Hdp’Li Baluken: Rize’Deki Açıklama Saray Darbesinin Itirafı

Işıl ARSLAN-Faruk KAHRAMAN/BURSA, Atalay Salonu'nda düzenlenen 'Bursa Barışı Konuşuyor' adı verilen toplantı öncesi HDP İl Binası'nda Bursa Milletvekili Asiye Kolçak ve İl Başkanı Yüksel Akgün ile basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkan Vekili Baluken, gündemdeki konuları değerlendirdi. Cenazelerin kalktığı, her gün genç bedenlerin toprağa verildiği, annelerin ağladığı çok ağır bir siyasi tablo ile karşı karşıya kalındığını belirten Baluken, şöyle dedi:
"Bu dönemde savaş sürecinden rahatsız olan tüm kesimlerin bir araya gelerek, yapmış olduğu bütün çalışmaları Bursa halkıyla paylaşmak istedik. Topyekun bir savaş konseptiyle karşı karşıyayız. Bir topyekun barış direnişi partimiz tarafından Türkiye’nin dört bir tarafında, çok örgütlü bir şekilde hayata geçirilmiş durumda. Bugünkü ziyaretimizi Bursa’ya bu amaçla yaptık. Bursa’dan çok güçlü barış mesajlarını iletmeye çalışacağız."
Topyekun savaş konseptinin 30 Ekim 2014 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu ile beraber hayata geçirildiğini öne süren Baluken, o tarihte yapılan toplantının 10.5 saat sürerek, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun Milli Güvenlik Kurulu toplantısı olduğunu ifade etti.
İdris Baluken, o dönemde 'Çözüm sürecini' boşa çıkarmaya çalışan söylemlerin hükümet ve devlet yetkilileri tarafından dillendirilmeye ve bu konuda hükümetin farklı bir arayış içerisinde olduğunu bütün halklara hissettirmeye yönelik adeta bir psikolojik kampanya başlatıldığını iddia etti. Baluken, şöyle konuştu:
"Dönüp baktığımızda, ‘Çözüm yoktur. Taraf yoktur. Masa yoktur. Mutabakat yoktur. İzleme heyeti yanlıştır. Kürt sorunu yoktur’ söylemlerinin tamamının tesadüfi kullanılmış cümleler değil, Milli Güvenlik Kurulu’nda alınmış olan bu topyekun savaş konseptini hayata geçirmek için bilinçli olarak devreye konmuş olan politikaların birer işareti olarak değerlendirildiğini çok rahatlıkla ifade edebiliriz. Seçim öncesinde adeta topyekun savaş konseptinin fragmanını izledik. 7 Haziran seçimi ile beraber AKP hükümeti çok kanlı bir savaş filmini Milli Güvenlik Kurulu’nda senaryosu hazırlanmış bir şekilde şu an da bütün ülkemizin, bütün halklarımızın gündemine getirmiş durumdadır."
"SARAY DARBESİ VE TOPYEKUN SAVAŞ KONSEPTİNE MECBUR VE MAHKUM DEĞİLİZ"
HDP olarak 7 Haziran’dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi sürece müdahalede bulunduğunu ve bunu da bir darbe, vesayet anlayışı olarak tanımladıklarını söyleyen İdris Baluken, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rize’de yapmış olduğu açıklama, açık bir şekilde 'Saray darbesinin itirafı' niteliğindedir. Türkiye’de fiili olarak yönetiminin değiştiğini, 7 Haziran seçiminde ortaya çıkan iradeyi esas almadığını söylemek, bu konuda bu fiili darbe sürecini meşrulaştıracak anayasal bir takım düzenlemeleri talep etmek, 8 Haziran’dan itibaren HDP’nin söylemiş olduğu ‘saray darbesi’ söyleminin ne kadar haklı olduğunu üzülerek belirtiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu 'Saray darbesini' topyekun bir tavsiye konseptiyle beraber, çatışma, kaos ve savaş gündemi üzerinden belli ki şimdi, Türkiye halklarına dayatmaya çalışmaktadır. 7 Haziran’da halktan alamadığı onayı, savaş, çatışma, kaos, kan, korkuyla yeniden halklarımızın önüne getirme ve zorla kendi darbe pratiğini meşrulaştırma arayışı içerisindedir. Bütün darbeciler, darbeyi yaptıktan sonra kendi pozisyonlarını meşrulaştırmak için fiili olarak bir anayasal düzenleme isterler. Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşma itibariyle darbenin yarım kalan olan, anayasal meşruiyet ayağını da hayata geçirmek isteğini ve böylesi bir planlama içerisinde olduğunu açık bir şekilde bütün Türkiye kamuoyuna göstermiştir. Bunun kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Ne bu saray darbesine mecburuz, mahkumuz, ne de bize dayatılan topyekun bu tavsiye, savaş konseptine mecbur ve mahkum değiliz."
HDP'li Baluken, "Ülke üzerinde hiçbir operasyona, ameliyata izin vermem" diyen bir kişi ve onun temsil ettiği anlayışın bugün ülkeyi ameliyat masasına yatırdığını, hükümetin ‘İŞİD kılıfı’ adı altında HDP, devrimci, demokratik dinamiklere yönelik tamamen sindirme operasyonu başlattığını iddia etti. Milletvekili İdris Baluken, "Kandil’e yönelik yapılan hava operasyonları da İŞİD barbar çetesini rahatlatma operasyonlarıdır. Kobani, Rojava’da sıkışan İŞİD çetesinin rahatlamaya ihtiyacı vardı" dedi.