Mithat Sancar, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Silopi'de sabah saatlerinden bu yana çeşitli mahallelere operasyonlar düzenlendiğini, orada bulunan milletvekillerinden, 3 kişinin hayatını kaybettiği ve 18 civarında yaralı olduğu yönünde bilgi aldıklarını aktardı.
Yaralıların sayısının artmasından endişe edildiğini ifade eden Sancar, olaya ilişkin şu iddialarda bulundu:
"Öğle saatlerinde bir mahalle, güvenlik görevlileri tarafından zırhlı araçlarla abluka altına alınmıştı, sürekli rastgele evlere, sivillere ateş açılıyordu. Ablukanın kaldırılması ve ambulansların girişine izin verilmesi için İçişleri Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz oldu. Uzun süre ambulans girişine de izin verilmedi. Birçok yaralı orada bekletildi. Öğleden sonra abluka kalktı, ambulanslar girdi ve olaylar yatıştı. Ama biraz önce milletvekilimizle görüştüm ve başka mahallelerde abluka başladığını, operasyonlar yapıldığını, hem zırhlı araçlardan hem de çeşitli binalara yerleştirilmiş keskin nişancılar tarafından ateş açıldığını söyledi. Eğer 90'lara dönmek istemiyorsak bu tabloların yaşanmamasını sağlamak zorundayız. Her bir çatışma yeni çatışmaların gerekçesi haline getirilebiliyor. Her bir sivilin veya örgüt üyesinin ölümü bir intikam duygusunu tetikliyor. Bu kısır döngüyü, bu kanlı döngüyü 30 yıldır yaşıyoruz. Yapılması gereken çift taraflı çatışmasızlığın derhal ilan edilmesidir. Bunun için de yine müzakere şartlarına uygun bir ortamın yaratılması gerekiyor. Biz acilen güvenlik eksenli politikaların uygulanmasından vazgeçilmesini, operasyonların durdurulmasını ve PKK'nın da çatışmasızlığa dönmesini talep ediyoruz. Ancak çatışmasızlık ortamlarında yaraları sarabiliriz."
Sancar, gazetecilerin, "HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Öcalan için Mandela örneğini verdi. Bunu biraz daha açabilir misiniz?" sorusu üzerine, Mandela'nın 27 yıl cezaevinde kaldığını ve Mandela ile yapılan görüşmelerin son 3 yılının bir evde gerçekleştiğini dile getirdi.
Mandela'nın görüşmeleri daha rahat yapabilmesi ve çözüme gerçekten katkıda bulunabilmesi için şartlarının düzeltildiğini belirten Sancar, Mandela'nın sürecin temelini ev hapsinde geçirdiği 3 yılda sağlamlaştırma imkanı bulduğunu savundu. Sancar, şunları söyledi:
"Aslında bu yeni değil, Öcalan'ın şartları düzeltilmeli. Madem devlet başmüzakereci olarak kabul etmiştir. Müzakereler kendisiyle yürütülüyor, o halde onun müzakereleri yürütebileceği imkanlara kavuşturulması lazım. Söylenen budur. Bu ev hapsi olur, başka yerde olur, hapishane içinde daha yeni bir ortam olur, başka imkanlar olur. Bunların hepsi tartışılabilir. Bunlar görüşmelerde bizim partinin heyetiyle hükümet arasında hep konuşulan meselelerdi. Bazı konularda en azından mutabakat da sağlanmıştı. Dolmabahçe mutabakatının arkasında olan anlaşmalardan biri de Öcalan'ın şartlarının düzeltilmesiydi. Hükümet bunu kabul etmişti. Yeni bir şey değil söylediğimiz. Bu talebimiz geçerli."
"Güçlü olasılık koalisyonu mu yoksa seçimi mi?" sorusuna Sancar, "Her iki ihtimalin de masada olduğu kanısındayım. Fakat ibre erken seçimden yana dönmüş durumda. Son günlerde yapılan açıklamalar erken seçimin daha yüksek ihtimal olduğuna işaret ediyor. Yine de pazartesi yapılacak görüşmeyi beklemek lazım. Edindiğimiz izlenim, koalisyon zemini bütünüyle ortadan kalkmamıştır ama imkanları azalmıştır" yanıtını verdi.
(AA)