HDP'Lİ IRMAK: ÖZERK YÖNETİMDE ROJAVA KANTONLARI İNCELENMEYE ALINABİLİR

- HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, Türkiye'de artık idari bir reformun gündeme oturması, çözüm önerileri, çözüm modellerinin tartışılmaya başlanmasının gerektiğini belirterek, "Rojava'daki kanton yapılanması bir örnektir, bunlar incelenebilir. Buna benzer statünün belirlenmesi ve nasıl bir statü sağlanacak. Yani Kürtler için nasıl bir özerk yönetim düşünülebilir. Türkiye'nin diğer bölgeleri için özerk yapılanmaması oluşturulabilir bunlar henüz tartışma konusu bile yapılmamıştır. Önerilerimiz bunun yani Rojava kantonlarının incelemeye alınmasıdır. Burada ben son derece demokratik bir yapı görüyorum" dedi. HDP'nin Şırnak 1'inci Olağan Kongresi'ne katılan HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak, zaman zaman tıkanıklıklar ve sıkıntılar yaşansa da ilerleyen bir süreç olduğunu belirterek, süreci olumlu bulduklarını söyledi. Hükümetin bu konudaki devam etme iradesinin pozitif olduğunu belirten Irmak, şöyle dedi: "Zaman zaman süreci sıkıntıya sokan kimi gelişmeler oluyor ve bunlar günlük açıklamalara yansıyor olabilir, ama genel hatlarıyla esasa bakıldığında bir iradi duruş sergilendiğini görmek mümkündür. Hükümetin de bu konuda aynı tavrı sergilemesi ve aynı ahenk içerisinde yürümesi gerekiyor. Bu görüşmeler ve heyetin genişlemesi konusunu olumlu buluyoruz, ancak şunu belirtmek lazım; Süreç başlayalı 1,5 yılı geçti ancak şu ana kadar yürüttüğümüz tartışmalar teknik tartışmalardır. Yani müzakere sürecinin başlayabilmesi için gerekli koşulların hazırlanmasına yönelik tartışmalardır. Hala olayın etrafında dönen bir tutum sergileniyor, esasa ilişkin henüz biz bir şey tartışmadık. Türkiye kamuoyu hazırlanıyor olabilir. Ama buna ilişkin esasa ilişkin bir tartışma olmamıştır. Anayasal bir değişiklik gündeme geldi fakat bu da askıya alındı. Kürtlerin esasta çözüme ilişkin perspektifi nedir? Kürt sorunun çözümüne yönelik Türkiye devletinin perspektifi nedir? Bu sorunu hangi çerçevede çözmek istiyor kamuoyu bundan habersizdir. Bunlar henüz tartışma konusu edilmedi. Kürtler birkaç yasal düzenlemeyle bu sorunun çözüleceğine inanmıyor. Bu çözüm, çözüm olmayacaktır. Kürtlerin statüsel bir planlamaya kavuşması gerekiyor. Biz demokratik özerk bir yapılanmanın bütün Türkiye için çözüm olabileceğini düşünüyoruz. Hükümet bazı düzenlemeler yapmaya çalıştı, Avrupa özerklik şartı vb tartışmalar gündeme geldi ama bunlar yeterli değil. Bunlar yerel yönetimler için söz konusu olabilir. Ama bir sorunun kapsayıcı çözümü için Avrupa özerklik şartı yeterli değildir." Irmak, Türkiye'de artık idari bir reformun gündeme oturması gerektiğini ve çözüm önerileri, çözüm modellerinin tartışılmaya başlanmasının lazım olduğunu belirterek, "Türkiye devleti yetkilileri sürekli milli bir çözümden bahsediyorlar dolayısıyla milli bir model de olabilir. Kürt sorununun çözüm modeli nasıl olacak? Türkiye modeli nasıl olacak? Bunun tartışmasına başlamadık henüz. Rojava'daki kanton yapılanması bir örnektir bunlar incelenebilir. Buna benzer statünün belirlenmesi ve nasıl bir statü sağlanacak. Yani Kürtler için nasıl bir özerk yönetim düşünülebilir. Türkiye'nin diğer bölgeleri için özerk yapılanmaması oluşturulabilir bunlar henüz tartışma konusu bile yapılmamıştır. Önerilerimiz bunun yani Rojava kantonlarının incelemeye alınmasıdır. Burada ben son derece demokratik bir yapı görüyorum. Ciziri, Afrin ve Kobani kantonlarında böyledir yapı. Çünkü bu topraklar çok renkli çok dinli, çok dilli, çok etnik yapılı bir yapılanma buna cevap verilebilecek ve ancak böyle olabilir. Daha özerk yerinden yönetim ve bütün kimliklerin kendi bulabilecek yönetim biçimleri söz konusu olabilir. Bunlar yine genel anlamda merkezi hükümete bir biçimde bağlı olur. Dış ilişkileri ve benzeri ama iç çalışmalarında kendi meclisleri olur, kendi meclislerinde karalar alırlar. Her yapı, her etnik grup, her dini kesim, kendi kendisiyle ilgili kararlı alır. Bu kararlar tabi ki parçalanma ve bölünme üzerinde değil, tamamen daha fazla birleşme üzerindedir. Merkezi hükümetin gücünü artıran bir yapılanmadır bunlar. Tartışma konusu yapılabilir. Yine Kobani'de biliyordunuz Suruç ve Kobani arasındaki ilişki böyle bir ilişkidir. Bu sınırlar yıllarca insanları böldü, aileleri böldü artık biliyorsunuz film konusu yapıldı. Bunlarında artık tartışılması gerekiyor" dedi. KÜRT SORUNU ULUSLARARASI DÜZLEMDE TARTIŞILMALI HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, Kürt sorununun sadece Türkiye'de süregelen bir sorun olmadığını savunarak, "Çözümünü de elbette Türkiye ile sınırlı kalacak çözüm olmayacaktır. Çünkü Kürt sorunu artık bölgesel bir sorundur. Ve bölgesel çözümleri gerektirir. Hatta Kürt sorunu artık uluslararası bir düzlemde tartışılması gerekir. 1920'lerde Sykes- picot diye bir antlaşma imzalandı ve bu antlaşmalarla halklar birbirinden ayrıldı. Halkların aileleri birbirinden ayrıldı, suni sınırlar çizildi ve bu suni sınırlar tam yüz yıl halklar arasında aileler arasında derin travmalara neden oldu. Biz artık dünyada bu sınırların yavaş yavaş kalktığını görüyoruz. Örneğin Avrupa'da hiçbir ülke arasında sınır yoktur. Ama ülkelerin sınırları var elbette yani kendi ulusal sınırları var, gümrükleri var. Yapılanmaları buna göredir. Biz Türkiye'de de böyle bir yöntem izleyebiliriz. Yani Bürüksel hattı, Brüksel sınırları dediğimizde Türkiye içinde de ya da Kürdistan'ın diğer bölgeleri için de tartışmaya değerdir, tartışılabilir. Sınırlar yani bu şekilde daha farklı bir şekilde ele alınırsa o kültürel bağı koparmayacak ekonomik bağı bir biçime dönüşürse ben çözümün daha kalıcı daha kapsayıcı gündeme gelebilmeğine düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Irmak, tarihi bakıldığında Misak-ı Milli sınırlar denilen sınırların var olduğunu belirterek, "Misak-ı Milli sınırları Musul eyaletini alır ve Musul eyaleti biliyorsunuz o dönemde Osmanlı toprakları içerisindedir. Fakat kimi şeylerden kaynaklı Musul bırakılır İngilizlere vs. Bugün Musul eyaleti ve Misak-ı Milli sınırlarına baktığımızda neredeyse Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Kürdistan toprakları dediğimiz ya da Kürtlerle beraber Kürdistani halkların Asuri, Süryani, Gerdaniler, Ermeniler, Araplar, Türkmenler şimdi ortak yaşadığı toprakları ifade ediyor. Dolayısıyla burada Misak-ı Milli'yi bile eğer güncellersek biz yine Brüksel sınır mantığını esas alabiliriz ve halklar arasındaki kaynaşmayı daha farklı bir noktaya çekebiliriz. Bunlar artık bence Türkiye'de tartışılması gereken şeylerdir ve sorunun esas tartışılmasına yönelik konulardır. Yoksa diğer şeyler olması gerekendir. Elbette ki biz böyle yol alırız. Ama bununla birlikte artık sorunun esastan tartışılmasını zamanı geldi" diye konuştu.