Emekli memur Ali Acar, 2019 yılında özel bir kurumda rehberlik öğretmeni olan Nuray F. ile internet üzerinden tanıştı. Acar, iddiaya göre, engelli oğlundan bahsedip, iş bulmak için için Nuray F. ile samimiyetini arttırdı. Nuray F.'nin özel eğitim merkezi kuracağını söylemesi üzerine Acar, emekli ikramiyesiyle ortak olmak istedi. Acar, aynı yıl içerisinde eğitim merkezinin kurulum aşamasında belirli aralıklarla Nuray F.’ye toplam 115 bin lira verdiğini iddia etti. Nuray F. merkezi açtı, ancak Acar'ın oğlunu işe almadı ve herhangi bir ödeme de yapmadı.
Bunun üzerine Ali Acar, ortaklıktan ayrılmak istediğini belirtip Nuray F.'den parasını istedi. Nuray F. ise iddiaya göre 3 ay sonra ödeme yapacağını söyledi. Bu arada Nuray F., eğitim merkezini, arkadaşı olduğu öğrenilen G.E.'ye devretti. Aradan geçen 6 aya rağmen herhangi bir ödeme almayan Acar, merkez kurulmadan Nuray F.'den imzalı olarak aldığı açık seneti avukatına vererek icra takibi başlattı. Bunun üzerine Acar'ı Nuray F.'nin dostu olduğunu söyleyen H.B. arayarak tehdit etmeye başladı.
Sarıçam ilçesinde ikamet eden Acar'a bir süre sonra Yüreğir ilçesinde bir ikamet gösterilerek belirli aralıklarla usulsüz beyanla toplam 650 bin liralık icra gönderildi. Hukuki süreç başlatan Ali Acar, 450 bin lira borçtan kurtuldu ancak 200 bin liralık borcu için dava sürüyor.
Nuray F. ile ortaklık için para alışverişi yaptığını söyleyen Ali Acar, "Ortak olmak için emekli ikramiyem olan 115 bin lirayı okulun hazırlık döneminde bu kişilere verdim. Parayı verdikten sonra okuldaki ortaklık işim olmadı. Hatta engelli oğlumu işe alacaklarını söylediler. Oğlumu da işe almadılar. Daha sonra bu kişilerle görüşüp verdiğim parayı geri isteyip her şeyden vazgeçeceğimi söyledim. 3-4 ay bekledikten sonra parayı ödemedikleri için elimdeki senedi icraya verdim" diye konuştu.
Mahkeme tarihine yakın bir zamanda verdiği parayı geri vereceklerini söyledikleri için anlaşmaya gittiğini kaydeden Acar, şöyle konuştu:
"Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir okul olduğu için 'kötü bir şey olmaz' düşüncesiyle okula gittim. İçeriye girdiğimde aşağıya indim. İner inmez beraber yaşadığı kişi arkamdan vurarak beni içeri alıp kapıyı kilitledi. Kafama silah dayayarak zorla açık senet imzalatıp telefonuma kimliğime el koydular. Bana gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti örnek vererek, ‘Kaşıkçı elçiliğe sağ salim girdi ama cesedi dahi bulunmadı. Seni aynı o şekilde ördürürüz. Bu senedi ya imzalayacaksın ya da öleceksin’ dediler. Ben de korkumdan onların borcu olmadığına dair senedi imzaladım. Telefonumdan kendilerine benim borçlarımı aldığıma dair mesaj attılar."
Nuray F.’nin kız kardeşi Fadime Özsu (56), ablasının yanına gelerek özel rehabilitasyon merkezi açacağını söylemesi üzerine ortak olamaya karar verdiğini belirtti. Özsu, "50 yaşındayım ama kız kardeşimi tanıyamamışım. 50 gram altınımı kız kardeşime verdim. Bana okuldan sana pay vereceğini söyledi. Ben de kız kardeşim olduğu için güvenip verdim. İlerleyen zamanda pay vermedikleri için sorduk. Daha sonra araştırdık ki bizi ve bizim gibi çok kişiyi dolandırmış. Bizi dolandırdıktan sonra şikayet etmeye gittiğimde diğer dolandırdıklarını görünce ben utanıyorum’’ ifadelerini kullandı.
DHA