş olacağı yanılsamasından dolayı yanlış kararlar verir. Bu da ilişki içerisinde kişinin karşı taraftan beklentilerinin karşılanmaması sonucunda ayrılıklara ve acı çekmesine neden olur. Bu noktada kişi bir ilişki içerisinde ne beklediğini bilmesi sağlıklı bir ilişki için çok önemlidir. İlişkilerde problem olan diğer bir önemli unsur ise iletişim kopukluğudur. Bireylerin karşılıklı olarak yaşadıkları sorunlarda duygu ve düşüncelerini açık olarak ifade etmemeleri de kişilerin ayrılık sonrasında acı çekmelerine neden olacaktır. Çünkü çözülemeyen veya konuşulamayan bir sorun, bireyin kendini suçlamasına sebep olur” şeklinde konuştu.
Aşk ve ayrılık acısıyla baş etmenin yollarını anlatan Psikolog Kesicioğlu, “Yaşanan acıyı anlamlandırabilmek ve acıyı doğru yaşayabilmek kabullenme süreciyle başlar. Dolayısıyla yaşanan olayı veya ayrılığı kabullenmek bu aşamada yapılması gereken ilk adımdır. Hissedilen öfkenin, kırgınlığın, acının ayrılık sonrasında doğal bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Kişi bu duygulardan kaçmak yerine duygularını yaşamaya izin verdiğinde acısının zamanla azaldığını fark edecektir.
İnsanlar kötü bir deneyim ile karşılaştıklarında kendilerine karşı çok acımasız davranabilmekte ve iç sesinin olumsuz düşüncelerine kendini kaptırarak hayatın akışından kopabilmektedir. Kişinin bu düşünce ve iç sesinin çatışmasıyla baş edebilmesinin en iyi yöntemi meditasyon yapmaktır. Böylelikle kişi, kendi iç dünyasına yolculuk yaparak acısıyla yüzleşir. Burada önemli olan nokta kişinin acısıyla karşılaştığında kendine yüklenmek yerine yaşadıklarından dolayı kendine anlayış ve şefkat göstermesidir. Böylelikle kişi, yaşadığı acının yoğunluğunu kontrol ederek acısını azaltabilir. Kişi, ayrıldığı partnerine hissettiği acı sonucunda duygu veya öfkesini karşı tarafa aktarmak isteyebilir. Fakat kişinin o an mantıklı düşünme sürecini kaybettiğini ve o an ki öfke veya kırgınlık hisleriyle hareket ettiği unutulmamalı. Dolayısıyla kişinin duygularını iyi analiz etmesi bu süreçte önemlidir.
Bireyler başkalarının yaşadığı olaylar karşısında mantıklı tavsiyeler verebilmekte. Dolayısıyla kişi ayrılık sonrası yaşadığı acıyı başka bir kişiye tavsiye veriyormuş gibi düşünerek yaşadığı acıya başka bir açıdan bakarak kendine farklı bir değerlendirme fırsatı vermelidir.
Ayrılma sonrasında kişi bu durumun ortak bir deneyim olduğunu unutmamalı ve bu deneyim soncunda ilişkiden neler beklediğini veya bir ilişki içerisinde kendisini nasıl geliştirebileceğine odaklanarak ilişkide aynı sorunları yaşamasını engelleyebilir. Son olarak, eğer kişi buna rağmen yaşadığı ayrılık sonrasında duygularıyla baş edemiyor, öfkesini kontrol etmekte zorlanıyor, hayatın akışını yakalamakta zorlanıyor veya temel inançları ile kişiliği arasında çatışma yaşıyorsa uzmanlara başvurarak bu süreci yönetebilmeleri açısından destek almaları gerekir” ifadelerini kullandı.