HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, hayvanların kasten veya taksirle öldürülmesi, işkence ve kötü muamelede bulunulması ve neslinin yok edilmesi suçlarına hapis cezası verilmesini öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
Paylan'ın TBMM Başkanlığına sunduğu teklif, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapıyor.
Teklifle, TCK'da yer alan ve sahipli hayvanların bakımlarını sağlayan kişilerin birer malı veya nesnesi olduğunu ima eden maddeler yürürlükten kaldırılıyor.
Teklife göre, TCK'nin "Çevreye Karşı Suçlar" başlığı "Hayvanlara ve Çevreye Karşı Suçlar" şeklinde değiştiriliyor.
Buna göre, sahipli veya sahipsiz hayvanları kasten öldüren kişiler üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Sahipli veya sahipsiz hayvanların ölümüne, yaralanmasına, kalıcı olarak beden bütünlüğünün bozulmasına taksirle neden olan kişilere dört aydan üç yıla kadar hapis cezası verilecek.
Sahipli veya sahipsiz hayvanlara kasten kötü muamelede bulunan, hayvanlar üzerinde deney yapan, hayvanları döven, birbirleriyle dövüştüren, aç veya susuz bırakan, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakan, zarar verme kastıyla bakımlarını ihmal eden, fiziksel ve psikolojik acı çektiren, hayvanları gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan, sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça havyanlara zor kullanarak yem yediren, zarar veren, alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan maddeler veren kişi dört aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Hayvanlara işkence ve tecavüz eden hayvanları zehirleyen veya zehirli yiyecek yediren ve hayvanlar üzerinde deney yapan kişi iki yıl bir aydan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Teklife göre, bir hayvanın neslini yok edecek müdahalede kasten bulunanlar beş yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Hayvanlara karşı suçların kamu görevlileri tarafından işlenmesi halinde soruşturma izni aranmadan kanunda belirtilen suçlar bir kat arttırılarak uygulanacak.
Teklife göre, ev hayvanlarını üreten veya ona bakan kişi, hayvanın haklarına, sağlığına her türlü ihtiyacına uygun olarak barındırmakla yükümlü olacak.
Özel mülkünde evcil hayvan besleyen kişi, bu hayvanlara, etolojisine uygun bir şekilde bakmak, beslemek, haklarına saygı göstermek ve gözetmekle yükümlü olup, her türlü ihtiyacını karşılamak zorunda olacak. Hayvana bakan kişi, hayvanların sağlığını, refahını riske atacak, haklarını ihlal edecek veya havyanların kötü etkilenmesine sebebiyet verecek her türlü uygulama ve davranıştan kaçınmayı kabul etmiş sayılacak. Evlerde yaşayan ev hayvanlarının tür ve sayısına hiçbir şekilde kısıtlama getirilemeyecek.
Teklife göre, hayvanlar üzerinde tıbbi ya da bilimsel amaçlı deneyler dahil olmak üzere herhangi bir gerekçeyle deney yapılamayacak.
Ev hayvanı satış yeri olarak ruhsatlandırılmış işletmelerde hayvan ticareti yapılamayacak.
Hayvanların ticari amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması izne tabi olacak. Hayvanlar; acı, eziyet ya da zarar görecek şekilde film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamayacak. Deney hayvanlarının ithalatı ve ihracatı yasak olacak.
Teklifle, hayvanat bahçesi veya her ne ad altında olursa olsun teşhir amaçlı olarak hayvanların kapalı biçimde tutulduğu tesislerin kurulması yasaklanıyor.
- Gerekçeden
Kanun teklifinin gerekçesinde 2004 yılından bu yana yürürlükte olan Hayvanları Koruma Kanunu'nun, hayvanlara yönelik yapılan ilk düzenleme olması nedeniyle önemli olduğu ancak yürürlüğe girdiği günden bu yana hayvanlara yönelik şiddet, istismar ve yaşam hakkı ihlallerinde yeterli ve etkili korumayı sağlamadığı savunuldu.
Gerekçede, "Hayvanları Koruma Kanunu, hayvan değil insan odaklı, hak değil 'koruma-merhamet' temelli bir yaklaşım getirmektedir. Hayvanlar korunması gereken varlıklar olarak tanınmakta, bununla birlikte hayvanlara yönelik kötü muamele, istismar, şiddet eylemleri suç değil, 'kabahat' olarak tanımlanmaktadır. Oysa ki hayvanlara yönelik her türlü şiddet 'hal ihlali' ve dolayısıyla suç olarak kabul edilmelidir." denildi.