Prof. Dr. Avşar, dünyada 300 milyon Hepatit B, 170 milyon civarında da Hepatit C'li hasta bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Avşar, "Ancak günümüzde çok güvenli bir aşısı bulunması nedeniyle Hepatit B azalırken, Hepatit C hızla artıyor. Bunun en önemli nedeni aşısının olmaması" dedi.
Türkiye'de 1 milyona yakın Hepatit C'li bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Avşar, hastalığın kan ve cinsel yol dışında ortak iğne kullanımı ve anneden çocuğa geçebildiğini anlattı.
Diyaliz ve kan hastaları ile uyuşturucu bağımlılarının risk grubunu oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Avşar, madde kullananların yüzde 30-57, hayat kadınlarının da yüzde 4-5'inde hastalığın görüldüğünü kaydetti.
Hastalığın AIDS'ten daha bulaşıcı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Avşar, "Ölümcül bir hastalık olan Hepatit C, karaciğer kanserinin en önemli nedeni. Çok sinsi ilerliyor ve yüzde 80 oranında kronikleşiyor. Ve bunların 4'te 1'inde siroz meydana geliyor. Siroz olanların yüzde 3'ü de kanser oluyor" diye konuştu.
Hepatit C hastası ile aynı evde yaşamanın bazı riskleri bulunduğunu da anlatan Prof. Dr. Avşar, "Ortak diş fırçası, tırnak makası ya da jilet kullanımının bulaşıcılığı artırdığına ilişkin yayınlar var" dedi.
Prof. Dr. Erol Avşar, hastalığın en önemli nedeninin batı ülkelerinde uyuşturucu ve seks, gelişmemiş ülkelerde de taranmamış kan ürünleri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Hastalık, bitkinlik, yorgunluk gibi tipik belirtiler veriyor. Bu nedenle risk grubundakilerin tarama yaptırması şart. Şu an ilaçla tedavi yapılıyor. Yeni ilaçlarla 2 hastadan 1'ini tedavi edebiliyoruz. Tedavi süresi 1 yıl sürüyor. Hastayı 1 yıl da ilaçsız olarak takip ediyoruz."
Diş hekimi, doktor gibi meslek grubundakilere el yıkama, eldiven ve gözlük kullanmayı öneren Prof. Dr. Avşar, hastalığın Türkiye'de değişik kampanyalarla halka iyi anlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.