İSTANBUL (AA) - MERVE YILDIRIM - Motosikletiyle çıktığı dünya turu sırasında yakalandığı meme kanserini yenerek yoluna devam eden Gülçin Söğüt, kanserle ilgili farkındalık yaratmak için şimdi de Türkiye turuna çıktı.
İstanbul'da yaşayan ve finans sektöründe çalışan Sögüt, annesinin ani ölümünden sonra 13 yaşından beri kurduğu hayalini gerçekleştirmek için istifa ederek, küçük bir sırt çantasıyla dünya turuna çıktı.
Motosikletiyle dünyayı gezmek için yola çıkan Sögüt, turuna Latin Amerika'dan başladı. Üç yıl burada kalan Söğüt, Endonezya gezisi sırasında Hollandalı Ferry Schouten ile tanışıp, evlendi.
Farklı kültürler ve insanlar tanıma hayaliyle 55 ülke ve 70 bin kilometre yol kat eden Sögüt, mola vermek için İstanbul'a döndüğünde yaptırdığı check-up sonucunda kanser olduğunu öğrendi.
Söğüt, erken tanı ve eşi Ferry Schouten'in desteğiyle yaklaşık 13 ay boyunca mücadele ettiği kanseri yenmeyi başardı.
Bu başarısının diğer hastalara örnek olması için harekete geçen Söğüt, kanserle ilgili farkındalık oluşturmak için "Erken Fark Et Sen Kazan" sloganıyla Türkiye turuna çıktı.
- "Sırt çantasıyla dünyayı gezmek için yola çıktım"
Projesiyle ilgili AA muhabirine bilgi veren Söğüt, bir bankada üst düzey yöneticiyken hayallerinin peşinden gitmeye karar vererek, motosikletiyle dünya turuna çıktığını söyledi.
Söğüt, 13 yaşından beri bu hayali kurduğunu belirterek, "İzlediğim bir filmden etkilenerek, dünyayı motosikletle gezmeye karar verdim. Bu hayalimin gerçekleşmesi çok zaman aldı. Konfor alanından bir türlü çıkamadım, beyaz yakayı bir türlü atamadım. 6 yıl önce aniden annemi kaybettim. Onun üzerine bir kez daha anladım ki hayat çok kısa, 10 dakika sonra ne olacağını bilmiyoruz. O yüzden her şeyi bir kenara bırakıp, babamın da onayını alarak, bir sırt çantasıyla dünyayı gezmek için yola çıktım." diye konuştu.
Latin Amerika'dan başladığı dünya turu sırasında ilk haftalar çok zorlandığını anlatan Söğüt, fakat pes etmeyip, burada 3 yıl kalmayı başardığını kaydetti.
Yolculuğu sırasında birçok farklı olayla karşılaştığını dile getiren Söğüt, "Yolculuk sırasında maceralar yaşayıp, güzel insanlarla tanışıyorsunuz. En güzel olan şey de dünyanın her yerinde hala iyi insanları bulabilmek. Fakir ya da zengin olmaları değil insan olmaları, güzel kalpleri olması önemli. Bunları görmek harika bir duygu." dedi.
- "Herkes farkındalık yaratmak için bir şeyler yapmalı"
Eşiyle tanışıp evlenmelerinin de ilginç bir hikayesi olduğunu aktaran Söğüt, şöyle konuştu:
"Eşim Ferry ile Endonezya'da tanıştık. Evlendikten sonra bizim Hollanda'ya yerleşmemizi istedi. Ancak benim dünya turuna devam etmek konusunda kararlı olduğu görünce o da bu ısrarından vazgeçti. Sanırım motosiklet sürme konusunda içindeki canavarı çıkarttım. Motosikletle ilk 4 ay Avrupa’yı gezdik, sonrasında da Afrika'ya gittik. Orada yaklaşık 2 yıl kaldık. Bu süreçte bazı zorluklar yaşasak da her şey çok güzeldi. Sudan'dan Mısır'a geçerken vize sorunu yaşayınca mecburen Türkiye'ye döndük. Bu sırada meme kanseri olduğumu öğrendim. İstanbul'da tedavi ve kemoterapi sürecini hızlı bir şekilde başlattık. Ailemizde her türlü hastalık var ama kanser yok. O yüzden meme kanserinin başıma gelebileceğini hiç düşünmedim. Başlangıçta, bir süre sonra tura devam etmeyi planlıyorduk. Ancak öyle olmadı, ameliyatta doktorların lenf modülleri bulması, lenflerin alınması bize kemoterapinin gerektiğini söylüyordu. Bir taraftan da çocuk istiyorduk, böyle bir süreçte kanserle karşılaşmamız hakikaten sancılı günler yaşattı. Eşimin ve babamın desteğiyle çabuk toparlandım. Biz meme kanseri haberini ilk aldığımız zaman hakikaten çok şaşırmıştık. Sonra Ferry'ye 'Bunun başıma gelmiş olmasının bir nedeni olmalı, bizim bir şey yapmamız lazım.' dedim."
"Ben kansermişim" diye ağlamak yerine kanserle ilgili bir farkındalık yaratmak için neler yapabilir sorusunu kendine yönelttiğini anlatan Söğüt, "Meme kanseri dünyada görülen ikinci büyük kanser, kadınların baş belası, ileri seviyelerde çok büyük sıkıntı yaratabiliyor. Erken fark edildiğinde burnundan et beni aldırmak kadar basit ama biz bunu bilmiyoruz. Bu bilinci topluma yaymak için 'Erken Fark Et Sen Kazan' diyerek yola çıktık. Bir hayata dokunabilirsen zincirleme birçok hayata dokunabileceğine inanarak yola çıktık. Türkiye'de kaç tane şehre gittiğimizi bilmiyorum. Gittiğimiz her şehirde ve köyde insanlara meme kanserini anlattık. Biz kanser haberi almaya çekiniyoruz. 'Eyvah ya mememi kaybedersem ya eşim beni terk ederse' diye endişeleniyoruz. Tüm kadınlara sesleniyorum; 40 yaşında mamografi çektirin, ailenizde varsa erken yaşlarda bir doktorla konuşun ne yapabileceğinizi öğrenmeye çalışın. Benim yaşadıklarımı yaşamayın. Birbirimizi uyarmalıyız, herkesin bu konuda farkındalık yaratmak için bir şeyler yapmasını istiyorum, umarım sesimi duyurabilirim." ifadelerini kullandı.