Hepsini satın aldı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ağırnas Beldesi’nde Mimar Sinan’ın doğduğu evden çıkarken, yöresel giyecek satan kadınlar kendilerine pazar yeri istedi. Hayrunnisa hanıma da selam söyleyen kadınların el işlerininin tümünü Cumhurbaşkanı satın aldı.

Cumhurbaşkanı Gül daha sonra Ağırrnas Belediylesinde hazırlanan yemekte etli bulgur pilavına kaşık sallayıp, yöreye özgü gilaburu suyu içti.

GÜL: ESAS ATILIMLARI MİMAR VE MÜHENDİSLER YAPACAK

Abdullah Gül, Kayseri’de katıldığı Mimar Sinan’ı anma töreninde yaptığı konuşmada, o dönem ile bugünün mimari gelişmesini karşılaştırdı. Gül, "O günkü teknoloji ile bu günki teknoloji karşılaştırdığımızda, o günkü inşaat malzemelerini karşılaştırdığımızda bunları bir araya getirip, meydana getirdiğimiz eserleri görünce malesef üzüntü verici manzaralar görüyoruz. Bunlardan alıp mimaride, şehircilikte, konut yapımında yeni bir nefesin ortaya çıkması gerekir. Değerli bilim adamlarına ve mimarlarımıza görevler düşüyor. Belediye başkanlarımız onlara imkan tanıyacak, esas atılımları mimar ve mühendisler yapacak" dedi.

Ankara’dan helikopterle Kayseri’ye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü Erkilet Havalimanı’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki karşıladı. Cumhurbaşkanı Gül, havalanından Melikgazi İlçesi’ne bağlı Ağırnas Beldesi’ne geldi. Türk mimarisinin büyük ismi Mimar Sinan’ın doğum yeri olan Ağırnas’da vatandaşların yoğun sevgi gösterileriyle karşılaşan Cumhurbaşkanı Gül, kendisi için kurban edilmek istenen bir koyunu bağışladı.

Gül, 1490-1588 yılları arasında yaşayan ve Osmanlı döneminde önemli yapıtlara imza atan Mimar Sinan’ın hemşehrisi Osman Yücel İlköğretim Okulu çocukların oluşturduğu koronun söylediği şarkıları dinledikten sonra, belde meydanında yakılan ateşin etrafında oynanan yöresel Sin-Sin oyununu izledi.

Ağırnas Belediye Başkanı İsmail Mete, Mimar Sinan’ın torunlarının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü beldelerinde ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, ünlü ustayı ölümünün 423’üncü yıldönümünde andıklarını söyledi.

ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof.Dr. Metin Sözen de, Ağırnas’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Sinan, mesleki eğitiminin ilk derslerini burada almıştır. Mimar Sinan’ı bundan böyle doğum yerinde farklı platformlarda uluslararası anlamda anlatmalıyız. Cumhurbaşkanımız da bir hemşerisi olarak Sinan’la ilgili etkinlikleri himayesi altına almalıdır. Çocuklarınıza Sinan’ı iyi anlatın" diye konuştu.

Daha sonra kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sözlerine, "Kayseri’ye Sinan törenleri için geldim, ama bende buraya gelmenin ayrı bir lezzeti var. Sizlerle bir arada olmaktan haz duyuyorum. Buraya gelirken Gesi bağlarının içinden geçerek geldim. Gesi bağları bir ay sonra şenlenecek. Bu topraklar farklı bir görünüme bürünecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:

" Mimar Sinan burada doğdu. 22 yaşına kadar da burada durdu. Yani delikanlı olana kadar burada kaldı. Daha sonra İstanbul’a gitti. Orada mimar Koca Sinan oldu. Mimar Sinan yaptığı eserlerle ayakta ve yaşıyor. Öyle ki Osmanlıyı büyük devlet yapanların yanında bulunmuştur. Sadece İstanbul değil, bir çok ülkede eserleri dimdik ayakta duruyor. Zorla yıkılanlar hariç tabii. O günkü sınırlarımız bugünki sınırlarımıza çekildi ve küçüldü. Ama, şan ve söhretimizi orada kalan eserlerle Mimar Sinan sayesinde devam ettiriyoruz. Onun için koca mimardır. Alacağımız dersler var. 500 yıl önce o köprüleri, camileri yapan insanların çocukları olarak bugün yaptıklarımıza baktığımızda nasıl olur da o günkü mimariyi, çevreye baktığımızda sorgulamamız gerekir. Şehirlerimize, mahallerimize yaptığımız evlere baktığımızda, devlet binalarına, vilayet binalarına baktığımızda insan doğrusu hayret ediyor. O günkü teknoloji ile bu günkü teknoloji karşılaştırdığımızda, o günün inşaat malzemelerini karşılaştırdığımızda bunları bir araya getirip, meydana getirdiğimiz eserleri görünce, malesef üzüntü verici manzaralar görüyoruz. Bunlardan alıp mimaride, şehircilikte, konut yapımında yeni bir nefesin ortaya çıkması gerekir. Değerli bilim adamlarına ve mimarlarımıza görevler düşüyor. Belediye başkanlarımız onlara imkan tanıyacak, esas atılımları mimar ve mühendisler yapacak. Ağırnas’dan başlayıp, bu dersi aldığımızı gösterircesine bir yenilenme göstermeliyiz. Tarihi Kentler Birliği toplantılarında bunları konuştum. Geçen yıl Çankaya’da Koca Sinan’ı andık. Bunlar yeterli değil. Daha çok tanıtmamız gerekir. Biz daha çok ders almalıyız. Aldığımız dersi Türkiye’de şehirlerde fiilen göstermeliyiz. Bunun bir vesile olduğunu düşünerek sizlerle bu fikrimi paylaştım. Ülkemiz daha yaşanır hale elbirliğiyle gelecek."