HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Türkiye derin ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal krizler yaşıyor. Bir yönetim krizi var. Ülke tek adam rejimi ile uçuruma doğru sürükleniyor." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, sağlık sorunları nedeniyle uzun süredir alanlarda ve meydanlarda olamadığını belirterek, "Bugün yeniden sizlerle birlikte olmanın sevincini ve onurunu yaşıyorum." ifadesini kullandı.
Çok önemli günlerden geçildiğini dile getiren Buldan, Barış Pınarı Harekatı'nın "halkları yeni bir savaş ve yıkım süreciyle karşı karşıya getirdiğini" öne sürdü.
Harekatın, uluslararası hukuka aykırı ve meşru, vicdani, insani olmadığını savunan Buldan, "Terörle mücadele söylemi ile bu işgal girişimini meşrulaştırmaya çalışıyorlar ancak biz biliyoruz ki sizin tarih boyunca yaptığınız Kürtlerle mücadeledir. Amacının işgal girişimi değilse dilinizdeki 'fetih' nedir. Nereye, kimin topraklarını fethetmeye gidiyorsunuz? Kimi, kimin yurdundan kovuyorsunuz?" diye konuştu.
Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin başlattığı operasyon Kürt halkının ve diğer halkların geliştirdiği demokratik yaşam iradesine, demokratik yönetime, barışa, umuda saldırıdır. 'Bize rağmen siz demokratik bir yönetim' kuramazsınız denilmektedir. Dertleri Kürtlerin kazanımlarıdır. Bu iktidar bütün politikasını Kürt karşıtlığına, Kürtlerin demokratik kazanımlarını berhava etme üzerine kurulmuştur. Aynı zihniyeti biz sınırın bu tarafında kayyum darbesinde de bir kez daha gördük."
HDP'li belediye başkanlarına yönelik dün gece operasyon yapıldığını ve bazı belediye başkanlarının gözaltına alındığını belirten Buldan, "Bu gözaltılar Kürt halkının iradesine bir saldırıdır." dedi.
Buldan, "Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Kürtler bizim düşmanımız değil. Biz Kürtlerle savaşmıyoruz" denilmesine rağmen, "Kürtlerle savaşıldığını" ileri sürdü. Barış Pınarı Harekatı'nın bir amacının da kuzey Suriye'deki demografik yapıyı değiştirmek ve "Kürtleri kendi topraklarından silmek" olduğunu savunan Buldan, "Kürtler, yüzyıllardır yaşadığı o toprakları asla terk etmeyecek, size teslim etmeyecektir." ifadesini kullandı.
Yaşananların aynı zamanda iç siyasi boyutunun da olduğunu vurgulayan Buldan, şunları söyledi:
"Türkiye derin ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal krizler yaşıyor. Bir yönetim krizi var. Ülke tek adam rejimi ile uçuruma doğru sürükleniyor. İçerideki krizin üzerini örtmek için savaşa ihtiyaç duydular. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde kaybettiler. İktidardan gideceklerine dair toplumdaki umut ve cesaret arttı. Demokratik ittifak ile iktidarın değiştirilebileceği görüldü. AKP'nin Suriye savaşındaki ısrarının bir nedeni de budur. Hedefleri, kendi içindeki çözülmeyi durdurmak, iktidarını ayakta tutabilmek, demokrasi ittifakını akamete uğratmaktır."
AK Parti'nin içeride ve dışarıda giderek yalnızlaştığını ileri süren Buldan, Barış Pınarı Harekatı'na neredeyse bütün dünyanın karşı çıktığına dikkati çekti. Buldan, Barış Pınarı Harekatı ile DEAŞ'ın kendine yeniden alan açarak toparlanacağını dile getirdi.
Türkiye'nin en büyük birliğini kurma zamanının geldiğini ve bunun da "barış ittifakı" olduğunun altını çizen Buldan, "Halkların ortak geleceğine ve barışa inanan, savaş istemeyen herkesi barış ittifakına davet ediyoruz. Bugün, bu salonda çok değerli partilerin, demokratik kurum ve kuruluşların temsilcileri var. Barışa ses vermek için buradalar. Varsın onlar tezkere ittifakı kursun, barış ittifakı da bu Meclisin çatısı altındadır." diye konuştu.
Pervin Buldan, Suriye'nin geleceğiyle ilgili karar verecek olanın, Suriye halkları ve onların demokratik iradesini yansıtan kurumlar olduğunu savundu.