HABER

"'Hayır'ların çok çıkması lazım"

LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, referanduma yönelik büyük bir propaganda yapıldığını ve özellikle Türkiye kökenli vatandaşların Türkiye'den gelen propagandadan etkilendiklerini söyledi. Denktaş, "Bu yanlış. Burada yaşayacak olan kendileridir. Türkiye bugün kendi çıkarı için bir yol tutmuş olabilir ama uzun vadede hepimizi üzecek bir netice alabiliriz" ifadelerini kullanarak, referandumda "Hayır" oyu istedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, senato kararıyla kendisine destek vermek amacıyla KKTC'ye gelen Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral başkanlığındaki heyeti kabul etti. Kabulde, Denktaş'a Mersin Üniversitesi Senatosu'nun destek kararının iletilmesinin yanısıra bir de plaket verildi. Kabulde, üniversite kampusunda KKTC'nin adını yaşatmak için hatıra ormanı kurulacağı bildirildi.

Mersin Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Oral, Türk milletine batı dünyasından gelen emperyalist saldırıların yıllardan beri devam ettiğini belirterek, "Bu saldırıların ilk durdurulduğu yer Atatürk önderliğinde Sakarya oldu. İkincisi ise Denktaş önderliğinde Yeşil Hat olacak" diye konuştu.

Prof. Oral, Denktaş'a "Türk milletinin yetiştirdiği kahraman ve önemli bir Türk büyüğü" ifadeleriyle hayranlığını da dile getirdi.

"TÜRKİYE ADADAN ÇIKACAK" Mersin Üniversitesi'nden gelen desteğin kendisine moral olduğunu söyleyen Denktaş ise "Kahramanlığımız halkımızdan, anavatanımızdan aldığımız güçtür. Bunlar olmasa kendi başımıza yaptığımız hiçbir şey yoktur" dedi.

Annan Planı'yla yapay barış öngörüldüğünü, yasaları ve anayasası ile empoze olarak önlerine konulduğunu tekrarlayan Denktaş, Annan Planı'yla ilgili kaygılarını anlattı ve planın ekinde yer alan "Kıta Sahanlığı" gibi yasalarla Türkiye'nin adadan çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Yapılacak anlaşmanın AB'nin birincil hukuku haline getirilmemesi halinde, planda öngörülen kısmi derogasyonların anlamının kalmayacağını ve örneğin 19 yıl sonra Rumlar'ın kuzeyde yerleşmesinin serbest olacağını söyleyen Denktaş, "Bu 1960'a dönüş demektir. 1963'ü yeniden ve bu kez kati bir şekilde yaşamak demektir. Çünkü Türkiye artık AB toprağına gelip müdahale edemez; hakkı kağıt üzerinde kalmıştır" diye konuştu.

Annan Planı'nı "yaşanabilir, en iyisi" olarak niteleyenlerin insan faktörünü unuttuklarını söyleyen Denktaş, "Bir halk 'Allah Kerim' diyerek hareket etmez. Bugün egemen bir varlığım, bir devletim var. Annan Planı'nda egemenlik merkezi hükümete verilmiştir, sizde egemenlik yok. Verilen yetkiler de sizin yapmadığınız Anayasa'ya tabidir" şeklinde konuştu.

Rumların meşru hükümet ve AB'ye üye olma rahatlığıyla anlaşmaya karşı çıktıklarını kaydeden Denktaş, Rum Yönetimi'nin Kıbrıs'ı Helenleştirmek amacıyla AB'ye girdiğini ve AB'yi alet olarak kullandığını tekrarladı.

"BÜYÜK OYUN OYNANIYOR" Annan Planı'yla halkın ve Türkiye'nin ikiye bölündüğünü, yabancıların da bundan yararlandığını söyleyen Denktaş, "Büyük bir oyun oynanıyor. ABD bu bölgeye gelmek istiyor. AB jeopolitik açıdan Kıbrıs'a gelmek istiyor. 'Türkiye'nin burada yeri yok' diyorlar ve Annan Planı da Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarma planıdır" dedi.
Halka, "iki günlük kazanç için geleceği mahkum etmeyin" diye çağrıda bulunan Denktaş, özetle şu ifadeleri kullandı:

"Söylediklerimiz ne kadar geçerli olacak bilmiyorum. Çünkü çok büyük bir propaganda var. Türkiye'den gelen propaganda çok etkilidir. Burada Türkiye kökenli vatandaşlar, 'Biz Türkiye'nin söylediklerine bakarız' demektedirler. Bu bence yanlış. Burada yaşayacak olan kendileridir ve Türkiye bugün kendi çok erken istemi ve çıkarı için bir yol tutmuş olabilir, ama uzun vadede hepimizi üzecek bir netice alabiliriz"

Referandumda dengeli bir sonuç ümit ettiklerini belirterek, "Hayır hayırlıdır" diyen ve "Hayırların çok olmasını" dileyen Denktaş, yetkisiz kişilerin, köylerde yer değiştirecek vatandaşlar için kent vaat ettiklerini, ancak plan ve kaynak göstermediklerini kaydetti. Denktaş, "İnsanları kandırmak için herşeyi yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

"50 yıldır, bu mücadelenin başından bu yana halkın haklarını korumak için uğraşıyoruz. Eğer dedikleri gibi güzel bir anlaşma olsaydı ben imzayı atmaz mıydım?" diye soran Denktaş, birinci plandan son şekline kadar değişiklikler olduğunu söyleyerek, şunları ekledi:

"Direnmeye devam edin. Daha iyisi, daha güzeli gelebilir. Yeter ki pazarlığa nasıl gireceğini bilelim. Pazarlığa devletim, egemenliğimle gireyim ve aldatmaca kurucu devlet ortaklığı değil, iki devlet ortaklığı yapalım."

En Çok Aranan Haberler