Alınan kararda, "Meclis Grubumuz ve Merkez Yürütme Kurulumuz ile birlikte yaptığımız tartışmalar sonucunda, demokratik siyaset tarihimizin bu en kapsamlı ve karanlık saldırısı karşısında, yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik" denildi.
HDP Merkez Kurulu, eş başkanlar ile birlikte milletvekillerinin tutuklanmasının ardından parti yönetiminin aldığı kararı açıkladı. Kararda 4 Kasım günü Diyarbakır'da yapılan bombalı saldırı kınandı.
Açıklamada tutuklanan milletvekilleri anımsatılarak şöyle denildi:
"4 Kasım günü ve öncesinde rehin alınmış olan Eş Genel Başkanlarımızı, vekillerimizi ve bütün seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızı ve yöneticilerimizi saygıyla selamlıyoruz. Onların onurlu ve dik duruşlarının, biat etmez ve boyun eğmez tutumlarının arkasındayız. Baskı, zulüm, yok sayma ve faşizm karşısındaki duruşları Kürt halkı başta olmak üzere bütün Türkiye halklarına büyük bir moral kaynağı olmuş, mücadele azmini ve kararlılığını perçinlemektedir. Önce milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran, daha sonra 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak değerlendirip OHAL ve KHK'lerle ülkeyi yöneten ve kendi darbesini sürdüren Erdoğan-AKP iktidarı, Meclis'i de işlevsizleştirerek Türkiye'yi bir 'Kayyum Cumhuriyeti' haline getirmektedir. Son olarak halkın tercihlerine ve iradesine zerre kadar saygı duymadığını, Eş Genel Başkanlarımız dahil 9 vekil arkadaşımızı tutuklayarak açıkça göstermektedir. Ankara'da Genel Merkez binamızın abluka altına alınması, parti yöneticilerimizin ve üyelerimizin içeriye girişinin halen engelleniyor olması da demokratik siyasete bakışlarını ortaya koymaktadır."
"MECLİS FAALİYETLERİNİ DURDURDUK"
HDP açıklamada Meclis faaliyetlerini durdurma kararını aldıklarını belirterek şöyle dedi:
"Meclis Grubumuz ve Merkez Yürütme Kurulumuz ile birlikte yaptığımız tartışmalar sonucunda, demokratik siyaset tarihimizin bu en kapsamlı ve karanlık saldırısı karşısında, yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik. Önümüzdeki günlerde ev ev, mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, il il dolaşarak halkımızın şikayet ve önerilerini dinleyeceğiz. Bileşenlerimizle, bütün ittifak güçlerimizle, kurum ve kuruluşlarımızla, demokrasi, barış ve emek güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın, gençlik, çevre ve ekoloji hareketleriyle tartışarak önerilerini alacağız. Tüm bu istişarelerin sonunda, yapılan önerileri değerlendirerek sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Sadece paylaşmakla kalmayacak, ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacağız. 'Kayyum Cumhuriyeti' karşısında 'Demokratik Cumhuriyet' mücadelesini büyüteceğiz."
Yapılanlar karşısında "dik duracaklarını ve kazanacaklarını" vurgulayan HDP yönetimi şöyle devam etti:
"Türkiye demokrasi, emek ve barış güçlerine, Erdoğan-AKP iktidarının baskılarından ve adaletsizliklerinden bunalan vicdan sahibi tüm yurttaşlarımıza, sesleniyoruz: Çağrımız sadece HDP'yle dayanışma çağrısı değildir. Çağrımız özgürlük, eşitlik, demokratik laiklik ve adalet için çaba harcayanlara ve bu özlemler için bedel ödeyenlere birlikte ve ortak mücadele çağrısıdır. Biliyoruz ki, ortak özlemlerimizin toplumsal meşruiyeti ve haklılığı son derece yüksektir. O nedenle demokratik siyasete ve demokratik muhalefete, Türkiye'nin farklı halklarının, inançlarının, kültürlerinin ve kadın özgürlük hareketinin demokratik kazanımlarına yönelen 4 Kasım darbesi karşısında mücadelemizi bütün demokrasi ve barış güçleri ile birlikte geliştirme kararlılığındayız."
(ANKA)