Hdp Eş Başkanı Yüksekdağ: Baraj Bizim Değil Onların Sorunu Olacak

İlker KILIÇASLAN/MANİSA, HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Manisa İl Teşkilatı'nın 1. Olağan Kongresi'ne katıldı. Şelale Plaza Düğün Salonu'ndaki kongrede Yüksekdağ, salona asılan dev Abdullah Öcalan posteri altında partililer ile Öcal için yazılmış Kürtçe şarkı eşliğinde halay çekti. Halaylar sırasında Abdullah Öcalan'ın lehine sloganlar atıldı. Halayın ardından partililere seslenen Eşbaşkan Yüksekdağ, AK Parti Hükümeti'ni eleştirdi. HDP ile hem Türkiye'de, hem Ortadoğu ve Mezopotamya'da yeni bir başlangıç yaşandığını öne süren Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Bütün bölgede Ortadoğu, Mezopotamya ve Türkiye halklarının kazanma çizgisini inşa ettiğini görüyoruz. Artık bütün bölge halkları için kaybetmenin yazgı olduğu, kader olduğu günler değişti. Rojava'nın, Kobani'nin ve orada direnen kahramanların geleceğini eline alan halklarımızın günleri gelmiştir. Artık bütün bir bölgede ve Türkiye'de statükonun, karanlığın güçleri değil, katliamların, sömürünün, yağmanın, siyasetin sahipleri değil halklarımız konuşuyor. Halklarımızın sesi bugün geçmişte duyulmadığı kadar fazla duyuluyor. Rojava halkının sesini duymayan kalmadı. Kobani'de boğulmaya çalışılan direnişimizin gücünü, sesini ve sözünü duymayan, bilmeyen ve karşısında hizaya geçmeyen kalkmadı. En başta da Türkiye'deki iktidar o direnişin karşısında hizaya geçti. Artık bizi hizaya geçmeye zorlayamayacaklar. O dönem bitti. Artık halkımız, halklarımız bu sömürücü, baskıcı düzenini hizaya sokacak. Bölgede baskıcı sömürücü, antidemokratik bir düzene karşı yeni bir düzenin, yeni bir yaşamın kapıları açıldı. Bütün ulusların, milletlerin, inançların eşit olarak yaşayacağı bir düzenin kapısı açılmıştır. Artık yeni bir siyasi merkez oluşmuştur. Dünyadaki ve bölgedeki bütün egemen yapıların karşısında, artık halklarımızın demokratik değişim için oluşturduğu bir siyasi merkez kurulmuştur. Bu demokratik değişim sürecinin yeni merkezleri kuruldu. Bu özgürlük mücadelesini, değişim siyasetini sadece sınırlı alanlar içinde değil, çok geniş bir politik bir alan içerisine yaymayı başardık. Kürdistan'dan Türkiye'ye bütün Anadolu Mezopotamya toprakları artık yeni bir değişim rüzgarını aldı. Sınırlarını aşmaktadır. Bu değişimin Türkiye'deki merkezi de HDP'dir. HDP Türkiye'deki bu değişimi büyük bir rüzgara dönüştürecek. Egemen siyasetin düzenini altüst eden bir rüzgar olacak."
Yüksekdağ, başlayan değişim fırtınasının ilk etkisinin geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşandığını savundu.
'BARAJ GİBİ BİR SORUNUMUZ YOK'
Yapılacak genel seçimlere de dikkat çeken Yüksekdağ, partisinin seçim barajı gibi bir derdinin olmadığının vurguladı. Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Bugün yine telaş ve panik halinde kıvranıyorlar. Oraya, buraya saldırmaya devam ediyorlar. Dertleri ve davaları çok açık. HDP gelmiş barajın kapısına dayanmış ve aslında o barajı çoktan aşmış. Bunu çok iyi biliyorlar. Biz Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aldığımız oylar ve destekle o barajı gerçekte aştık. Bugün yürüttüğümüz siyasi çalışma, halklarımızın bizi sahiplenmesi, bunların her birisi bizim baraj gibi bir sorunumuzun olmadığını gösteriyor. Ama AKP'nin, egemen siyasi yapının baraj diye bir sorunu var. Onlar HDP'nin barajı aşmasından ve bunun kendilerine sorun olmasından korkuyorlar. Bugünden bu sorunun derdi ile kıvranıyorlar. Baraj bize değil, onlara sorun olacak. Barajı yıkıp geçtiğimizde, enkazı altında kalmak onlara sorun olacak. 1980 darbe anayasanın kendilerine koruma için getirdiği hükümlerin bu zamana kadar gölgesinde yaşadılar. Bir taraftan darbeciliği eleştirdiler, bir taraftan darbeci siyasetin her olanağını kullandılar. Bugün de barajı kaldırmayız tutumunda ısrar ediyorlar. Allah aşkına kapınıza gelip barajı kaldırın demedik ki. 'Biz, bu barajı başınıza yıkacağız' dedik. Barajı kaldırmamak sizin ayıbınız ve rezilliğiniz. O rezilliğe gömülün inşallah. Gömüleceksiniz de."
'10 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN CESARETİNİ GÖSTEREMİYORLAR'
Çözüm sürecine de değinen Yüksekdağ, hükümetin bu konuda yeteri kadar cesaret gösteremediğini öne sürdü. "Türkiye haklarını yeni bir siyasi seçenek için kucaklaştığı günlerde süreci kesintiye uğratmak için yine karanlık tezgahlarla ve saldırılarla karşımıza çıkılıyor" diyen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Bunun en yakın örneği Cizre'de yaşanan saldırılardır. Cizre'de küçük canlarımız, ama yüreği bu devlet zihniyetinden, hükümetin zihniyetinden, yüreğinden büyük kardeşlerimiz katlediliyor. Bizim çocuklarımızın yüreği, onların yüreğinden büyük. Sözünü yerine getiremeyen siyasi iktidarın yüreğinden daha büyük. Bizim çocuklarımızın cesareti hükümetin ve siyasi iktidarınkinden daha büyük. Bu ülkede 'Çözüm sürecini başlattım. Çözüm siyasetinin ve idaresinin tek sahibiyim' diyen ve bunun için övünen, bunu siyasi malzeme dönüştürmeye çalışan bir siyasi iktidar var. Ama çözüm sürecinden bu kadar nemalanan, faydalanan iktidar çözüm cesareti söz konusu olduğunda, çözüm için kararlı adımlar atmak söz konusu olduğunda 10 yaşındaki bir çocuğun cesaretini bile gösteremiyor. Bizim 12 yaşındaki çocuklarımız katledilirken, bu hükümet çözümle müzakere sürecinin temel muhatabı olan hükümet hala bu katliamlar ile çözümsüzlük çizgisini paralel ile, onunla bununla anlatmaya çalışıyor. Kimse bu hikayeye inanmaz. Bu halk nice karanlıkların, komplo tezgahlarının, yalan ile gerçek arasındaki mücadelenin içerisinden çıkıp gelmiştir. Bugün söylenen sözler samimiyetsizlikten ve yalandan başka bişey değildir."
Yüksekdağ, hükümetin kamu güvenliğini bozduğunu da iddia etti.
HDP MANİSA'DA BAŞKAN ASLAN
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından tek listeyle gidilen HDP Manisa İl Başkanlığı Olağan Kongresi'nde 177 delegeden 140'ın oyunun tamamını alan Hatice Aslan başkan seçildi. Aslan, sevincini seçim öncesi kadın olarak tek listeyle başkanlığa aday olmasından dolayı kendisini tebrik eden Eşbaşkan Figen Yüksekdağ ve partililerle paylaştı.