YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hayvancılıkta Müdahale Kurumu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün...

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün adının Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmesi ve hayvancılıkta müdahale kurumuna dönüştürülmesinin hayvancılık için çok önemli olduğunu bildirerek, “Uzun süredir kurulması için çaba sarf ettiğimiz Et ve Süt Kurumu, sektörümüz ve ülkemize çok büyük katkı sağlayacak” dedi. Bayraktar, ette ve sütte müdahale kurumu kurulmasıyla, sektörde fiyat istikrarı, üretim planlaması, bilgi ve teknoloji kullanımının artması ve işletme ölçeklerinin büyümesinin artık mümkün olacağını belirtti.

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, devletin genel hayvancılık politikası çerçevesinde, hayvancılık sektöründe düzenleyici ve destekleyici bir rol üstlenmesini temin etmek, piyasa ekonomisi kuralları içinde sektörde tam rekabet koşullarının tesisine katkıda bulunarak kamu yararı ile faaliyetlerini sürdürmek amacıyla kurulan ve bir iktisadi devlet teşekkülü olan Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü'nün adının Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirildiğini bildirdi. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü'nün amacı, faaliyet konusu, kapsamı, merkezi ve sermayesinin ana statüsünde yer alacağını belirten Bayraktar, ette ve sütte müdahale kurumu kurulması konusundaki taleplerini daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiklerini, Başbakan Erdoğan’ın da ilgili yerlere talimat verdiğini hatırlattı.

Başbakan Erdoğan ile en son Aralık ayında Başbakanlık Resmi Konut’ta bir araya geldiklerinde de konuyu bir kere daha görüştüklerini ve destek taleplerini yinelediklerini belirten Bayraktar, Başbakan Erdoğan’ın gerekli talimatları vererek müdahale kurumunun kurulması konusunu bizzat takip ettiğini bildirdi. Bayraktar, “Başbakan Erdoğan’a müdahale kurumu konusunda verdiği sözü tuttuğu için teşekkür ediyoruz” dedi.

"MÜDAHALE KURUMU ÜLKE AÇISINDAN DA FEVKALADE ÖNEMLİ"

Et ve sütte bir müdahale kurumu oluşturulmasını talep ettiklerini, hemen her platformda dile getirdiklerini ve takipçisi olduklarını, sektör açısından olduğu kadar ülke açısından da bu konuyu fevkalade önemli bulduklarını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Hayvancılığımızın gelişmesine ve sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlayacağına inandığımız ve yetkililere her platformda ilettiğimiz talebimizi dikkate alan çalışma kapsamında Et ve Balık Kurumu’nun adının ‘Et ve Süt Kurumu’ olarak değiştirilmesi ve müdahale kurumuna dönüştürülmesi sektör ve ülke açısından çok faydalı olacaktır. Ülkemizde devletin hayvancılık sektöründe, Avrupa Birliği ve ABD’de olduğu gibi gerektiğinde müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı sağlaması, üreticilerin önünü görerek üretim yapmasını sağlayacak. Yatırım kabiliyetlerini artıracak. Üretim planlaması, bilgi ve teknoloji kullanımının artması ve işletme ölçeklerinin büyümesi artık mümkün olacak.”

"2008'LER BİR DAHA YAŞANMASIN"

Piyasaya müdahale edecek böyle bir kuruluşun olmamasının 2008 yılında ülkeye pahalıya mal olduğunu hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti:

“2008 yılında sütte yaşanan kriz neticesinde yüksek üretim maliyeti ile düşük fiyat kıskacında kalan birçok üretici, damızlık hayvanlarını kasaba götürmüş ve üretimden çıkmıştı. Bu dönemde birçok işletme küçülmek durumunda kalmış, buna bağlı olarak kırmızı ette yaşanan sıkıntı, 2,5 milyar dolardan fazla besilik, kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithalatına neden olmuştu. Bunun yanında, ülke hayvancılığının tekrar eski haline gelebilmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli kredi ile hayvancılık işletmelerinin damızlık hayvan almaları teşvik edildi. Damızlık ithalatında ülke kapsamı genişletildi. Böylece, takip eden iki yılda 80 bin baştan daha fazla damızlık hayvan için 300 milyon dolardan fazla döviz ödenerek ithalat yapıldı. Bundan dolayı hayvancılıkta fiyat istikrarı çok önemlidir. 2008’lerin bir daha yaşanmaması için hem ette hem de sütte fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor. Müdahale kurumu bunu sağlayacaktır.”

Türkiye’de hayvancılığa yıllardır destek verildiğine ve sektöre çok ciddi oranda kaynak aktarıldığına işaret eden TZOB Genel Başkanı, “Tarım destek bütçesinden hayvancılığa ayrılan pay binde 5’ler seviyesinden yüzde 28'lere ulaşmıştır. Yani tarıma verilen desteğin dörtte birden fazlası hayvancılığa gitmektedir” dedi.

Avrupa Birliği’nin ise tarımı desteklemede kullanılan Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu’nda (FEOGA) yer alan bütçenin yüzde 80’ini uzun yıllar piyasayı düzenlemek için kullandığını vurgulayan Bayraktar, piyasayı düzenlemeden, piyasada istikrar sağlamadan sektöre aktarılacak her kaynağın istenilen yerlere ulaşamayacağını kaydetti.

Şemsi Bayraktar, çiğ sütte yaşanan fiyat karmaşasına da artık bir son verilmesi, Ulusal Süt Konseyi’nin araştırma sonucu belirlediği, üreticilerin de uygun bulduğu litrede 117 kuruş olan maliyetin üzerinde bir fiyat konusunda uzlaşma sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, “Durum ortadayken, sanayicilerin çiğ süte 88 kuruş gibi son derece düşük, maliyetin çok altında bir fiyat önermeleri abesle iştigaldir. Sorun derhal çözülmeli, üretici de önünü görmelidir” diye konuştu.

Bayraktar, açıklamasında, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, üreticinin en büyük ve tek meslek örgütünün sesine kulak veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini, Et ve Süt Kurumu’nun üreticilere, hayvancılığa, tüketicilere ve ülkeye fayda sağlayacağından emin olduklarını bildirdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler