HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 20 Mayıs'ta olağanüstü kongre yaparak parti üyeliği düşürülen Yüksekdağ'ın yerine eşbaşkan seçileceğini söyledi. Baydemir, HDP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, HDP Merkez Yürütme Kurulu ve Meclis grubu olarak hafta sonunda İstanbul'da istişareler yaptıklarını belirterek, "Bu istişarelerde aldığımız karara göre, 20 Mayıs'ta zorunlu nedenlerden dolayı olağanüstü genel kurul yapacağız" dedi.
HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ halen cezaevinde bulunuyor. Yüksekdağ'ın milletvekilliği ve akabinde parti üyeliği Şubat ayında düşürülmüştü. Bu nedenle HDP olağanüstü genel kurulda Yüksekdağ'ın yerine yeni bir eşbaşkan seçecek.
Baydemir, "20 Mayıs kongresi hukuki zorunluluktan kaynaklanan bir kongredir. HDP eğer olağanüstü kongreye gitmezse ve hukukun gereğini yerine getirmezse çok daha fazla saldırıya maruz kalacaktır. Bu nedenle Yüksekdağ'ın da talebiyle bu kongre kararı alındı" dedi.
DEMİRTAŞ'IN İTTİFAK ÇAĞRISI
Bu arada Edirne cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş'ın yaptığı ittifak çağrısını da soru üzerine değerlendiren Baydemir, şunları kaydetti:
"Demirtaş'ın çağrısının A'dan Z'ye arkasındayız, eşitlik özgürlük ve adaletin tesisi şartıyla HDP kapısını herkese açmıştır. Referandumun ortaya çıkardığı siyasi haritada büyük öğretiler vardır. Bize düşen 'evet' ve 'hayır' diyenleri ortak paydada birleştirecek, ortak bir anayasa, ortak bir umut inşa edebilmektir."
Demirtaş, 2019 cumhurbaşkanı seçimi öncesinde "demokrasi" ortak paydasında yeni ittifak olasılıklarının şekillenebileceğini söyleyerek, parti olarak ilkesel duruşlarını koruyacaklarını ancak demokratik çözümler adına ilkesel ittifaklara da açık olacaklarını kaydetmişti.
"Siyaset; husumet ve hamaset değildir" diyen Baydemir, hükümetin Suriye'deki "yanlış" politikasından dönmesinin içerde ve dışarıda çatışma politikasından vazgeçmenin bir 'hayır kapısı' aralayabileceğini kaydetti.
Baydemir bu çerçevede parti olarak geniş kesimleri kucaklayacak bir 'demokrasi çağrısı' hazırlamakta olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çatışmasız ve savaşsız bir sürecin başlatılması için herkese rol ve görev düşmektedir. HDP bu sorumluluktan kaçınmayacaktır. Bir çözüm planı ortaya konulmalıdır. Bu plan Türkiye'de iç barışın sağlanmasına çok önemli bir katkı sunacaktır. Hükümet Suriye politikasında ateşe benzin döken yaklaşımından vazgeçmelidir. Kürt halkının Suriye'deki iradesi tanınmalıdır. Bu içeride de barışı sağlayacaktır."