Niğde Hayvan Barınağı’nda kendini hayvansever olarak tanıtıp 18 köpeğin ölümüne neden olduğu öne sürülen kişiler hakkında soruşturma açıldı.İddiaya göre Niğdeli hayvansever Bülent Gözüpek, geçen pazar günü barınakta köpeklere iğne yaparak ölümlerine neden olduğu iddia edilen T.D. adlı kadından şikayetçi oldu. Olay yerine gelen polis ekibi, şehir dışından gelerek hayvanlara yardım topladığını, bir hayvan derneğinin başkanı olduğunu söyleyen T.D.’yi karakola götürdü. Burada suçlamaları kabul etmeyen T.D., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, hayvan barınağında yaşanan olayların adli makamlara intikal ettiğini belirterek, “15 gündür Niğde Belediyesi’ni hayvan barınağı üzerinden bir yıpratma çalışması yapıldı. Hak etmediğimiz şekilde hayvan barınağı ile ilgili ciddi ithamlarda bulunuldu. Geldiğimiz noktada bunların çok doğru olmadığı bir kısım çevreler tarafından görülmeye başlandı. Bu konuyla ilgili barınak yetkililerimiz buraya gelip birtakım işler yapmak isteyen kişilerle ilgili bireysel olarak şikayetçi oldu. Konu mahkemeye ve adli makamlara yansıdı. Niğde Valiliği tarafından Vali Yardımcımız Hacı İbrahim Türkoğlu başkanlığında hem idari soruşturma hem de adli soruşturma komisyonu kuruldu. Bu da bu iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığına yönelik bir araştırma, bir komisyon raporu önümüzdeki günlerde çıkarılacak. Bu da kamuoyunu ciddi şekilde aydınlatacak ve insanların kafasındaki soru işaretlerini kaldıracak. Niğde Belediyesi Hayvan Barınağı’ndaki hayvanlar açlıktan öldürülmez. Böyle bir şey yok. Polis okulumuzdan yemek fabrikamıza kadar OSB fabrikalarımızdan, birçok yerden buraya hayvanlarımızın bakımıyla ilgili itina gösterildiğini ve buraya ücretsiz birçok hayvan gıdasının getirildiğini biliyoruz, takip ediyoruz” dedi.Barınakta köpeklere iğne yapılarak ölümlerine sebep olunduğunu öne süren hayvansever Bülent Gözüpek ise şu şekilde konuştu:“Pazar günü girmek yasak, dediler. Burada hiçbir şekilde veterinerimiz, sorumlu müdürümüz yok. Burada sabah 06.00’da bizim 2 personelimizi çağırmışlar. Geldik, çok ciddi bir tepkiyle karşılaştık. Giremezsin, çıkamazsın. Ben de dedim ki, ’Ben bir hayvansever olarak soruyorum, beni buraya niye sokmuyorsun?’ İçeride bayanlar, daha sonra önceden bildiğim Nurşah Kartal, Türkan Dağdelen, ve bunun yanında gelen Özay ve bunların yanında veteriner olarak görünen Mustafa Deniz diye bir arkadaş. Bunları biz hayvan barınağının içerisinde bulduk. Hemen ben polisleri aradım şüpheli ve kavgalı bir karşılaşma olunca. Polisler sağ olsunlar geldiler. Polislerle birlikte içeri girdik. Türkan Hanım ve yanındaki Nurşah Kartal’ı tedirgin ve çırpınır gibi bazı hareketleri polisleri de şüphelendirince bizde olayı daha derine götürmek istedik. Türkan Hanım yine bize polisler eşliğinde, ’Sizin gücünüz yetmez’ gibi laflar kullandı. Sonra polis arkadaşlar kimliklerini istedi. Kimlikleri çıkmadı. ’Yetki belgenizi görelim’ dedik, yetki belgesi çıkmadı. ’Herhangi bir kurum veya kuruluştan buraya müdahale edeceğinize dair bilgi var mı?’ denildi. O da çıkmadı. Barınak çalışanı bir arkadaşımız, ’Ağabey biz şunu yapıyoruz. Bu kadın köpekleri öldürdü. Öldürüyor ve şuraya koyduk. Ben de çöpe atmış gibi yaptım’ dedi. Olay yeri inceleme ve polis arkadaşlarımızla birlikte bunları karakola götürdük. Karakola giderken yine bize ve polis arkadaşlara tehditsel konuşmalar yaptılar. ’Vali benim arkamda, belediye başkanını arıyorum. Onu arıyorum, yok emniyet müdürünü arıyorum. Sizinle görüşeceğiz’ gibi kelimeler kullandı. Biz karakola gittiğimizde ikinci bir şok geçirdik. Bunların yanında bulunan Mustafa Aral’ın 20 ayrı davadan dosyasının olduğu ve 6 ilde arandığı ve bunların hepsinin de dolandırıcılık olduğu ortaya çıktı. Olay yeri inceleme ve emniyet müdürümüzün vermiş olduğu talimat gereğince geldik. Köpeklerin olduğu yeri gösterdi arkadaşımız. Olay yeri inceleme ekipleriyle beraber köpeklerimizin kilitli olduğu konteynerleri açtık. Toplam 18 tane adet köpek çıktı ve bunların öldürülüş şekli şu şekildeymiş: Buradaki personel arkadaşımıza, ’Sola yatır’ diyormuş, yatırıyormuş. Sayıyormuş birinci kemik, ikinci kemik, üçüncü kemik, dördüncü kemik söyleyip dördüncü kemikle beraber Nurşah Kartal ile ikisi enjekte edip sonra bir odaya koyuyormuş. Yarım saat sonra arkadaşlarımıza, ’Gidin çabuk onları poşetleyin yoksa sizi işinizden attırırım’ diyormuş."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz