Dünyada 400 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 3 milyon kişi Hepatit B virüsü taşıyor. Tedavi için ise yılda 140 milyon lira harcanıyor.
Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, Türkiye’de 1 yılda hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon lira harcandığını, bu nedenle erken tanının önemli olduğunu söyledi. Hepatit B virüsünün karaciğer yetmezliğine ve karaciğer kanserine yol açtığını, Türkiye'de, Avrupa ülkelerinden daha fazla hepatit B hastası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çakaloğlu, “Ülkemizde çocuklara, adolesanlara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması, genç nüfusta HBV infeksiyonunu azalttı. Asıl sorun tanı konulamamış siroz veya karaciğer kanseri gibi hastalıklara yol açmış HBV infeksiyonudur. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir” dedi.
Her hamile kadına, gebeliği sırasında veya öncesinde hepatit B testinin yapıldığını belirten Prof. Dr. Çakaloğlu, “HBsAg pozitif bulunanlarda daha ileri testler ile annenin karaciğer hastalığı ve bebeğe bulaşma riski değerlendirilerek gerekli tedbirler alınmaktadır. Kanda HBV DNA düzeyi çok yüksek olan hamilelerde son 3 ayda emniyetli ve etkili antiviral ilaç kullanılması ve doğumdan hemen sonra bebeğe hepatit B immunglobulini (HBIG) ve HBV aşısının ilk dozunun yapılması ile bulaşma yüzde 100’e yakın oranda önlenir. Hepatit B’li kişilerin özelikle aynı evi paylaşan aile üyelerinde yapılan tarama yani HBsAg, anti-HBs ve anti-HBc testleri ile başka hepatit B’li aile üyeleri saptanarak tedavi için değerlendirilir, hepatit B testleri negatif olanlar ise aşılama programına alınarak sorun çözülür” diye konuştu.
Riskli kabul edilen diğer gruplarda (sağlık çalışanları, tıp-diş hekimliği-sağlık meslek okulları öğrencileri, seks işçileri gibi) yer alan kişilerde yapılan HBV infeksiyonu taramaları ve aşılamanın son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Hepatit B ile infekte olanlar oral antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak (kanda HBV DNA PCR testi negatif) şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler. Aynı uygulama diğer risk grupları için de geçerlidir” şeklinde konuştu.
Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ise, Hepatit B enfeksiyonun dünya ve Türkiye açısından önemli bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyleyerek, Türkiye’de her 20 kişiden birinin bu virüsü taşıdığını ve taşıyıcıların 4’te 3’ünün sağlıklı taşıyıcı olduğunu 4’te 1’inin siroz ve karaciğer kanserine ilerleme potansiyeli olan ve tedavi gereksinimi olan kişiler olduğunu dile getirdi. Hastalığın sosyal ve psikolojik yükünün tedaviden daha zor olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Tabak şöyle devam etti:
“Tesadüfen saptanan taşıyıcılık o güne kadar sağlıklı olan kişide gereksiz yere değişik sorunlara yol açıyor. Hekimden doğru bilgilendirmeleri alana kadar kişide bilinmezlikler, yanlış bilgilenmeler ağır bir psikolojik travmaya neden olabiliyor. Kişi hastalığını yaşadığı çevreye anlattığında gereksiz yere ilişkileri bozulup, havuzlara alınmıyor ya da işinden atılıyor. Hepatit B’nin kronik, bulaşıcı ve uzun süreli sonuçları bakımından önemli bir hastalık olması nedeniyle etkilenen kişilerin toplum içinde dışlanma, haksız uygulamalara maruz kalma, evlilikte ve çocuk sahibi olmada engellerle karşılaşma, işini kaybetme gibi güçlükleri sıklıkla yaşadıkları bilinmektedir.”
RUTİN AŞILAMA 14’ÜNCÜ YILINDA
Sessiz seyirli kronik bir hastalık olan kronik hepatit B tanısının erken koyulmadığında ilerleyen zamanda siroz veya karaciğer kanseri olarak ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Tabak şunları söyledi:
“Bu açıdan kişilerin basit bir test yaptırarak hastalık ile ilişkilerini belirlemeleri ülkemiz koşullarında çok önemlidir. Bundan daha da önemlisi operasyon öncesi veya kan bağışı sonrası pozitifliklerin kişiye ihmal edilmeden en kısa zamanda bildirilmesi gerekmektedir. Bu bilgilendirmenin yapılmaması ileride geriye dönülmez zararlara yol açacağını ilgili kurumların bilmesi gereklidir. Günümüzde kronik hepatit B, tedavisi olan bir hastalıktır. 6 farklı ilaçla tedavi seçeneği vardır. Ülkemizde 1 yılda kronik hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon TL’si harcanmaktadır. Harcanan bu miktar tüm ilaçlara harcanan tutarın yaklaşık yüzde 0,7’sidir. Daha da önemlisi zamanında tedavi edilmemiş hastalarda gelişen siroz, karaciğer kanseri ve son tedavi yöntemi olarak yapılan karaciğer transplantasyonuna ise bu miktarın yaklaşık 8 katı her yıl harcanmaktadır ki bunun parasal karşılığı yaklaşık 930 milyondur. Bu açıdan erken tanı, gerekliyse erken tedavi bu hastalık için çok önemli bir duruma gelmektedir.”
Prof. Dr. Tabak ayrıca, hastalığın tehlikelerinin yanı sıra etkin bir aşısının bulunmasının tek teselli olduğunu ifade ederek, “Aşının rutin çocukluk aşıları arasına girmesinin 14’üncü yılıdır. Bu açıdan aşı politikası çok çok önemlidir” açıklamasında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz