Cumhuriyet savcısı, HDP Adana il binasında kurulan "sözde mahkeme"de yargılama yapılarak taraflardan birine verilen paranın terör örgütü PKK adına yağmalandığı iddiasıyla ilgili soruşturmayı tamamlandı.
Gülseren Tural, eski HDP İl Başkanı Hüseyin Beyaz ile Ahmet Alak, Ali Arslan, Enver Ökmen, Sait Eren, Mustafa Yıldız ve Yaşar Demir hakkında "devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak, silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından 27 yıla kadar, sanıklar Mehmet Ali Alak, Rıdvan Alak, Siraç Alak, Veysi Alak hakkında ise ''silahlı terör örgütüne yardım, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak'' suçlarından 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Müşteki ve tanık beyanları, delil değerlendirmesi, sanıkların ifadeleri ve hukuki durumu gibi kısımların da bulunduğu 31 sayfalık iddianamede, PKK/KCK'nın yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı gibi ayrıntılara da yer verildi.
PKK/KCK ve örgütün gençlik yapılanması ilişkisinin detaylı anlatıldığı iddianamede, sanıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
İddianamede ifadesine yer verilen müşteki M.A.T, 2001 yılında kendi adına kayıtlı Marmaris Lokantası'nı Siraç ve Rıdvan Alak’a devrettiğini, bu şahısların lokantada yaptığı hukuksuzluklardan ötürü 408 bin avro zarara uğradığını belirtti.
Lokanta üzerine kayıtlı olduğu için tüm usulsüzlüklerin kendisi adına kayıtlara geçtiğini anlatan M.A.T, şöyle devam etti:
''Bundan dolayı Rıdvan ve Siraç Alak’a 'Neden bana söylemediniz, benim iş yeri açma ruhsatım iptal edildi, bu iş için 408 bin avro kaybım var, zararımı karşılayın.' dedim. Onlar da bana babaları Mehmet Ali Alak'ın Adana'da yaşadığını belirterek, parayı ondan almamı söylediler. Ben de paramı almak için Almanya’dan Adana’ya 6 kez geldim. Mehmet Ali Alak’a konuyu anlattığımda bana hakaret ederek evinden kovdu.
Ben araya hatırı sayılı kişileri koysam da Alak ailesinden bu parayı tahsil edemedim.''
Dağlıoğlu Karasu HDP temsilciliğinde bulunan "Abdullah Yılmaz" isimli arkadaşını 2016'da ziyarete gittiğini ifade eden M.A.T, ertesi gün HDP İl Başkanlığına çağrıldığını anlattı.
"PKK ADINA ÖRGÜTSEL MAHKEME KURULDU"
M.A.T, partide kendisini kalabalık bir grubun karşıladığını belirterek, şu beyanlarda bulundu:
''HDP il binasına gittiğimde kapıları kapattılar, orada bulunan herkesin cep telefonunu aldılar. Oraya gittiğimde parti içinde PKK adına örgütsel mahkeme kurulduğunu anladım, mahkemede yargılanacağımı içeriye girince öğrendim. Mahkeme konusunun benim Alak ailesinden alacağım olan 408 bin avro oluğunu öğrendim. Hüseyin Beyaz ve Gülseren Tural, PKK adına kurulan mahkemeye başkanlık ediyorlardı.''
Mahkeme konusunun saklı kalması için tehdit edildiğini belirten M.A.T, ''Hüseyin Beyaz, bana 'Sakın burada kurulan mahkemeden kimseye haber verme, bizi devlete şikayet edemezsin. Hem Türkiye'de hem Almanya'da hem de Avrupa ülkelerinde güçlerimiz var.' dedi.'' ifadelerini kullandı.
"SÖZDE TUTANAK İMZALATMIŞLAR"
M.A.T. sözde mahkeme sonrası kendisine tehditle tutanak imzalatıldığını kaydetti.
Bu kağıtta, ''Tutanaktır. M.A.T. ile Siraç Alak aileleri arasındaki bir sorun, anlaşmaya varmaları neticesinde tutanak imza altına alınmıştır. Not: Her iki ailenin maddi manevi hiçbir sorunları kalmamıştır. 08.12.2016 Perşembe.'' ifadelerinin yer aldığını anlatan müşteki M.A.T, sözde mahkeme sonrası Mustafa Yıldız'ın tehditle kendisine bir poşet içinde 100 bin lira verdiğini bildirdi.
M.A.T. kaybının 408 bin avro olduğunu söylediğinde "Ya bu 100 milyar parayı alır gidersin ya da örgütün sana kestiği cezayı çekersin. İster Türkiye, ister Almanya, ister Avrupa ülkesinde olsun, elimiz uzundur, sana kesilen cezayı uygularız, kaçamazsın." denilerek tehdit edildiğini anlattı.
"PKK, İÇİNDE 5 ÇOCUĞUM VARKEN EVİMİ YAKTI"
Parti binasından ayrılırken örgüt mensupları tarafından yolunun kesildiğini belirten M.A.T, şunları anlattı:
"HDP il binasından ayrılırken cadde üzerinde yüzleri kapalı iki örgüt mensubu yanıma geldi. Bana 'Elindeki poşette 100 bin lira var. Onu geri vereceksin. Yukarından emir geldi.' dediler. Ben de korktum ve parayı teslim ettim. Olayla ilgili aileme ve çocuklarıma bir şey olur diye korkumdan hiçbir yere şikayette bulunmadım çünkü PKK terör örgütü 1982 yılında Almanya'nın Köln şehrinde içinde 5 çocuğum varken evimi yaktı."
Örgüt yandaşlarınca sürekli tehdit ve baskılara maruz kaldığına dikkati çeken M.A.T, sözde örgütsel mahkemelerde alınan kararların Hüseyin Beyaz'ın adamları tarafından uygulandığını iddia etti.
PKK'nin sözde mahkemelerinde bu şekilde çok sayıda insanın yargılandığını anlatan M.A.T, şunları kaydetti:
"İsmini söylemiş olduğum kişiler PKK adına mahkeme kurmaktadırlar, aralarında husumet olan doğu kökenli şahısların devlet mahkemelerine gitmemelerini, kendilerinin kurmuş olduğu örgüt mahkemelerine müracaat etmelerini istiyorlar. Bu şahısların kurmuş olduğu örgütsel mahkemelerde yargılanan tanıdıklarım var ancak korktukları için devlet kurumlarına gidemiyorlar."
İddianamede, HTS kayıtlarına yer verilerek müşteki ve sanıklara ait cep telefonlarının olay günü HDP Adana İl Başkanlığına yakın yerde sinyal verdiğinin tespit edildiği bildirildi.
İddianamede, Adana HDP İl Başkanlığında bulunan ajandada sözde mahkemeye ilişkin çok sayıda örgütsel tutanağın ele geçirildiği kaydedildi.
(AA)