HABER

“Hayatım boyunca her gün göz yaşartıcı gaza maruz kaldım”

Son haftalarda Amerikan polisinin Black Lives Matter protestolarında cop ve göz yaşartıcı gaz kullandığı görüntüler sosyal medyada ve dünya televizyonlarında paylaşılıyor. Birçok protestocu gözleri yakan, nefes almayı zorlaştıran biber gazı deneyimiyle ilk kez karşılaştı. Ancak Batı Şeria’daki Aida mülteci kampında yaşayanlar için, göz yaşartıcı gaz günlük hayatın bir parçası.

“Hayatım boyunca her gün göz yaşartıcı gaza maruz kaldım”

İsrailli güçler tarafından 1948’de yerlerinden edildikten sonra 6.000 Filistinliye ev sahipliği yapan Batı Şeria, Beytüllahim’in kuzeyinde 0.071 kilometre karelik bir alan. Hayatı Aida mülteci kampında geçen Anas Anu Srour ise, her gün göz yaşartıcı gaza maruz kalmanın yıkıcı etkisini ilk elden yaşadı.

Srour kampı, “dünyadaki en savunmasız topluluk” olarak tanımlıyor.

Kaliforniya Üniversitesi Berkeley İnsan Hakları Merkezi tarafından 2017’de yürütülen bir araştırmaya göre araştırmaya katılan Aida sakinlerinin %100’ü evlerindeyken göz yaşartıcı gaza maruz kaldı. Ancak o günden bugüne pek de değişen bir şey olmadığını söyleyen Srour Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yaşan Filistinlerin düzenli olarak İsrail tarafından kullanılan göz yaşartıcı gaza maruz kaldığını ifade ediyor. Srour’a göre geçtiğimiz üç yıl içinde 26.000’den fazla Filistinli göz yaşartıcı gazın yıkıcı etkilerinden dolayı tıbbi yardım almak zorunda kalmış.

Save the Children adlı sivil toplum kuruluşu Nisan ayında okul ve çevresindeki Filistinli çocuklara yönelik göz yaşartıcı gaz saldırısını belgelerken; Uluslararası Af Örgütü, “rahatsızlık yaratan küresel eğilimler” üzerine yaptığı araştırmaya İsrail güçleri tarafından muhalifleri bastırmak için kullanılan göz yaşartıcı gaz kullanımını da dahil etti.

“Göz yaşartıcı gaz, sadece fiziksel ve psikolojik bir boyun eğdirme aracı değildir, insan vücuduna da zarar verir”

Srour, göz yaşartıcı gazın sadece gözleri yaşartmakla kalmadığını; nefes almayı zorlaştırdığını da belirtiyor. Solunan biber gazının oksijenden fazla olması durumunda gözlerde, burunda ve boğazda oluşan acı verici yanma hissinden bahseden Srour, kampta geçen çocukluğu boyunca İsrail tarafından atılan göz yaşartıcı gazlardan nasıl kaçabileceğini öğrenmiş.

Her gün solunan göz yaşartıcı gazın bebeklerden yaşlılara dek herkeste ciddi sağlık sorunları yarattığını söyeyen Srour, 2014 yılında 45 yaşındaki Noha Katamish’in evindeki salonunda patlayan göz yaşartıcı gaz sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

Aida’nın İsrail’in Ayrım Duvarı, gözetleme kulelleri ve askeri üs tarafından sarılı olduğunu belirten Srour, duvarın buradaki insanların ruhsal sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi. İsrailli güçlerin kamp sakinlerini baskınlar ve şiddetle provoke ettiğini söyleyen Srour, Filistinlilerin İsrail ordusu tarafından öldürülmesine yönelik öfkelerini protestolarla dile getirdiklerini ifade etti.

Göz yaşartıcı gazın hayatında süreklilik gösteren bir varlığa dönüştüğünü söyleyen Srour, Amerikan polisinin siyahlara yönelik kullandığı şiddeti tanıdığını belirterek sokakta haklarını talep edenlerin kendileriyle gurur duymaları gerektiğini ifade etti.

En Çok Aranan Haberler