Bilgen, Bu şahsın, FETÖ ile ilişkili olduğu 2,5 yıldır tespit edilememiş ama 2,5 saat içerisinde hemen olayı çözmüşler” dedi.
"Öğretmenler, doktorlar, sivil insanlar görevinden alınıp cezaevine tıkılırken, polis belli ki görevine devam etmiş" diyen Bilgen, "Hangi ilişki içerisinde olduğunu biz bilmiyoruz. Sadece öğrenme hakkımızı size hatırlatmak istiyoruz” ifadesini kullandı.
“Ülke eniştelere ve yengelere kalmış durumda”
Karlov'un öldürülmesinin ardından, Türkiye'nin güvenlik politikalarını baştan tartışma zorunluluğu doğduğunu ifade eden Bilgen, şu ifadeleri de kullandı:
"Türkiye, güvenlik politikaları itibariyle çok büyük bir risk ve tehlike ile karşı karşıyadır. 15 Temmuz'u enişteden öğrenenler, dün akşamdan beri yaşanan olayın failiyle ilgili de bütün aileyi gözaltına alarak, galiba bu vahşi suikastı aydınlatmak için yengeye başvurmuş durumdalar. Yani ülke eniştelere ve yengelere kalmış durumda.
Cizre ve Sur'da yatak odalarına Arapça sloganlar yazan güvenlik görevlileriyle ilgili ne yaptınız? İşi FETÖ diye kapattığınızda sorun çözülmüş olmuyor. Herkes biliyor ki paralelin paraleliyle karşı karşıyayız. Bir paralelle mücadele etme adına başka paraleller kuruyorsunuz."
Darbe girişimine ilişkin Meclis araştırma komisyonunun darbeye bulaşanları dinlemeye cesaret edemediğini ifade eden Bilgen, komisyonun bir şeyi ortaya çıkarma niyetinin bulunmadığını söyledi.
“Biz yargıdan korkmuyoruz”
Tutuklu HDP milletvekillerini hatırlatan Bilgen, "Biz yargıdan korkmuyoruz, yargılanmaktan kaçmıyoruz. Ne ifadeye zorla götürerek ne de tutuklayarak, bizi savunduğumuz ve inandığımız değerlerden vazgeçiremeyeceksiniz" dedi.
Hükümet temsilcilerinin, kasım ayının başından bu yana, tutuklanan milletvekilleriyle ilgili kendilerini suçlayan söylemler geliştirdiğini söyleyen Bilgen, şöyle konuştu:
"Aslında sadece 17-25 Aralık'ta yargıdan kaçırdıklarını hatırlasalar, kendi bakanlarını yargılatmamak için nasıl bir yaklaşım içerisine girdiklerini ifade etme onurunu gösterseler, yargıdan kimin kaçtığını bütün kamuoyu çok net biçimde görecek.
Anayasa Mahkemesi, 'Milletvekilleri tutuklu yargılanamaz' dedi. Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlar. Milletvekillerinin nasıl yargılanabileceğine dair yeni bir düzenleme yapılmadıkça, Anayasa Mahkemesinin kararı geçerlidir ve mutlaka arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekir. Biz yargıdan korkmuyoruz, yargılanmaktan kaçmıyoruz. Ne ifadeye zorla götürerek ne de tutuklayarak, bizi savunduğumuz ve inandığımız değerlerden vazgeçiremeyeceksiniz. O zaman yol yakınken dönün."