Hepatit B'ye Karşı Farkındalığı Artırma Çabası

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasıyla sadece Hepatit B'nin değil, Hepatit C'nin de AIDS'in de frenginin de arttığını belirtti.

Prof. Dr. Köksal, bir ilaç firması tarafından Hepatit B hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Hepatit B'nin sinsi seyreden, hastaların çoğu kez son dönemde hastaneye başvurduğu bir hastalık olduğunu söyledi.

Hepatit B hastalığının ucu kansere, siroza kadar giden çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir toplum problemi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köksal, "Dünyada kanser sebeplerinden birisi. Türkiye'de 70 milyon kişinin yüzde 5'i, yani 3.5 milyon kişi Hepatit B virüsü taşımakta. Karadeniz Bölgesi'nde de taşıyıcılık oranı yüzde 5 civarında. Bize hastalığını bilerek gelen hasta sayısı son derece az, bu nedenle farkındalık yaratmak gerekiyor" dedi.

Köksal, Hepatit B'nin tedavi edilebilen hem de tespit edildikten sonra ailenin diğer bireylerini aşı ile korumanın mümkün olduğu bir hastalık olduğuna dikkati çekerek, "Hepatit B çok basit yollarla bulaşabilmekte. Hastalığın bulaşmasında ana yol olarak kan ve kan ürünleri veya hasta kişilerin kanı ile temas etmiş kesici aletlerin kullanımı önemli bir bulaş yolu. Cinsel yolla ya da hastalığı taşıyan annelerden bebeğe bulaşabilen bir hastalık" diye konuştu.

Aküpunktür, manikür, pedikür, diş çektirme ve berberde tıraş olmanın riskli davranışlar olduğunu vurgulayan Köksal, "Günlük yaşantımız içinde farkına varmadığımız bir çok davranışla Hepatit B mikrobunu almamız mümkün. Hastalığın tanısının çok kolay, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun ama bunun için de ön şartın sağlık kuruluşlarına ulaşmak olduğunun farkındalığının yaratılması lazım" dedi.

-Yurt dışı kaynaklı vakalar önemli yer tutuyor-

Prof. Dr. Köksal, bir gazetecinin "Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasının ardından Hepatit B oranında artış oldu mu" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Kesinlikle Hepatit B oranlarında artış oldu. Kapı açılalı 12, 13 sene oldu. Bu cinsel yolla bulaşan hastalıkların tümünde artışa sebep oldu. Sadece Hepatit B değil, Hepatit C de AIDS de frengi de arttı. Evlilik öncesi kişilerde tarama yapılıyor ama eşin muhtemelen evlendikten sonra eşi dışında ilişkisi oluyor ki kadın akut hepatit ile geliyor karşımıza. Koca taşıyıcı, hanımına bulaştırmış oluyor.

Cinsel yolla bulaşta bizim için başka bir risk popülasyonu da yurt dışında olan işçilerimiz. Bunlar bizim için her zaman kaynak olmuştur. Çünkü genellikle aileler burada, kocalar Almanya'daydı. Bizim vakalarımıza baktığımız zaman yurt dışı kaynaklı cinsel yolla bulaşlar yine vardı. Bunu sadece kapının açılmasına bağlamak çok doğru değil. Cinsel yaşamın düzenlenmesi ya da güvenilir cinsel ilişki hastalığın engellenmesi bakımından ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından da önemli."

Manikür, pedikür yaptıran ya da berberde tıraş olan kişilerin otokontrol yapması gerektiğini belirten Köksal, denetimsiz çalışan diş hekimlerinin, ruhsatsız diş teknisyenlerinin, hijyene dikkat edilmeyen toplu sünnetlerin, sağlık taraması yapılmadığı için imam nikahlı birlikteliklerin hastalık açısından büyük risk oluşturduğunu kaydetti.

Köksal, Türkiye'de 25 ile 55 yaş arasında yoğun şekilde görülen Hepatit B'ye yönelik farkındalığı artırma noktasında dizilerin de önemli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde çok dizi seyrediliyor. Bazen dizide Hepatit B'li biri oluyor, onlarla eşleştirme yapılıyor. Dizilerin faydası oluyor, çünkü farkındalık yaratıyor. Bunlar eğitim amaçlı yapılan şeyler ve en azından hastaneye gidiliyor böyle bir şüphe varsa" dedi.